Devrimcilerin kraliçesi Ayşenur Arslan'ın bunak fıkrası
CHP’Yİ SİLAHLI MÜCADELEYE DAVET ETTİ
“CHP’nin iktidara gelememesi her şeye rağmen bizim umudumuzu da yitirmemize yol açmamalı, çünkü demokrasi dediğimiz şey sadece ve sadece sandıktan geçmiyor. Bugün Kürt siyasi hareketi, nasıl yüzde 40 küsur ile gelmiş AKP iktidarını masaya oturtup bilek güreşi tutuyor. Arkasında silahlı mücadele var. Onun getirdiği bir gözdağı var. Silahlı mücadele demiyorum ama. Silahlı, silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek lazım…”
37 KİŞİYİ ÖLDÜRENE “KIZCAĞIZ” ŞEFKATİ
Ankara'yı kana bulayarak 37 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan PKK’lı kadın terörist Seher Çağla Demir için "kızcağız kendini patlattı" gibi bir ifadeyle teröriste şefkat dili kullandı.
MEHMETÇİĞİ ŞOV YAPMAKLA SUÇLADI
Azerbaycan yıllardır Ermenistan işgalinde olan Karabağ’ı Türkiye’nin de büyük desteğiyle kurtarırken, bu durumu sevinçle karşılayan Türk medyasının 'Türk birliği zaferi, Bakü'de zafer, Türk'ün Karabağ gururu, Türk'ün gücü' gibi manşetleri kullanmasından çok büyük rahatsızlık duyduğunu "Ortak kelimelerden biri zafer. Yani bu konulara girince mayınlı tarlada yürümüş gibi oluyorum ama söylemeden geçemeyeceğim, Türkiye savaştaydı da bir savaş mı kazandı bizim haberimiz olmadı." sözleriyle belirtti. Bununla da yetinmedi başka bir zamanda da Ermenistan'ın provokasyonlarına karşı bölgede Türk askerinin görev yapmasını Halk TV ekranlarından "Ne yapacak Mehmetçik Azerbaycan'da? Şov için, muhalefeti susturmak için gönderiliyor" şeklinde eleştirdi.
PENÇE-KARTAL OPERASYONUNDAN UTANMIŞ
Terör örgütü PKK’ya yönelik yapılan operasyonlardan biri olan Pençe-Kartal operasyonu için "Bir televizyoncu olarak bir gazeteci olarak her gün televizyonda bunları son dakika son dakika görünce utanıyorum. Doğru değil bunlar ya!" ifadesini kullanarak terör örgütü PKK’ya darbe vurulmasından rahatsızlığını ifade etti.
PKK’NIN GAZETESİ ÖZGÜR GÜNDEM’DE YAZARDI
"Terör örgütü PKK'nın propagandasını yaparak, örgütün yayın organı gibi hareket ettiği" gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatılan Özgür Gündem isimli bölücü yayın yapan gazetenin yazarıydı. Bu gazetede teröristbaşı Öcalan olmak üzere Kandil’deki birçok sözde yönetici yazarlık yapmıştır.
SUNDUĞU PROGRAMDA ESAD-PKK İŞBİRLİĞİYLE YAPILAN KATLİAMLARA TEMİZLİK DENDİ.
Suriye Türkmen Meclisi’nin yaptığı açıklamaya göre Esad’la işbirliği halinde olan PKK’lı teröristler bölgeye girerek Türkmen mahalleleri tamamen yıktı ve Türkmenleri öldürdü. Bütün bu gerçekler dünyanın gözleri önünde cereyan ederken Halk TV’de onun sunduğu program bu süreci “Halep Özgürleşiyor” ve yapılan katliamları “temizlik” olarak nitelendirdi.
DEVLET BAHÇELİ’NİN KERKÜK’TE TÜRKMENLERE SAHİP ÇIKMASINDAN RAHATSIZ OLDU
Barzani bağımsızlık referandumu için Türkmen şehri Kerkük’ü kuşattığı günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli “Can, mal ve vatan güvenliklerine destek vermek boynumuzun borcudur. Bu kapsamda “en az beş bin Ülkücü gönüllü” başta Kerkük olmak üzere, Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık, birlik ve dirlik mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Türkmenler sahipsiz ve yalnız değildir, acı verici etnik soykırıma, vatansızlığa da asla terk edilmeyeceklerdir.” açıklamasını yapmıştı. Bu açıklamadan rahatsız oldu ve “Bir kez daha akıl devre dışı. Bir kez daha “milli duygularla” coşup duruyoruz. Haberlere, köşe yazılarına, manşetlere bakarsanız, yarın Kuzey Irak’tayız! Evet, MHP dünden hazır. Hatta 5 bin silahlı / dövüşken ülkücü saldırmak için talimat bekliyor.” sözleriyle değerlendirdi.
Bu sözlerin ve sicilin sahibi Halk TV’de program sunan Ayşenur Arslan isimli bayandır. Milli ve manevi konularda buna benzer daha birçok skandala imza atmıştır. Sol’un hastalıklı tüm yandaş özelliklerini taşır. Objektif değildir, doğrudan yana değildir. Saplantılı bir şekilde taraftır. Kendisi hakkında daha önce iki-üç yazı daha yazmıştım. Milli ve manevi konularda bol bol skandallar yaratan Ayşenur Arslan geçtiğimiz günlerde bir gazeteci ve bir siyasiye yapılan saldırıyla ilgili yazmış olduğum yazıyı anlam bütünlüğünden koparıp, bizleri suçlayarak “demokrasi, hukuk, adalet” nutukları atınca ben de kendisine CHP’ye verdiği “Silahlı, silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek lazım…” tavsiyesini ve Ankara’da canlı bomba saldırısında 37 kişiyi öldüren teröriste “Kızcağız” şeklindeki şefkatli dilini hatırlatarak “teröristlerin anası, devrimci bunak” şeklinde hak ettiği sıfatlarla tepki gösterdim. Devrimcilerin Kraliçesi bu sözlerime çok alınmış, kaç gündür bu atmosferden çıkamıyor. Her yaptığı programda konuyu benim sözlerime getiriyor.
Devrimcilerin Kraliçesi “Devlet Bey, çok tehlikeli şeyler yapıyor yanınız yöreniz. Siz gazetecileri hedef gösteriyorsunuz, birileri sizden cesaret bulup bunları yapıyor. Ne demek teröristlerin anası? Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun.” sözleriyle beni şikâyet ediyor gibi görünse de yine asıl hedefi MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi eleştirmek… Sözlerinin devamındaki “Taha Akyol, Elif Çakır, Yıldıray Oğur hedef gösterildi Devlet Bahçeli tarafından. Taha Akyol kim biliyor musunuz? Devlet Bey daha partide değilken MHP’nin okulunda ders veren biri. Sizin ağabeyiniz Taha Akyol beyefendi. Bir zamanlar beraberdiniz, şimdi hedef gösterip saldırıyorsunuz. Yetmedi mi?” cümleleriyle bu niyetini tam olarak göstermiştir.
CHP’yi “silahlı mücadeleye, bedel ödemeye” çağıran bir gazeteci bizlere akıl veriyor. Allah’ım aklımızı koru…
Tekrar tekrar söylüyorum. Lafımı, sözümü hiç esirgemiyorum. Hendek-Çukur-Kobani olaylarında azmettiricilik yaparak toplam 846 kişinin katili olan, 7000 kişinin yaralanmasına sebebiyet veren, devletin ve halkın malının yanmasına, yağmalanmasına neden olan terörist Demirtaş’ın “Suçu nedir, derhal serbest bırakın” diyen hangi parti genel başkanı, hangi belediye başkanı, hangi gazeteci, hangi yazar varsa benim gözümde şerefsiz ve haysiyetsizdir. Bunların kim olduğunu da Türkiye’nin tamamı bilmektedir. Ve bunların bir siyasiye ve bir gazeteciye yapılan saldırılar sonrası yaptığı her açıklama ikiyüzlülük ve istismardır. 846 kişinin ölümüne, 7000 kişinin yaralanmasına öncülük eden terörist için “serbest bırakın” diyeceksin ama sonucu yaralama olan bir olay için feryat ve figan edeceksin. Nerede samimiyet, akıl, vicdan?
Devrimcilerin Kraliçesi Ayşenur Arslan da terörist Demirtaş için aynı düşünen biri olarak benim bu sözlerimi saptırmış, aklınca cambaza bak oynamıştır.
Benim derdim 846 kişinin ölümüne, 7000 kişinin yaralanmasına neden olan teröriste sahip çıkanların tutarsızlığını, garabetini ortaya koymaktır.
Aynı yazım içinde yer alan şu cümleleri Devrimcilerin Kraliçesi Ayşenur Arslan görmüyor ve görmek istemiyor:
“Elbette hükümet yetkilileri de hukuk devletine uygun bir duruş sergiledi.”,
“ Elbette saldırıya uğrayan, hukuk devletinde hakkını arayacaktır. Bu tür olaylar kınanacaktır.”,
“Saldırıya uğrayan herkese “geçmiş olsun” diyelim, yaşanan olayları hepimiz kınayalım. “,
“Selçuk Özdağ’a yapılan saldırıda hukukun her boyutu işlesin, suçlular cezalandırılsın.”
Çünkü Ayşenur Arslan ve onun gibilerin derdi insan hayatı, insan sağlığı, demokrasi, hukuk, adalet değil… Öyle olsa elinden kan akan ve on binlerce kişinin katili olan terör örgütü PKK’nın mensubu olmayı övünerek duyuran Demirtaş gibi iğrenç birinin avukatlığını yaparlar mı?
Bizim sırtımızı dayadığımız silahlı bir terör örgütü yok… Bizim tek silahımız kalemimiz. Ama CHP’yi silahlı mücadeleye davet eden Ayşenur Arslan biliyor ki, CHP içinde PKK, PYD, YPG, TİKKO, MLKP, DHKP-C, FETÖ gibi terör örgütlerinin mensupları, sempatizanları vardır. CHP bu terör örgütlerinin tamamının siyasi avukatlığını yapmaktadır.
“Devrimci bir bunak” değilsen tüm bunları ilk televizyon programında itiraf edersin Ayşenur Arslan…
Hadi ilk televizyon programında terörist Demirtaş’ın “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” dediği, “Şanlı direniş gösteriyoruz” dediği konuşmalar eşliğinde ortaya konan terör olaylarının görüntülerini yayınla ve yorumlasana? Ondan sonra da terörist Demirtaş’ın çağrısıyla Kobani olaylarını bahane ederek sokaklara dökülen ve Türkiye’nin her yerinde terör eylemleri yapan PKK’lıların görüntülerini yayınlasana… Yasin Börü’yü nasıl parçalara ayırarak öldürdüklerini yorumlasana… Terörist Demirtaş masum, 37 kişi öldüren PKK’lı teröristler “kızcağız”, Ülkücüler faşist, çete öyle mi?
Hepiniz ikiyüzlü, hepiniz sahtekârsınız…
”Devrimci bunak” diyerek sizin suçunuzu hafiflettim. Bunun için özür diliyorum. Siz bu ülkenin katıksız hainlerisiniz.
Kendi halinizin özetini aslında yine kendi programınızda, kendi zihniyetinizle verdiniz.
Benim “Bunak Kadın” sözlerimi İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu’na yorumlatmak isteyen Ayşenur Arslan “Bunak kadın demek hakaret sayılır mı?” diye soruyor.
Avukat Mehmet Durakoğlu “Sanmıyorum, hakaret sayılabileceğini... Tıbbi bir terim” cevabını veriyor. Ayşenur Arslan istediği cevabı alamayıp, şok oluyor. “Ama bana diyorlar” diye masum pozu verince, Avukat Mehmet Durakoğlu bu sefer hemen “U” dönüşüyle düzeltme yapıyor "O zaman sayılabilir" cevabını veriyor. Fıkra bu kadar…