Kemal Bey’in büyük itirafı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaret içerikli ifadelerinden dolayı yargılanan CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mahkemede suçunu itiraf etmiş!
Suçu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmek değilmiş ama...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri süresinde "Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ediyorum" diyen, “milliyetçi ve vatansever diye bildiği” Meral Akşener’e inanmakmış en büyük hatası…
Kemal Bey’in bu büyük(!) itirafı aslında bir itiraf değil; kendisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz ederek altılı masadan kalkan Meral Akşener’i her şeyin müsebbibi ilan edip gerçeklerden kaçış psikolojisi...
Kılıçdaroğlu’nun 25 sayfalık savunmasında ne yazık ki Atatürk’ün partisini nasıl bir siyasi ve ideolojik bataklığa sürüklediği yer almıyor.
Cumhuriyet’in kurucu partisi olan CHP, bugün bölücü ideolojilerin cirit attığı bir alana dönüşmüşse, bunun sorumlusu arabayı bu çukura süren şoförden başkası olabilir mi?
CHP örgütlerini bölücü ve marjinal ideolojilerin doğal yaşam alanı haline getiren süreç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetim anlayışının tabii bir sonucudur.
Bugün kurucu partinin belediye başkanlarına terör örgütü üyeliğinden dava açılıyor, yerlerine kayyum atanıyorsa, CHP’liler DEM’in rezilliklerini savunmayı siyasi düstur haline getiriyorsa, bu sapkın siyasi inancın mürşidi de Kemal Bey değil mi?
Kemal Bey, 2010 senesinde “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafsız değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nden, anayasanın değiştirilemez maddelerinden yana taraf olmak zorundadır” diyorken, ne olmuştu da 5 yıl sonra PKK'nın İMC TV’sinde anayasanın değiştirilmez maddelerini değiştirme sorusuna "Tabii, buyurun gelin yapalım" cevabını vermişti?
Ne olmuştu da Atatürk’ün ilkelerine derinden bağlı görünmeye çalışırken, milli üniter yapıyı parçalayacak olan "CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğim" vaadinde bulunmuştu?
Devrimci Kemal Bey’in yıllar içinde devrim geçiren söylemlerinde, aslında CHP’nin ideolojik savruluşunun özeti gizli...
Çünkü Kılıçdaroğlu, kendi siyasi kariyerini hem partisinin kurucu kimliğine hem de Türkiye’ye tarihsel bir zarar vermek üzerine kurguladı.
Bugün CHP’nin mevcut Genel Başkanı, DEM’li belediyelere kayyum atanmasını protesto etmek için şehir şehir “dayanışma” ziyaretleri düzenliyorsa, bu tutumun tohumları Kılıçdaroğlu döneminde atılmıştır.
CHP’nin içine düştüğü sapkın siyasi ittifakların fikir babası, CHP’nin rotasını Atatürk’ün çizdiği istikametten saptıran Kemal Bey’dir.
Oysa mahkemedeki Kemal Bey, ne bu ideolojik savrulmalardan ne de CHP’nin Atatürk’ün mirasından uzaklaşmasından kendisini sorumlu tutuyor. Suçlu her zaman başka biri, her zaman başka bir olay...
Seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybedişini, “TRT izleyen köylülere” bağlayan Kemal Bey’den de ancak böyle şahane itiraflar beklenirdi zaten...