Binlercesi akın akın geldi.
Kadınların çoğu başörtüsü takmıştı.
Yeni Zelanda, 50 insanın vahşice katledildiği terör saldırılarının yaralarını sarmaya çalışıyor.
Birçoğunun ellerinde pankart vardı.
Christchurch kentinde, her inanıştan 40 bini aşkın insan yaşamını yitiren Müslümanlar için bir araya geldi.
North Hagley Park'taki buluşma, akşamüstü 17.00 sularında gerçekleşti.
Parkta toplananlar birbirine sarıldı.
Bazıları ellerinde çiçeklerle gelmişti.
El ele tutuştular.
Bazıları gözyaşlarını tutamadı.
Kalabalık sessizce bekledi.
Ayakta durmakta zorlandı.
Pankartlardan birinde 'Sevgiyi seçiyoruz' yazıyordu.
Anmayı organize eden Scott Esdaile, saldırı günü böyle bir etkinliği planlamaya başladığını söylüyor.
Müslümanlarla dayanışmayı göstermek istediğini belirten Esdaile, İslami usullere göre dua edeceğiz, ardından Karaika olacak, peşinden bir şarkı söyleyeceğiz ve son olarak Hristiyan usullerine göre dua edilecek dedi.
Anmaya katılanlardan biri de, terör saldırısından yaralı kurtulan Mustafa Boztaş'tı.
Türk vatandaşı Boztaş tekerlekli sandalye ile parka geldi, toplumun bir araya gelmesini görmenin kendisi için harika olduğunu vurguladı.
Christchurch'te ayrıca 3 bin kişinin katıldığı 'Sevgi Yürüyüşü' düzenlendi.
Sessizce yürüyen kalabalık barış yanlısı, ırkçılık karşıtı pankartlar taşıdı.
Yürüyüşü organize eden grupta yer alan 16 yaşındaki Manaia Butler, Sevgi, bu karanlığı şehiden uzaklaştıracak en güçlü şey dedi.
En çok can kaybının yaşandığı yer olan El Nur Cami de, yeniden ibadete açıldı.
Soruşturmayı yürüten polis tarafından kapatılan camiye, Cumartesi günü küçük grupların girmesine izin verildi.
Camiye gelenler gözyaşlarını tutamadı.
Birbirlerine sarılarak ağırladı.
El Nur Cami'ye Cumartesi günü dönenler arasında saldırıda üç yaşındaki oğlunun kaybeden Aden Diriye de yer aldı.
Diriye, dua sonrası yaptığı açıklamada Çok mutluyum. Yeniden inşa tamamlanır tamamlanmaz dua için buradayım dedi.
15 Mart günü Cuma namazı sırasında peş peşe iki camiyi hedef alan saldırılarda toplam 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Terörist Brenton Tarrant, vahşi saldırıyı Facebook üzerinden canlı yayınladı.
Terörist polis tarafından üzerindeki bombalarla yakalandı.
Saldırı bütün dünyada şok etkisi yarattı.
Yeni Zelanda tarihinin en kanlı saldırısının ardından Başbakanı Jacinda Ardern ülkede yaşayan Müslümanlarla büyük bir dayanışma örneği gösterdi.
Başsağlığı ziyaretinde başörtüsü takan Ardern, ülkedeki kadınlardan da Müslümanlarla dayanışma için başlarını örtmelerini istedi.
Ardern, 11 Nisan'dan itibaren ülke genelinde yarı otomatik silahların ve askeri tipteki tüfeklerin satışının tamamen yasaklanacağını açıkladı.