HDP eş başkanı ol, külfetten kurtul Serok Ahmet!
Ahmet Davutoğlu, namıdiğer “Serok Ahmet” Türk siyasetinde bela olmaktan çıktı, şimdi kendi düşünceleri etrafında debelenen ve böylelikle dikkat çekmeye çalışan birine dönüştü. Parti kurabilmek için debelenip duruyor. Bu yeni parti Babacan mı yoksa Davutoğlu etrafında mı genişleyecek bunu zamanla göreceğiz. Aynı merkezden yönetilen Davutoğlu ve Babacan, sadece AKP’yi parçalama oyunlarında ve Cumhur İttifakı'nı bitirme tezgâhlarında bir piyon vazifesindedir. Her ikisi de sahibinin sesi modelini uygulamak adına kullanılmaktadırlar.
Ali Babacan fazla konuşan, fazla ortada gözüken biri değil. Ama Ahmet Davutoğlu’nun mikrofon şehveti var. Bu aralar hep o konuşuyor. Türkiye’nin kara bir talihi olarak başbakanlık görevini yaptığı için de konuşmaları gündemde daha çok yer buluyor.
7 Haziran - 1 Kasım seçimleri sonrası yaşananlardan kendine bir dünya kurmaya ve buradan aklınca rol dağıtmaya kendini kötü kaptırmış durumdadır.
Ahmet Davutoğlu kendi kendine başlattığı tartışmaya geçtiğimiz gün yeni olarak şu eklemeleri yaptı: O dönem terör örgütünün her türlü tahriki yapmasını beklersiniz. Beni üzen iki şey oldu. Birisi MHP Genel Başkanı'na koalisyon için gittiğimde, terörle mücadeleye destek için bizim hükümetlerimize destek vermesini bekledim. Beni şaşırtan sonuç, yaptığımız tekliflere MHP'nin Genel Başkanı'nın hayır demesi. Şimdi diyor ki 'hayır demedik' diyor. Ben kendisinden izin alarak halkın önüne çıktım ve reddettiğini söyledim. Şimdi kendisi böyle bir şey yok diyor.”
7 Haziran seçim akşamı balkon konuşmasında “Erken seçim” imasında bulunan Ahmet Davutoğlu iken…
7 Haziran seçimlerinden bir gün sonra AKP'nin tüm gazetelerinde "Tek çözüm erken seçim" manşetleri atılırken…
O günlerde "Ramazan Bayramı'nda hepiniz şunu söylediniz, aman Sayın Başbakanım koalisyon yapmayalım, seçime gidelim biz hazırız. E meydan burada, erler de yiğitler de burada. Rabbimiz ve milletimiz tekrar seçim dedi. " şeklinde AKP il başkanlarına konuşma yapan Ahmet Davutoğlu iken “MHP koalisyon tekliflerimize hayır dedi” demek, insafsızca söylenmiş bir yalandır.
Ahmet Davutoğlu hadi koalisyon konusunda yalan söyleyebiliyor da, “MHP terörle mücadele konusunda bize destek vermedi” demek, nasıl bir iftiradır? Ahmet Davutoğlu bu iftirayı atarken yüzü hiç mi kızarmamaktadır?
MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin, 7 Haziran seçimleri sonrası hükümet kurma yolları tıkandığında MHP’nin üzerine düşeni yapacağını “Milliyetçi Hareket Partisi, bu dört maddeye hürmetle beraber riayet ve refakat gördüğü takdirde Türkiye’nin siyasi istikrarsızlık yaşamaması için beklenilen fedakârlıkları çekinmeden gösterecektir.” sözleriyle vurguladıktan sonra, şart olarak ortaya koyduğu dört maddeden birinin HDP-PKK merkezli yapılan çözüm sürecinin hemen ve tamamen bitirilmesini istemek iken, Ahmet Davutoğlu’nun “MHP terörle mücadele konusunda bize destek vermedi” demesi, bir akıl sahibinin söyleyeceği sözler değildir.
Bir akıl sahibinin söylemeyeceklerini elbette Ahmet Davutoğlu söylemiştir.
MHP’nin en hassas olduğu konuların başında gelen “terörle mücadele” konusunda akılları, mantıkları, vicdanları zorlayan bir iftiraya başvurması, Ahmet Davutoğlu’nun psikolojik durumunun hiç de iyi olmadığını gösteriyor.
Hem koalisyon kurmamak için görüşme yapacaksın, hem terörle mücadele adına hiçbir adım atmayacaksın sonra çıkıp “MHP bizimle koalisyon kurmadı, terörle mücadele konusunda destek olmadı” diyeceksin…
Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu cümlelerde akla, mantığa uyan bir durum var mıdır?
Hadi MHP koalisyona yanaşmadı, koalisyon teklifinizi kabul etmedi diyelim, 32 gün boyunca 50 saat koalisyon görüşmesi yaptığınız ve her şartınızı kabul eden CHP ile niçin koalisyon kurmadınız?
''AKP ile ön yargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız'' diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun eli niçin havada kaldı?
MHP’nin ölçüleri vardı kabul etmediniz de, AKP ile koalisyon kurmak için hiçbir ölçü ortaya koymayan hatta Hürriyet gazetesindeki röportajda sorulan “AK Parti ile görüşmeler olumsuz sonuçlanırsa, yani koalisyon kuramazsanız üzülür müsünüz?” sorusuna “Elbette üzülürüm.” cevabını vermiş Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ile koalisyon kur(a)madığını izah edemeyen Ahmet Davutoğlu’nun masallarını arşivler yalanlamaktadır.
MHP lideri Devlet Bahçeli defalarca “Açık açık söylüyorum; Davutoğlu bize koalisyon teklifiyle gelmedi. Verilmiş bir kararın ilanı maksadıyla, 45 günlük sürenin dolması için geçerken bize de uğradı. Davutoğlu bizimle görüştüğünde kendisine 4 teklifimizi kabul ettiği takdirde değil elimizi, gövdemizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu söyledim. Anayasanın ilk dört maddesine dokundurmayız dedik, şaşkın şaşkın, sanki ilk kez duyuyorlarmış gibi ikircikli, bu da nereden çıktı dercesine yüzümüze baktılar. Çözüm sürecini tamamen kaldıralım, buzdolabında ise fişini çekelim dedik; başlarını öne eğdiler, kulaklarını tıkadılar.” açıklamasını yaparak hem koalisyon, hem terörle mücadele konusunda duruşunu göstermiştir.
Serok Ahmet’in açıklamalarına nereden bakarsanız bakın tutarsızlık ve iftira yüklüdür. Serok Ahmet’in yumuşak karnı “terörle mücadele” konusu olduğu için, iftirasını en çok buradan güçlendirmeye çalışıyor.
Geçen günlerde hatırlattım şimdi bir kez daha hatırlatıyorum. Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan ile 12 Ekim 2014 tarihinde yaptığı röportajda, "Biz satranç oynamayı bilen insanlarız. Selahattin Demirtaş'a 'Bak' dedim 'Yarın bizden Kobani'ye yardım isteyemezsiniz, eğer tezkereye hayır derseniz. Aynı gün Salih Müslim'i Türkiye'ye getiriyoruz. Bakın kaç jest arka arkaya. Bir anlamda 'meşru görüyorum seni' diyoruz." şeklinde, PKK’nın Suriye kolu YPG’yi ve teröristbaşı Öcalan’ı “meşru gören” biri, terörle mücadeleden değil, terörle bütünleşmekten bahsedebilir ancak…
AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı şimdi terör örgütü YPG’ye karşı temizlik operasyonu yaparken, “MHP ile yapılan ittifak AKP’ye zarar veriyor” diyen Serok Ahmet, sanırım terör örgütü YPG ve PYD’yi meşru gördüğü günleri özlüyor. Senin meşru gördüğün YPG’nin 4600 teröristini Afrin’de toprağın dibine gömdü Türk devleti, Serok Ahmet!
Ahmet Davutoğlu siyasetteki kara leke halini aklınca ortadan kaldırmaya çalışıyor ama ne yaparsa yapsın tarih ortada, arşiv ortada, silinmeyen hafızalar faaliyettedir.
PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasına karşı çıkarak da tamamen siyaset çukuruna düşmüştür.
Serok Ahmet terörle mücadele eden değil, terörü ve teröristleri meşru gören bir Türkiye hayalindedir. Yeni bir parti kurmasına gerek yoktur. Fikirlerinin ve iddialarının stratejik bütünlük sağladığı HDP’de eş başkanlığa aday olarak zahmetsiz, külfetsiz bir şekilde parti sahibi olabilir. HDP de terörist Salim Müslim’i meşru gören, Kobanili teröristlere selam gönderen, belediyelerine atanan kayyumlara tepki gösteren böylesi bir stratejik zekâya kayıtsız kalmaz elbette…