Kazı Başkanı ABD'li Doç. Dr. Scott Branting kazı çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
"Kazı çalışmalarında mutfak bölümünde çanak ve çömlek içerisinde et ve hayvan kemikleri bulunmaktadır. Bu yemek bulguları, Yozgat'ın yöresel yemeklerinden olan testi kebabına benziyor" dedi.
Yozgat-Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı köyü yakınlarında "Kerkenes Harabeleri" şeklinde de bilinen Pteria Antik Kenti'nde kazı çalışmaları başladı.
Kazı Başkanı ABD'li Doç. Dr. Scott Branting, gazetecilere yaptığı açıklamada, kazılarda önemli bulgulara rastladıklarını açıkladı.
Bu kazılarda Frigce yazıtlar, kurt ve köpek betimli kemik üzerine yapılmış plaka, bir mobilyaya ait fildişi süsleme parçası, öğütme taşları, yanmış tohum ve mutfakta kullanılan çanak ve çömlek gibi çoğu tarihi eseri çıkardıklarını aktaran Branting, "Kazı çalışmalarında mutfak bölümünde çanak ve çömlek içerisinde et ve hayvan kemikleri bulunmaktadır. Bu yemek bulguları, Yozgat'ın yöresel yemeklerinden olan testi kebabına benziyor." dedi.
Bu bulguların laboratuvarda birleştirildiğini ve kayıt altına alındığını ifade eden Branting, "Kerkenes demir çağının en büyük şehri. Burada Frigler yaşamış, Frig kralı var. Projeye 1993 yılında başladık ve 27 yıldır kazı yapıyoruz. Bu yıl kentin bloklarını açıyoruz. Burada fildişi plakaları var. Bunlar Ankara'da müzede gözler önüne seriliyor. Şimdi daha ufak plaklar çıkartıyoruz." şeklinde konuştu.
Mutfak ve gıdalar konusu ile ilgili çalışmalar yapıldığını aktaran Branting, "Bu yerleşim yerinde mutfak bölümleri bulundu. Topraktan çanak parçaları var, demir kaplar var. Yanmış tohumlar var. Çanaklarda yemek bulguları gördük. Şimdiki testi kebap gibi." şeklinde konuştu.
Milattan önce 600 yıllarında demir çağında medeniyetlerin yaşadığı Pteria Antik Kenti'nin çevresindeki 7 kilometrelik sur duvarı ve 2,5 kilometrekarelik yerleşim alanıyla dönemin en büyük yerleşim yeri olduğu tahmin ediliyor.
Kerkenez Dağı Antik Kenti (Kayıp şehir PTERİA)
Yozgat-Sorgun ilçesi Şahmuratlı köyünde bulunan Kekrenez dağı antik şehrinde ilk yüzey araştırması çalışmaları 1993 yılında başlamış 1998-2000 yıllarında müze ile katılımlı araştırma biçimine dönüşmüş, Şehrin demir çağında M.Ö.600 yıllarında Medler tarafından kurulduğu tahmin edilmekte ise de 2003 kazı sezonunda Frigce yazıtlar bulunması şehrin bir Frig yerleşimi olabileceğini de göstermiştir. Kentin aşağı yukarı olan sur duvarları 2,5 kilometrekarelik bir yerleşim alanı oluşturmaktadır.
Antik kaynaklarda Pteria olarak kaydedilen şehrin burası olduğu sanılmaktadır. M.Ö. 547 yılında Persler tarafından şehir zaptedilmiş halkı esir alınarak şehir yakılmış ve surları yıkılmıştır. Mevcut yerleşim alanı kamu yapıları ve sivil yapı adaları ile gelişmiş bir su toplama ve kullanma sistemi içermektedir. Bulguları bulan kazı ekibi Jeomanyetik yüzey araştırması, direnç tekniği ile yüzey araştırması coğrafi bilgilendirme sistemi (GPS) çalışmalarının bir kısmını tamamlamış, bir kısmı da devam etmektedir.
Bu kazı çalışmaları neticesinde bulunan bir mobilyaya ait fildişi süsleme parçası şu an Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Antik şehir yakılıp yağmalandığı için nitelikli kültür varlıklarına seyrek olarak rastlanmaktadır.