Çalışmaların devam etmesiyle yeni bulgulara ulaşmanın mümkün olabileceğini dile getiren Yavuz, “Örme taş sütün ise tek başına durmakla birlikte evveliyatında muhtemelen bir mekan ile bağlantılıydı. Biz avlu şeklinde bir yapı mı vardı diye düşündük ama şuana kadar devamı niteliğinde veya karşılığında ikinci bir ayağa rastlayamadık. Çalışmaları o tarafa doğru kaydırmak daha mantıklı. M.S. 117-118 tarihlerine denk geliyor. Hadrianus zamanında Trabzon’un önemli imar faaliyetlerine sahne olduğunu biliyoruz. dedi.
Konuşmasının devamında Yavuz, Kısa ve dar kapsamlı çalışmada ilk önemli keşfimiz Hadrianus dönemine ait olduğu. Sur duvarının doğu kısmında bir hendek duvarı söz konusu. Kısmen tahrip olmuş çok yapılaşma geçirmiş. Hadrianus dönenime tarihlendirdiğimiz su yapısından haberimiz yok. Bu Trabzon için önemli bir keşif. Trabzon’un tarihi için yeni bir bulgu. Bundan sonraki çalışmaları devam ettiği taktirde yeni bulgulara ulaşmak mümkün. Şuana kadar Trabzon’un tarihsel olarak 4-5 bin yıllık gibi bir tarihi geçmişinden söz ediliyor ama ortada o döneme ait somut bir takım şeyler yok gibiydi. Bu çalışma ortaya çıkan eserler en azından Roma döneminde burada iyi bir imar ve iskan faaliyetinin yapıldığını yani İmparatorluk anlayışı ile yapıldığını İmparatorluğunun diğer bölgelerdeki anlayışı ile buradaki çok fazla fark olmadığını gördük. şeklinde konuştu.
Mimari teknik açıdan uygulanan yöntem açısından aynı özellikleri gösterdiğini açıklayan Yavuz, Bu çalışmalar genişletilirse belki bir kurtarma veya sistematik kazıya dönüştürülse alanında tamamına bakıldığında hem güney hem de kuzey istikametinde daha farklı ve zengin bulgulara ulaşılabileceği muhtemeldir” ifadelerini kullandı.