MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki grup toplantısında Bolu Kartalkaya'da meydana gelen otel yangını faciasında hayatını kaybeden çocukları andı. Bahçeli, konuşması sırasında ölen çocukların isimlerini tek tek sayarken gözyaşlarına boğuldu.
“BU BİR CİNAYETTİR, HESABI SORULACAK”
Yangının bir cinayet olduğunu belirten Bahçeli, facianın sorumlularının hesap vermesi gerektiğini ifade etti. Bahçeli, şu sözlerle tepki gösterdi:
MHP ve Cumhur İttifakı, cinayette parmak izi olanlara bedel ödetecek kudret ve muktedirliktedir. Kan donduran ifadeleri medyaya kadar yansıyan pişkin otel sahibinin suçu ve sorumluluğu alenen sabitken, eksikliklerin tespitinden 17 gün sonra oteldeki restorana uygunluk belgesi veren müşahede edilen eksikliklerle ilgili hukuki ihbar görevinden kaçınan Bolu Belediyesinin yangını siyasi karambole getirme arayışını, bahse konu belediyenin siyasi sorumlusu olan şahsın günbegün gün polemik çarkı döndürüp orayı burayı hedef alarak çamur atmasını, ilgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek öz eleştiriden imtina etmesini, valiliğin ve il özel idaresinin sorumluluk alanında ısrarla uzak duruşunu isabetli ve doğru bulmadığımızı huzurlarınıza açıklamak mecburiyetindeyim”
36 ÇOCUĞUN İSMİNİ SAYARKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Konuşmasının bir bölümünde hayatını kaybeden çocukların isimlerini tek tek sayan Bahçeli, gözyaşlarını tutamadı. Şu ifadeleri kullandı:
“Alya, Vedia, Nehir, Ömür, Ayşe, Vedat, Mina, Alican, Elif Nas, Eren, Doğa, Mavi, Pera, Demir, Doruk, Elif, Atlas, Kemal, Özüm, Esat, Kerem, Lalin, Oya, Ala Dora, Pelin, Dila, Ela, Sümeyye, Bekir Sadık, Muhammed Selim, Yusuf, Defne, Sedat, Ela ve Buse evlatlarımızın sıcak evlerinde olmaları gerekiyorken, şu anda buz gibi toprağın koynunda kefenlerine dolanıp yatmaları işin özünde hepimizin bir felaketi sayılmayacak mı?”
“78 VATAN EVLADININ HESABINI KİM VERECEK?”
MHP Lideri, yangının ardından yaşanan tartışmalara da sert çıktı:
“Hangi ara insanlık değerlerine bu kadar yabancılaştık? Hanımefendiler, beyefendiler, yarısı çocuk olan 78 vatan evladının hesabını kim ya da kimler verecek?”