26 Kasım 2024
weather
-1°
Twitter
Facebook
Instagram

Kemal Kılıçdaroğlu, ektiğini biçersin demedik mi?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kemal Kılıçdaroğlu, ektiğini biçersin demedik mi?

Merhum sanatçımız Müslüm Gürses bir şarkısında diyor ya:

“Etme bulma dünyası Ettiğini çekersin Ahım tutar sevgilim Sararırsın, solarsın Baharın hazan olur Çilelerle dolarsın Düşmez kalkmaz bir Allah Sen de bir gün düşersin”

Kimin için mi hatırlattım bu şarkıyı?

Siyasi gelişmelere bakacak olursak en uygun adres sanırım Heval Kemal olacaktır.

          Aklınca 1 Kasım seçimleri sonrası FETÖ merkezli MHP’yi bölme, parçalama ve ele geçirme operasyonunu maddi ve manevi olarak desteklemişti. Çakma MHP’lilerin Türkiye genelindeki programlarına CHP’li belediyeler üzerinden destek sağlamış, onları karşılama, toplantılarını organize etme, salonlarını tahsis etme, toplantılarını duyurma, ilde-ilçede konaklama işlerini hep CHP üstlenmişti. MHP’deki operasyonda başarılı olamayınca bu sefer o çakma MHP’lilere İP isminde parti kurdurdu. Âdeta parti komiseri gibi Aytun Çıray’ı CHP’den oraya gönderdi. Sonra kurdurduğu İP isimli partiyle “Millet İttifakı” adı altında ittifak yaptı. İP barajı geçemese de ittifak sayesinde Meclise kendini attı. Kemal Kılıçdaroğlu şimdi onları kendisinin her ihanetinde öncü kuvvet olarak kullanıyor.

          Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP, MHP üzerinde siyasi edepsizlik ve ahlaksızlık yapmış, MHP’nin iç işlerine burnunu sokmuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’de bu yaptıklarıyla yetinmedi. Sonra AK Parti içinden ayartılan ve sırf AKP’den oy tırtıklaması için Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a parti kurdurulmasında maddi ve manevi destek sağlanmasında rol aldı. Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partilerinin genel merkezinden çıkmıyor. Gece Gelecek ve Deva Partisi’nin genel merkezlerine gidip baksak belki de oralarda yatıyordur.

          Yanlış anlaşılmasın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi zekâsı, oyun kurma kabiliyeti olduğundan değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun üst aklı ondan ne istiyorsa o da onu yapıyor.

Hatırlayın, Meral Akşener çenesinin düşüklüğünden bu durumu deşifre etmişti. Ne demişti? :

“Bizden CHP, HDP, SP yan yana gelerek Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi”

Kim istedi?

ABD mi, İngiltere mi, Almanya mı, PKK mı, FETÖ mü?

Sizden bunu kim istedi Heval Hanım?

          Kemal Kılıçdaroğlu başka partilere burnunu sokarken, bugün kendi partisinde CHP’yi Atatürk çizgisinden çıkarmanın, HD(P)KK’ya teslim olmanın bedelini ödemeye başladı.

          Taciz, tecavüz, yolsuzluklarla, ihanet eylem ve söylemleriyle gündemden düşmeyen CHP şimdi de bölünmenin, parçalanmanın eşiğine gelmiştir. CHP içinden önce Öztürk Yılmaz, daha sonra Mustafa Sarıgül parti kurdu. Muharrem İnce de ince ince yeni partisinin hazırlığını yapıyor. Tüm bunların üzerine de geçtiğimiz hafta Mehmet Ali Çelebi’nin başını çektiği üç CHP milletvekili istifa etti. İstifa edecek birçok CHP milletvekilinin de olduğu konuşulmaktadır.

          Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’na tuzak kurmaya çalışırken kendisi CHP içinde çukura düşmüştür. Etme bulma dünyası dedikleri işte budur. Ne demişler: Arkadaş sakın kusur bulma! Buğday ektin de arpa mı çıktı? Ne ektiysen onu biçtin.

          Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu HD(P)KK aşkı başına elbette bir iş açacaktı. Bu kendi partisi içinde bölünmelere, parçalanmalara yol açmaya başlamıştır.

          CHP milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin “Işığımız Öcalan diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk’ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere…” şeklinde tepki göstermesi, “ayrıştıran ve bölen siyasete tepki koyamayan, etnisite/mezhep üzerinden sorun tarifi yapan; HDP’nin gölgesinde, dostların dizinin dibinde, AKP’nin hurdalığında iktidarın güneşini aradığını” ifade ederek CHP’nin birlikteliklerine işaret etmesi ve finalde “Hem ‘PKK terör örgütüdür.’ demeyenlerle iş tutma hem Çelebi olmaz. Hem Cumhuriyet yıkıcılarla ve kumpasçılarla dostluk hem Çelebi olmaz.” sözleriyle istifa etmesi CHP içindeki artçı sarsıntıların, fay kırıklıklarının belirtisidir. Bu durum daha büyük depremlere ön gelişme olmaktadır.

          CHP milletvekilleri; Mehmet Ali Çelebi, Özcan Özel, Hüseyin Aksoy’un CHP’den istifa etmelerinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun bile diyemediği cümleleri yancısı Meral Akşener söylemiştir.

          Diyor ki: Bu istifa eden arkadaşlarımız da netice itibarıyla alacakları tutumlarla seçmene cevap verecekler. CHP’den kopan arkadaşların tutumları, söylemleri, eylemleri önemlidir. Kimsenin yanına kâr kalmıyor bu işler.

          Meral Akşener, HD(P)KK aşkı yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçmene vereceği hesaptan bahsetmiyor ama yazının başında bahsettiğim desteklerden dolayı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bir kere daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İYİ Parti’nin seçime girmesini sağladı. Allah ondan razı olsun. 15 milletvekili arkadaşımdan Allah razı olsun. Ölünceye kadar çoluğuma çocuğuma vasiyet ettim ailem onlara dua etsin diye.” şeklinde dua seansları düzenliyor.

          CHP milletvekilleri, herkesin gördüğü CHP’nin hazin hâliyle ilgili eleştiri getirerek istifa ediyor, Meral Akşener siyasi ikbali için Kemal Kılıçdaroğlu’na dua ile meşgul…

          Bir de kendisi parti kurarken MHP’den, CHP’den vekil alırken iyiydi, seçimlere girme şartlarını sağlamak için CHP’den 15 milletvekili alırken iyiydi. Ama başkası CHP’nin ihanetlerine ve Atatürk’ün çizgisinden ayrılmasına tepki göstererek CHP’den istifa ederse seçmene hesap vermesi gerekiyor!

          Meral Akşener olayları kendi siyasi menfaat dünyasına göre değerlendirince işte böyle garabet yorumlar yapabiliyor.

         

          Meral Akşener’e bu açıklamalarından dolayı, daha düne kadar can ciğer kuzu sarması olduğu Muharrem İnce “Çok büyük haksızlık yapmış, Sayın Akşener. Partisini kurduğunda CHP’den bir milletvekili İYİ Parti’ye geçmişti. MHP’den 4 milletvekili İYİ Parti’ye geçmişti. Sayın Akşener’in o zaman aklı neredeydi. ‘Siz CHP ve MHP’den seçildiniz, millete hesap vereceksiniz?’ dediğini hatırlamıyorum. Sayın Akşener’e çağrım; ne keser gibi hep bana, ne rende gibi hep sana, testere gibi bir sana bir bana diyorum. Kendi başına geldiği zaman, ‘özgür iradeleriyle milletvekilleri parti değiştiriyor’ diyecek ama başka arkadaşlarım yaptığı zaman suçlayacak, yakışmadı, doğru bulmuyorum..” sözleriyle tepki göstermiş…

          Bugün Meral Akşener’in konuşmasını eleştiren Muharrem İnce, FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme, parçalama, bölme operasyonları yaptığı günlerde de MHP Genel Başkan adayı olarak illeri gezen Meral Akşener’e “Sayın Akşener, istediğiniz zaman Yalova’ya gelin, izni, salonu biz çözelim, açılış konuşmasını yapar ayrılırız, siz toplantınızı yaparsınız” çağrısında bulunuyordu. Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapma o hâlde Muharrem Bey…

          Meral Akşener şimdi siyasi varlığını sağlayan ve ittifak ortağı olduğu Kemal Kılıçdaroğlu’na dua ediyor, siyasi taklalar atıyor. Yani yine de Meral Akşener’in bu manada yaptığının anlamı var. Heval Kemal ve Heval Meral uyumu diyebiliriz buna…

          Ya sen MHP’nin iç işlerine niçin karışıyor, MHP’deki operasyona niçin omuz veriyordun Muharrem Bey?

          Siyasetin gerçekten ilke ve ahlak ihtiyacı vardır. CHP içinde yaşananlar, CHP’nin yaşattıkları bunun somut delilidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *