Karacık, sefer boyunca Beyaz Kıta`daki çalışmalarında bilim insanlarının kıtaya minimum ayak izi bırakması için fazlasıyla dikkat edildiğini vurgulayarak, "Antarktika, insanlardan uzak olduğu için ve gittiğimiz noktaların birbirinden bağlantısı olmadığı için her karaya çıkışımızda özel bir sıvıya ayaklarımızı sokup temizliyoruz. Karadan döndüğümüzde de bunu yapıyoruz çünkü bir noktadan diğer bir noktaya virüs, patojen taşımak istemiyoruz" diye konuştu.
Türk bilim insanları, 7 yıldır bilimsel faaliyetlerini gerçekleştirdiği Horseshoe Adası`nda seferler kapsamında canlı ve buzul gözlemleri de yapıyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmalar sırasında adada ilk defa bir yavru imparator pengueni görüntülendi.
7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Çevre Zabiti Burak Karacık, Ulusal Antarktika Bilim Seferi`ni yaptıkları ve geçici bilim kampının bulunduğu Horseshoe Adası`nda 3 çeşit penguen türü gözlemlediklerini, ancak bu yıl ilk defa bir yavru imparator pengueni ile karşılaştıklarını ifade etti.
Horseshoe Adası çevresinde birçok memeli canlıyı görebildiklerini aktaran Karacık, Antarktika`da bulunan fil foklarını, kürklü fokları, Weddell foklarını ve crabeater (yengeç yiyen) foklarını ve grup halinde takılmayı seven fokları görmenin mümkün olduğunu ifade etti.
İmparator penguenler Güney Okyanusu ve Antarktika`da görülen bir penguen türü. Son yıllarda sayılarında düşüş kaydedilen ve dünyadaki en büyük penguen türü olma özelliği bulunan imparator penguenler, eğer küresel iklim değişikliğiyle ısınma devam ederse 2050 yılına gelindiğinde toplam sayılarında yüzde 26 ila yüzde 47 oranında sayılarında düşüş olması bekleniyor.
Kaynak: AA