Kılınçkaya ailesi, yangınların nedenini bulmak için jandarmadan destek istedi. Eve gelen jandarma olay yeri inceleme ekipleri burada bir süre inceleme yaptı.
Yangının sebebi ise yapılan araştırma sonrası netleşecek. Yaşananları anlatan Remzi Kılınçkaya, annesini kaldığı evde 9 kez çıkan yangının neden olduğunu bilmediklerini söyledi.
Kılınçkaya, “Bu olay ilk çıktığında elektrikçileri çağırdık. Bunun kesinlikle elektrikten kaynaklı bir şey olmadığını söylediler. Elektrikle alakalı bir durumun olmadığını söylediler. Yani bunun doğaüstü bir olay. diye konuştu.
Sözlerinin devamında Kılınçkaya Benim ricam şu Türkiye’de böyle bir şey başına geldiyse bizlere yardımcı olsunlar. Ne yaptılar nasıl ettiler? Bugün yanan yer işte burası. 9 defa yandı. Yani her odada da yandı. Dün bu salonda çıkan ilk yangını hanım gördü. Hemen kaldırdım kendi ellerimle attım şeklinde ifade etti.
Ablasının evinin yandığına kendisinin de şahit olduğunu anlatan İsmail Yorulmaz, “Olay yeri inceler gibi bizde baktık. Neden olduğunu nasıl olduğunu biz bir mana veremedik. İnsanlar tarafından belirli bir düşman tarafından elektrik kaçağından dolayı bir yangın değil bu. Kesinlikle değil. sözlerini ekledi.
Dün geldim yine bir yangın daha çıktı. Geldik akşamüzeri kendimde şahit oldum. Bir yangın daha çıktı. Çatıdan duman çıkıyordu. İçeri girdik bu sefer banyo havluları yandı. Kendi gözümle gördüm. Dışarı çıkardılar” dedi
Bir odada ise duvarda asılı 15 Temmuz şehidi Hakan Yorulmaz’ın yangından etkilenmeyen fotoğrafı dikkat çekti.
Hakan Yorulmaz, 15 Temmuz 1988 Cuma günü doğmuştu. 15 Temmuz darbe girişimi, Yorulmaz’ı doğum gününde vurdu. Şehidin hayali komiser olmaktı.
Hakan Yorulmaz, Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı Büro Memurluğu'nda yazıcı olarak çalışıyordu. 15 Temmuz günü saat 17.00’de işten çıkan Yorulmaz, yeniden görev başına çağrıldı. Annesi gitmemesi için oğlunu ikna etmeye çalışsa da engelleyemedi.
Yorulmaz, görevinin başına gelince daire amirleri ile TRT ve Genelkurmay Başkanlığı’na sevkiyat yapmaya başladı. Yorulmaz, saldırılar başlayınca sözlüsü Gülhan Aygün’ü arayarak, ''Patlama yok, binayı taradılar'' dedi. İlk patlamadan sonra ise Bundan sonra kavga gürültü yok. Her şey çok güzel olacak diyerek sözlüsünü teselli etti.
Fakat darbecilerin Gölbaşı’na yaptığı ikinci saldırıda şehit düştü. Sözlüsü ile en son saat 23.30’da konuşan Aygün, sabah saatlerine kadar Yorulmaz’dan haber bekledi. Şehadet haberini aldıktan sonra Yorulmaz’ın ailesi, cenazeyi Gölbaşı Morgu’nda buldu. Patlama olduğu sırada komiseri onu korumak için üzerine kapaklanmıştı. O nedenle Yorulmaz’ın vücut bütünlüğü bozulmadan cenaze ailesine teslim edildi. Şehidin naaşı Ankara’da düzenlenen törenin ardından Kırıkkale Şehitliği’nde toprağa verildi.
Kırıkkale doğumlu Hakan Yorulmaz, 15 Temmuz Cuma günü doğmuştu, 28. doğum gününde darbeciler tarafından şehit edildi. Çankırı’da İşletme Fakültesi’ni kazanan Yorulmaz, tercihini Samsun’daki Polis Okulu’ndan yana kullandı. Ardından Özel Harekat Polisliğini seçerek Siirt’te görev aldı. 4 yıllık Siirt görevinin ardından Ankara’ya tayin olan Yorulmaz, Gölbaşı’nda 3 sene çalışmayı sürdürdü. Yorulmaz, ''Bu meslekte ölüm kaçınılmaz'' diyerek şehadeti bekliyordu. Şehidin bir ay sonra evleneceği sözlüsü Gülhan Aygün, siyasal bilgiler ve sinema-televizyon bölümlerini bitirdi. Tüm kariyer planlarını bir kenara bırakarak sözlüsünün tüm hayallerini gerçekleştirmeye karar verdiğini söyleyen Aygün, Yorulmaz’ın kardeşini iş sahibi yapmak ve babasına bir ev almak için elinden geleni yapacağını belirtiyor. Aygün, sözlüsü gibi Özel Harekat’ta çalışmak için de başvuruda bulundu. Şehidin ismi, Kırıkkale’de bir spor lisesine verildi.