22 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
PARÇALI BULUTLU
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Ekonomi Türkiye yatırımlarını artıracaklar

Türkiye yatırımlarını artıracaklar

Hollanda ve Türkiye Ticaret Odası Derneği Başkan Yardımcısı Peter Wolters, "Yatırımlar, katma değerli, organik yetiştirilen ürünlerde yoğunlaşacak" dedi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye yatırımlarını artıracaklar

Hollanda ve Türkiye Ticaret Odası Derneği (CNNT) Başkan Yardımcısı Peter Wolters, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sağlam, dayanıklı ve kısa tedarik zincirlerinin gerekliliğini artırdığını belirterek, "Özellikle yakında üretim (nearshoring), Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişiminde yeni bir teşvik oluşturacak. 2021'de insan kaynağı noktasında Türk yetenekleri ile Hollandalı girişimcilerin yakın olması bekleniyor." dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Hollanda, Türkiye'ye 2002-Ekim 2020 döneminde en çok uluslararası doğrudan yatırım yapan ülke konumunda bulunuyor.

Wolters, AA muhabirine, Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarına ilişkin bilgi verdi, iki ülke ekonomik ilişkilerini değerlendirdi.

Hollanda'nın Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım tutarının halen 26 milyon dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Wolters, bunun Türkiye'ye gerçekleştirilen toplam yabancı yatırım tutarının yüzde 16'sına tekabül ettiğini söyledi.

Wolters, Türkiye'deki Hollandalı yatırımcı sayısının artmasında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik taahhütlerin gerçekleştirilmesinin etkili olduğuna işaret ederek, "Diğer ülkelerde de olması gerektiği gibi Türkiye'de GSYH ile sera gazı emisyonları aynı anda artmamalı. Bu, yenilenebilir enerjinin elektrikteki payının artırılması ve enerji verimli çözümlere yatırım yapılmasıyla sağlanabilir." diye konuştu.

Hollandalı yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarının detaylarına ilişkin bilgi veren Wolters, Hollanda kalkınma bankalarının Türkiye'deki kiralama şirketleriyle çalışma konusunda güçlü bir geçmişe sahip olduğunu ifade etti.

Wolters, bu alanda KOBİ'lerin verimli enerji ekipmanlarına yatırım yapmalarını sağlamak için finansman kullanmalarına yardımcı olduklarını ve böylece yenilenebilir enerji teşvik edilirken, endüstriyel operasyon maliyetlerinin düşürüldüğü dile getirdi.

Aralık 2020'de Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bir Türk kiralama kuruluşuyla yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerini finanse etmek amacıyla 25 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladığını belirten Wolters, "Yatırım, güneş enerjisi projelerine verilen krediler için planlandı. Yatırımın çevresel etkisiyle yılda yaklaşık 3 bin otomobil emisyonuna karşılık gelen 12 bin ton sera gazı emisyonunun önlenmesi hedefleniyor." ifadelerini kullandı.

"Kırsal KOBİ faaliyetlerini destekliyoruz"
Kırsal kalkınmanın Hollandalı yatırımcılar için bir diğer odak noktası olduğunu vurgulayan Wolters, Türkiye'deki kırsal KOBİ faaliyetlerinin de desteklendiği bilgisini verdi. Wolters, 2018'de bunun için 50 milyon dolarlık tahvil ihraç edildiğini ve bu tür girişimlerle 4 bin kırsal KOBİ'ye ulaşıldığını bildirdi.

Türkiye'nin bel kemiğini KOBİ'lerin oluşturduğuna işaret eden Wolters, KOBİ'lerin Hollanda Kalkınma Bankasının "sürdürülebilirlik ve kapsayıcı finansman" stratejisine mükemmel şekilde uyduğunu söyledi.

 

"Yatırımlar, katma değerli, organik yetiştirilen ürünlerde yoğunlaşacak"
Wolters, Hollandalı iş insanlarının Türkiye'de yatırım için en çok tercih ettiği alanların "ileri tarım teknikleri, organik tarım ürünleri, sağlık hizmetleri, çevre ve atık yönetimi, kimyasallar, enerji ve yenilenebilir enerji, lojistik, liman inşası ve yönetimi" olduğunu dile getirdi.

Yatırımcıların, geleneksel ve organik tarımın yanı sıra Avrupa Birliği çevresel ve sosyal ihracat standartlarına uygun üretim yapan Türk ortaklar aradığını belirten Wolters, "Gelecek yatırımlar daha çok katma değerli, organik olarak yetiştirilen sert kabuklu yemişlere, bakliyata, tahıllara ve yağlı tohumlara yoğunlaşacak." dedi.

Wolters, Hollanda'dan bir kalkınma bankasının bu tür tarım ürünlerini işleyen Türk işçiye 30 milyon dolarlık uzun vadeli kredi ayırdığını ifade ederek, yatırımcıların Türkiye'de büyük ölçekli projeleri değil, uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırımları tercih ettiğini vurguladı.

Türkiye'nin kuzeyinde bulunan bir ildeki tarım arazilerinin bir grup Hollandalı ve Türk yatırımcı tarafından yeni tesisler inşa etmek ve işletmek için hükümetten kiralandığını söyleyen Wolters, ilgilenen Türk yatırımcıların, Rotterdam veya İstanbul'daki CNNT ile iletişime geçebileceğini ifade etti.

 

Wolters, Avrupa Komisyonu'nun Kovid-19 salgınının iş ve ticaret için stratejik fırsatlar sunabileceğini belirttiğine işaret ederek, bunun, spesifik olarak ekonominin dijitalleşmesi, dış kaynak kullanımının daha yakın yerlerden yapılması anlamına gelen yakında üretim (nearshoring) ile bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarını vurguladığını bildirdi.

Kovid-19'un Çin'e alternatif olarak daha sağlam, dayanıklı ve daha kısa tedarik zincirlerinin gerekliliğini artırdığını belirten Wolters, özellikle "nearshoring"in Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişiminde yeni bir teşvik oluşturacağını dile getirdi.

"Türk bilgi teknolojileri uzmanlarından bir havuz oluşturacağız"
Wolters, 2021'de insan kaynağı noktasında Türk yetenekleri ile Hollandalı girişimcilerin yakın olmasının beklendiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"CNNT yakında Hollandalı şirketler için yetenekli Türk bilgi ve iletişim teknolojileri uzmanlarından bir havuz oluşturmak için yeni bir girişim başlatacak. ING Bankası, bir bilgi teknolojileri güvenliği uzmanı aracılığıyla danışmanlık hizmeti verecek. Köklü bir Türk bilgi ve iletişim şirketi de bu nearshoring paketinin parçası olacak. İlgilenen Türk paydaşlar ofislerimizle iletişime geçebilir."

Türkiye'deki yatırım teşviklerine de değinen Wolters, "Türk yatırım teşvikleri ancak potansiyel kullanıcılar tarafından bilinir ve güvenilirse değer kazanır. Şu anda, Türkiye'nin ana yatırımcılara yönelik algısı iyileşmeye açık." dedi.

Wolters, sürdürülebilir ticaretin temelinde yatan en büyük faktörün sürdürülebilir insan ilişkisinden geçtiğini ve kurulan iletişimin karşılıklı güven oluşturması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Kullandığı cep telefonunu açıkladı

Kullandığı cep telefonunu açıkladı