u003cbu003eUÇUK VE MANTARA SİRKEu003c/bu003e“Uçuk ve mantar tedavisine bölgeye uygulanacak olan ilaç, sarı terminalia tohum özü, meyan kökü yaprağı karışımının ezilmesi bölgeye sirke yağ ve petekle sürülmesidir. Gıda hafifletilir.’’‘Sportif hareketlerin en dengelisi yavaş yürümektir’* Özel olarak yüksek sesle okumak, başı ve baştaki organların hareketini sağlar. Onları ısıtır, temizler ve yeniden güçlendirir.* Hızlı yürüyüş kalçaları, uylukları, bacakları ve ayakları hareket ettirir; bunları ısıtır ve güçlendirir. Sportif hareketlerin en dengelisi yavaş yürümektir.
u003cbu003e‘YEMEKTEN ÖNCE BİR MİKTAR SPOR YAPIN’u003c/bu003e* Hareket doğal ısıyı harekete geçiri, geliştirir. Hareketsizlik doğal sıcaklığı dondurur ve söndürür.* Yemekten önce bir miktar spor yapın. Öncesinde ve sonrasında dinlenin. Yemekten sonra hareket etmeyin.* Tek cins yemek ile yetinilmemeli, farklı yemekler yenmeli. Çünkü bu tedbir bakımından önemlidir.* Yemeklerin farklı renklerde olması da önemlidir. Ancak her zaman olması gerekmez.* Yemek yağlı ise bunun yanında tuzlu veya acı yerse; yine tuzlu ve acı yerken yağlı bir şey yemesi iyidir. Yemek ekşi ise yanında tatlı yemesi zorunludur. Tatlının yanında ekşi de böyledir.u003cbu003e‘Hamurlu tatlılar damarları tıkar’u003c/bu003eİbni Sina, tatlılar hakkında bin yıl önce şu çarpıcı değerlendirmeyi yapmış: “Tatlılar iki türlüdür. Ballı ve hamurlu. Ballı olanlar ağızda eriyip mideye giderse sindirime yardımcı olur. Hamurlu olanlara gelince, bunlar katıdır, sindirimi ağırdır. Damar ve eklem tıkanıklarına sebep olur. Tatlılar kan yapıcıdır, cinsel iktidara yardımcıdır.u003cbu003eYemekten sonra ılık su içmeyin’u003c/bu003e“Yemekte hoş olmayan çeşide gelince; kızartma ile haşlama, kırmızı et ile balık, kurutma ile taze, et ile süt, yumurta ile et, baklagiller ile balık bir arada yemek doğru olmayan karışımlardır. Su içmek yemek üzerine susuzluğu giderir. Bunun yemekten çok olmaması gerekir ki söndürücü olsun. Yemek ile midenin kütlesi arasına girsin. Soğukluk derecesi ise insana çok açık biçimde kendisini göstermeyecek kadar olmalı. Ilık suda bir hayır yoktur.’’u003cbu003e‘İbni Sina’ya göre eğitim yaşı 7 mi?’u003c/bu003e“Çocuk yedi yaşına girmeden önce yorucu ve rahatsız edici işlerin altına itilmemeli, bu şekilde bir eğitim ve terbiye etme yoluna gidilmemelidir. Çünkü bu çocuğun dinamizmini kırar, güzel yetişmesine engel olur.’’u003cbu003e‘Aşırı uyku kişiyi aptallaştırıyor’u003c/bu003e“Uyku organları dinlendirir ve yemekleri sindirir. Kişiyi ve nefsi korur. Bedendeki doğal hareketler uyku ile olgunlaşır. Aşırı uyku bedeni soğutur, kişiyi aptallaştırır, yüzü kurutur. Uykusuzluk ise cesedi kurutur, nemini temizler, güçleri çözer, iradeyi engeller, mizacı bozar. Aşırı uykusuzluk hali akli dengesizliğe sebep olur.’’u003cbu003e‘7-14 yaşta meyve suyu içirmeyin’u003c/bu003e“Anne bebeğini sütten kestiği zaman yemeğe dönmelidir. Yemeklerin en hafif ve yumuşağı ile başlanmalı, ağırlarına doğru yavaş yavaş ilerlemelidir. Yedi yaşından sonra, 14 yaşına erişinceye kadar çocuğa meyve suyu içirilmemelidir. Çünkü bu beyin ve sinir sistemini zayıflatır.’İlginizi çekebilir → Beyne, hafızaya ne iyi gelir? Beyni koruyan ve unutkanlığı yok eden 11 besin! Beyin gelişimine iyi gelen şeyler → TIKLAYINIZ
u003cbu003eİBN-İ SİNA KİMDİR?u003c/bu003eİBN-İ Sina 16 yaşında tıp ilmini öğrenmek için kitaplar okumaya başlar. Kısa zamanda tıbbi bilgileri öğrenmek bir yana, yeni tedavi yöntemleri de geliştirir. 19 yaşına geldiğinde ise artık o bir tıp doktorudur. Küçük ve büyük kan dolaşımını birbirinden ayıran âlim olarak bilinen İbni Sina, yasak olmasına rağmen kadavralar üzerinde de çalıştı. İbni Sina’nın Kanun adlı eserlerinin ölümünden 100 yıl sonra Latince’ye çevrildiğini ifade eden Prof. Keskinbora “Bu çeviriler Batı dünyasında adeta patlama etkisi yarattı. Eserleri başta Fransa’nın en meşhur tıp fakülteleri olan Montpellier ve Louvain Üniversiteleri olmak üzere Avrupa’daki tıp fakültelerinde temel kitap olarak okutuldu. Bir bakıma İbni Sina 700 yıl Avrupa’nın da tıp hocası oldu” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç ise “İbni Sina bin yıl önce Hidrosefali adı verilen hastalığın beyin ve omurilik sıvısının bir dolaşım bozukluğu olduğunu düşünmüş ve beyin sıvısının boşaltılmasının gerekli olduğunu kanunda bildirmiştir. İbni Sina’nın bin yıl önce gördüğü bu gerçek bu alandaki güncel tedavinin esasını oluşturan temel ilkedir’’ diye konuştu. 980-1037 yılları arasında yaşayan İbni Sina kulunç hastalığı nedeniyle öldü.