Bu dünyadaki bazı insanların yorucu bir 9-5 yaşam tarzı yaşamayacaklarını, borç stresleriyle uğraşmak zorunda kalmadıklarını, kirli şehir havasını solumayacaklarını ve düzenli olarak egzersiz yaptıklarını akılda tutmak zorundayız.
Rafine şekerler veya unlar veya böcek ilacı püskürtülmüş yiyecekler yemiyorlar. Standart Amerikan diyetinden uzak değiller.
Yağlı et, şekerli tatlılar ve genetiği değiştirilmiş gıdalar yemiyorlar. Antibiyotik yok. Alkol yok, tütün yok. Diyetlerinde abur cubur gıdalar olmadığı gibi organlarımız ve bağışıklık sistemimiz için steroidler içeren süper gıdalar ve otlar içeriyor.
Ayrıca, boş zamanlarını doğada, zihinsel, fiziksel ve duygusal sağlığı iyileştirmek için kanıtlanmış olan nefes teknikleri ve meditasyon yapmak için harcıyorlar. İşleri basit tutuyorlar, uygun uyku çekiyorlar ve doğanın altında güneş altında çok zaman harcıyorlar.
Güneş altında dinlenmek için bir şans bulduğumuzda, anında gençleşmiş hissediyoruz ve bunu bir tatil olarak adlandırıyoruz. Bir ömür boyu dağlarda bunu geçirip mükemmel zihinsel, manevi ve fiziksel refah ile birleştirdiğinizi düşünün.
Hiç şüphesiz, eğer yapmamamız gerektiğini bildiğimiz şeyleri yapmazsam 100 yıl yaşamanın sıradan olacağını tahmin ediyorum. Vücudumuza doğru muamele ettiğimiz zaman, kim bilir ne kadar yaşayabiliriz?