Sosyal medya hesabı Twitter’dan açıklama yapan Akçay şunları ifade etti:
“İP başkanı; HDP’yi meşrulaştırmaya çalışarak, HDP’nin kapatılmasına ve HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkarak, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyerek, ezilip büzülen pkk terör örgütü destekçilerini genel başkan yardımcısı yaparak diyet ödemektedir.
'İYİ PARTİNİN VARLIĞI CHP SAYESİNDEDİR'
HDP’lilerin “Bizim sayemizde o koltuklarda oturuyorsunuz” sözleri, terörist Demirtaş’ın hakaretleri ve CHP’lilerin "İyi Parti'nin varlığı CHP sayesindedir" sözleri karşısında sus pus kesil İP başkanı Türkiye’nin milli meselelerine muhalefet ederken sesi kabarmaktadır.
İlkesiz ve çiğ üslubuyla meşhur ve her cümlesi bir öncekini tekzip eden İP başkanı bir de yüzü kızarmadan MHP’yi ve Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştirmeye kalkışmaktadır.
'SEVDAMIZ TÜRK MİLLETİDİR'
MHP’nin safı belli, tarafı belirgindir. Sevdamız Türk Milletidir. “Önce ülkem ve milletim sonra partim” diyen Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli dün ne söylediyse Türk Milleti içindir. Bugün ne söylüyorsa Türk Milletinin lehinedir.
'SİZİ HANGİ GÜÇ BİR ARAYA GETİRDİ'
Dün, “İYİ Parti’yi, CHP ve HDP ile yan yana getirme çabasını çirkin, saygısız ve çok ayıp buluyorum.” diyen İP başkanı bugün CHP ve HDP ile işbirliği yapmaktadır. İP başkanına sormak gerekir: Bugün sizi hangi güç bir araya getirdi? Pensilvanya mı? Kandil mi? Beyaz Saray mı?
Dün, “İyi parti, teröristle masa kurmaz, pazarlık yapmaz” diyen, İP başkanı Pkk terör örgütünün siyasi kolu HDP ile seçimler için pazarlık masasına oturarak işbirliği yapmış, Türkiye’nin üniter yapısını bozmak için gizli Anayasa toplantıları düzenlemiştir.
Cumhuriyetin kurucu değerlerinin tartışmaya açıldığını söyleyen İP başkanına soruyoruz: HDP ile Türkiye’nin üniter yapısını bölmeye yönelik anayasa çalışması yapan, Anayasa’dan; “Devletin dili Türkçedir”, “Atatürk” ve “Türk” ibarelerini çıkarmaya çalışan sen değil misin?
'İP İLE HDP ARASINDA NE FARK VARDIR?'
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu değerlerine savaş açan HDP ve “Anayasa’nın ilk üç maddesi değiştirilmelidir, Anayasa’dan ‘Türk’ kelimesi çıkarılmalıdır” diyen Kılıçdaroğlu ile işbirliği yapan sen değil misin? O halde İP ile HDP arasında ne fark vardır?
Muhtıracı 104 amiral için ilk önce “zevzekler” diyen İP başkanı Sayın Cumhurbaşkanına “bu muhtıracılara abuk subuk cezalar verdirme.” diyerek muhtıracı amirallere sahip çıkmıştır. İP Başkanının bu “U” dönüşünün nedeni nedir? Bir yerlerden talimat mı gelmiştir?
İP başkanı zevzekleri görmek istiyorsa önce kendi partisine ve işbirliği yaptığı zillet ortaklarına bakmalıdır. Zevzeklerin ve gerzeklerin elebaşları İP yönetiminde ve CHP’dedir.
'SANKİ FETÖ İMAMI!'
Muhtıracı amirallerin elebaşı ve ilk imza sahibi İP’in genel başkan yardımcısı Ahmet Kamil Erozan’ın yardımcısı emekli amiral Ergun Mengi’dir. Muhtırada rütbelilerin isimleri arka sıradadır. Yani muhtırada rütbenin önemi yok. Aynı fetö’de olduğu gibi. Sanki fetö imamı!
İP’li Kamil Erozan 14 Aralık 2020’deki Dışişleri Bakanlığının bütçe görüşmelerinde "Bütçeyi iktisatlı kullanın, yılın ikinci yarısında biz alacağız" demiştir. İP’li Kamil Erozan bu muhtıranın neresindedir? Yoksa bu muhtıra İP Genel Merkezinde mi hazırlanmıştır?
Hükümet, terör örgütü yandaşlarının kamu kurumlarına sızmasını önlemek amacıyla Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu teklifi hazırlamıştır. İP, CHP ve HDP ile birlikte bu kanunu engellemek için tüm milletvekillerini Meclise getirerek aleyhte oy kullandırmıştır.
'TAM BİR FETÖ TAKTİĞİ!'
Aynı İP, Güvenlik Korucularımızla ilgili Meclis Araştırma önergesi veriyor, ancak oylamaya sadece 3 İP milletvekili katılıyor. Hem önerge veriyor, hem oylamaya katılmıyorlar. Sonra da “Biz verdik Cumhur İttifakı kabul etmedi” diye yaygara koparıyorlar. Tam bir fetö taktiği!
İP Başkanına sormak gerekir: Terör örgütlerinin, terör yandaşlarının kamuya sızmasını önleyemeye yönelik bu kanuna neden karşı çıkıyorsunuz? Fetö’cü hainlerin ve terör destekçilerinin kamuya girememesi sizi rahatsız mı ediyor?
İP başkanı kritik konularla ilgili yaptığı açıklamalarda sürekli “benim kişisel fikrim” demektedir. Sormak gerekir: Sen İP’in başkanı değil misin? Senin ağzından çıkan sözler nasıl şahsi fikrin olur? Yoksa İP’in ucu başkalarının elinde mi? Sen orada kukla mısın?”
