Dünya Kadınlar Günü’nde, deprem felaketinin ızdırabının Türk milletini kor bir ateş gibi yaktığını söyleyen Geylan, “On binlerce insanımızın hayatını kaybettiği, yüz binlerce insanımızın yaralandığı Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaraları sarmaya çalışsak da, ne enkaz altında yitip giden canlarımızı unutabiliriz ne de içimizde açılan derin boşluğu doldurabiliriz. Hepimizin bildiği üzere depremde eşini, çocuklarını, yakınlarını kaybeden kadınlarımız zorlu bir dönemden geçiyor. Bu süreçte depremin vurduğu kadınlarımızın sorunlarının asgariye indirilmesi, yaşadıkları travmayı atlatmalarını sağlamak için psikososyal destek birimlerinden yararlanmalarının sağlanması, giyim, barınma başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması en büyük beklentimizdir. Türk Eğitim-Sen olarak; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü depremde kaybettiğimiz, yakınlarını kaybeden ve depremzede kadınlarımıza adıyoruz. Kalbimiz her türlü zorluğa göğüs geren, dimdik ayakta kalabilen depremzede kadınlarımızla...” dedi.
TÜM ALANLARDA KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ
Kadın hakkının insan hakkı olduğu gerçeği göz önüne alınarak, kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit olduğu kabul edilmelidir.
Ülkemizde kadınların durumu ile ilgili genel tabloya baktığımızda ise; kadınların sistematik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik şiddete maruz bırakıldığını, işyerinde mobbing ile karşı karşıya kaldığını, ayrımcılığa uğradığını, sırf kadın olması hasebiyle çalışma hayatında üst pozisyonlara getirilmekten imtina edildiğini bildiren Geylan, “Toplu sözleşme taleplerimizde de ifade ettiğimiz üzere;
Kadın hakkının insan hakkı olduğu gerçeği göz önüne alınarak, kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit olduğu kabul edilmelidir.
Evlenmenin ya da anne olmanın çalışmaya engel teşkil etmediği görülmeli, kadınlara çalışma hakkının sağlanması için yasal düzenleme yapılmalıdır.
İşyerinde mobbinge karşı illerde sendika temsilcilerinin de yer aldığı ‘İl Mobbing İzleme Kurulu’ ve ‘İşyeri Mobbing İzleme Kurulu’ oluşturulmalı, bu ihlale yönelik olarak doğrudan savcılığa suç duyurusunda bulunulabilmesi sağlanmalıdır.
Doğum yapan personelden ücretsiz doğum izni kullananlara, maaşının yüzde 50’si oranında ücret ödenmelidir” diye konuştu.
KADINLARIMIZA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ, TOPLUMSAL BİLİNCİN ARTIRILMASI TEMEL HEDEFİMİZ OLMALIDIR
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadının korunması, statüsünün yükseltilmesi için başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü söyleyen Geylan, toplumun eğitilmesi, bilinç ve farkındalık düzeyinin yükseltilmesi için yapılan çalışmaların artırılmasını istedi.
CEZALAR AĞIRLAŞTIRILDI AMA YETMEZ! ÖNLEYİCİ TEDBİRLER DE ALINMALIDIR
27 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7406 sayılı “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile birlikte kasten öldürme suçunun kadınlara karşı işlenmesinin nitelikli hal olarak belirlendiğine, kadınlara karşı işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni olarak düzenlendiğine, takdiri indirim nedeni olarak sayılan yargılama sürecindeki şekil, tutum ve davranışların indirim sebebi olarak artık sayılmayacağına, kasten yaralama, işkence, eziyet, tehdit suçlarının kadına karşı işlenmesi hali düzenlenerek ceza alt sınırının belirtildiğine ve cezaların ağırlaştırıldığına, ısrarlı takip suçu düzenlenerek ceza getirildiğine dikkat çeken Geylan, “Elbette bu adım kıymetlidir ama yetmez! Sadece şiddet ve istismara maruz kalınması durumunda değil, şiddet ve istismarın önlenmesi için de yasalarda düzenleme yapılmalı ve ağır cezai müeyyideler getirilmelidir” dedi.
ÇOCUK GELİN VAKALARI NE ZAMAN SON BULACAK?
18 yaşına gelmeden evlendirilen çocuk gelinler sorununa dikkat çeken Geylan, bu çocukların okutulmayarak, aileleri tarafından sömürüldüğünü ve istismar edildiğini belirtti. Genel Başkan Geylan, “Her ne kadar Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre ‘on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.’ denilse de, Türk Medeni Kanunu’nun 124. maddesi ‘Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez’ hükmü yer alsa da, ne yazık ki çocuk yaşta evlilikler yapılıyor; bu yasa dışı evlilikler ihbar edilmedikçe duyulmuyor, bilinmiyor ya da göz ardı ediliyor. Bu noktada ülkemizde ihmal edilmiş kız çocukları büyük yaramızdır. Bu ihmalin önüne geçilmesi, kız çocuklarımızın istismar edilmemesi için devletimizin tüm imkânları seferber edilmelidir” dedi.
KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMA ORANLARI ARTIRILMALI
Kız çocuklarının okullaşma oranları artırılmalı, tek bir kız çocuğumuz eğitim-öğretim hakkından mahrum bırakılmamalıdır.
MEB 2021-2022 istatistiklerinde kız çocuklarının okullaşma oranlarına baktığımızda; ilkokulda yüzde 93,12, ortaokulda yüzde 89,73, ortaöğretimde yüzde 89,29, yükseköğretimde yüzde 49,20 olduğunu söyleyen Geylan, “Eğitim-öğretime katılan kız çocuklarının oranını yeterli bulmuyoruz. Bu noktada kız çocuğunu okutmayan ailelere karşı yasal önlemler alınmalı, caydırıcı müeyyideler getirilerek, kız çocuklarının tamamının okullaşması sağlanmalıdır. Tek bir kız çocuğumuz dahi eğitim-öğretim hakkından mahrum edilmemelidir.” diye konuştu.
KADIN İSTİHDAMI ARTIRILMALI
Kadın istihdamı artırılmalı, kadınların üst pozisyonlarda görev yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Çalışma hayatında kadının statüsünü değerlendiren Geylan, “TÜİK temel iş gücü göstergelerine göre 2022 yılının IV. çeyreğinde kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 36,2 iken, erkeklerde yüzde 71,9’dur. Yine kadınlarda istihdam oranı yüzde 31,3 iken, erkeklerde yüzde 65,8’dir. İşsizlik oranı ise kadınlarda yüzde 13,6 iken, erkeklerde yüzde 8,5’tir. Yine TÜİK verilerine göre 2022 yılının IV. çeyreğinde işgücüne katılım oranı okur-yazar olmayan kadınlarda yüzde 14,3, erkeklerde yüzde 31,2; lise altı eğitim alan kadınlarda yüzde 27,4, erkeklerde yüzde 66,2; lise mezunu kadınlarda yüzde 37,9, erkeklerde yüzde 72,8, yükseköğretim mezunu kadınlarda yüzde 71,1, erkeklerde yüzde 85,4’tür. Bu rakamlardan da görüleceği üzere kadınların işgücüne katılımı daha düşüktür. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu.
Kadınlarımızın da çalışma hayatının vazgeçilmezi, asli unsuru olduğuna dikkat çeken Geylan, kadının çalışma hayatında yer almasını engelleyecek, kadınlarımızı ikincil görevlere iteleyecek, kayıt dışı çalıştıracak, onların karar mekanizmalarında yer almasının önünü kesecek, motivasyonunu düşürecek her tür anlayışın, girişimin karşısında olduklarını belirtti. Genel Başkan Geylan, hem devlet kademelerinde hem de özel sektörde pozitif ayrımcılık içeren tedbirler alınması gerektiğine dikkat çekti.
“SİYASİ PARTİLERE KADIN KOTASI GETİRİLMELİDİR”
2021 yılında kadın milletvekili oranının yüzde 17,4 olduğuna dikkat çeken Geylan, kadınların sendikalarda temsil oranının da yüzde 48 civarında olduğunu bildirdi. Geylan, “Önümüzdeki seçimlerde kadın temsil oranının artırılması için kanuni düzenlemeler yapılarak, mutlaka kadın kotası getirilmelidir. Ayrıca kadınların gerek sivil toplum kuruluşlarına üye olmalarına, gerekse bu kuruluşlarda aktif olarak görev yapmalarına, yönetici pozisyonlarında bulunmalarına zemin hazırlanması, kadınlarımızın da bu konuda talepkâr ve ısrarcı olması önemlidir. Bu hususta sivil toplum kuruluşlarında temsil oranını artırmak üzere kadınlar için oluşturulan alt komisyonların hukuki bir statüye kavuşturulması, bu komisyonlarda görev alan kadınlarımızın komisyon çalışmalarına izin verilmesi için yasal bir düzenleme yapılması gerekmektedir” dedi.
“ONLARA MİNNET BORÇLUYUZ “
Türk tarihine damgasını vuran kahraman kadınlarımıza, deprem şehidi kadın öğretmenlerimize, şehit annelerine minnet borçluyuz.
Topraklarımızın vatan yapılmasında kadınlarımızın büyük rolü olduğunu söyleyen Geylan, tarihin akışına yön veren kadın kahramanlarımızı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde minnetle yad etti. Geylan, “Nene Hatun, Gaziantepli Yirik Fatma Gördesli Makbule, Hafız Selman İzbeli, Halide Edip Adıvar, Kılavuz Hatice, Çete Emir Ayşe ve daha niceleri… Onlar canını ortaya koyarak, Türk milli mücadelesinin kazanılmasına büyük katkı sağladı. Kadın kahramanlarımızı rahmetle, minnetle anıyoruz” dedi.
Türk tarihinin her zaman gurur verici başarılarla dolu olduğuna, bu başarının mimarları arasında çok sayıda kadın bulunduğuna dikkat çeken Geylan, “Safiye Ali, Muazzez İlmiye Çığ, Özlem Türeci gibi bilim kadınlarına; Yasemin Adar, Sümeyye Boyacı, Ayşe Begüm Onbaşı gibi kadın sporculara, ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen’e ve adını sayamadığınız eğitimde, bilimde, sanatta, sporda başarı gösteren Türk kadınlarımıza da sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.
“TÜM KADINLARIMIZIN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NÜ KUTLUYORUZ”
Geylan, sözlerini “Şehit öğretmenlerimizi de unutmuyoruz, unutmayacağız. Hem kalleş terör örgütleri tarafından şehit edilen, hem de deprem şehidi kadın öğretmenlerimizi özlemle anıyoruz. Vatanımızın birliği, bütünlüğü için şehit olan kahraman Mehmetçiklerimizin de annelerinin, eşlerinin kadın eğitim çalışanlarımızın ve tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyoruz.” şeklinde tamamladı.