Bir oyun, bir tezgâh var!
Dayak yemek için elinden gelen tüm gayreti gösterdi. Son dört yıldır bu uğurda her türlü gayreti verdi ve sonunda istediğini başardı. Kimler dövdü bilmiyoruz. Olay hakkında soruşturma açılmış…
Fakat dayak konusu da tezgâha benziyor. Halk TV önünde sözde dayak yiyor ama hemen 15 dakika sonra canlı yayında programa çıkıyor ve yine haddini aşan laflar ediyor. 25 kişinin saldırdığını iddia ediyor ama yüzünde tek bir çizik dahi yok… Bu nasıl dayak yeme hâlidir?
Levent Gültekin isimli provokatörden bahsediyorum. Son dört yıldır CHP ve yancı ortaklarının şımarttığı bu provokatör, AK Parti ve MHP tabanını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye hakaretler ederek sürekli tahrik ve taciz ediyordu. Bu tahrik ve tacizin ‘alanı genişlesin’ diye milli meselelerde de düşman ağzıyla konuşmaya başladı. Terör örgütlerine ve teröristlere sahip çıkan konuşmalar yaptı.
Baktı yine bir şey yapan yok…
Yine foseptik çukuru Halk TV’ye çıktı ve merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’e “Hastalıklı milliyetçi, ırkçı, gençlerin geleceğini karartan adam”, merhum Necmettin Erbakan’a da “Yaptığı din istismarıyla milyonların zihnini mahvetti” iftira ve suçlamasıyla saldırdı. Çok büyük tepki aldı.
Yani düşünce özgürlüğü ile açıklanmayacak şekilde sürekli milyonları tahrik ediyor. Milyonlarca seveni, mensubu olan hareketlerin sembol isimlerine hakaret ederek sürekli provokasyon yapıyor.
Şimdi gerçekten dayak yediyse kim dövmüş olabilir.
Başbuğ Alparslan Türkeş’e ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye hakaretler etti. Ülkücüler dövmüş olabilir.
Merhum Necmettin Erbakan’a yönelik aşağılayıcı ve suçlayıcı ifadeler kullandı. Milli Görüşçüler dövmüş olabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik haddini aşan ifadeleri yüzünden AK Partililer dövmüş olabilir.
50 bin kişinin katili olan teröristbaşı Öcalan ve hendek-çukur-Kobani olaylarında azmettirdiği PKK’lılara 846 kişiyi öldürten terörist Demirtaş için “serbest bırakılsın” dediği için, “Allah Öcalan’ı başımızdan eksik etmesin” ve “Öcalan, Türkiye için bir şans olarak görülebilirdi” dediği için şehit aileleri dövmüş olabilir.
“Gülen cemaatinden arkadaşlarla Güney Afrika’ya gidiyoruz. İnşallah anlamlı sohbetlerimiz olacak.” diyecek kadar geçmişte FETÖ’ye yakınlığı olduğu için FETÖ’nün mağdur ettiği kişiler dövmüş olabilir.
Telefonda çok ağır ve iğrenç küfürler ettiği yazar Nihat Genç’in sevenleri dövmüş olabilir.
Azerbaycan’ın Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtarmasının hemen ardından sanki kanına dokunulmuş gibi “Bir kere Azerbaycan devlet mi? Bir de bu var, bunu soralım. Azerbaycan bir aşiret. Demokrasisi yok. Hukuku yok. Bir otoriter yönetim var. Seçim yok. Paranın üzerinde yüzüyorlar. Bugüne kadar adam gibi bir devlet kurmamışsın.” sözleriyle Azerbaycan’ı aşağılaması sonrası, Azerbaycanlı gardaşlarımız dövmüş olabilir.
“Sen, Kerkük Türkmenlerin dersen, birileri de Diyarbakır benim der” dediği için Türkmen gardaşlarımız dövmüş olabilir.
Yani Levent Gültekin isimli müptezeli dövmüş olabileceklerin “şüpheli cephesi” çoktur. Hukuk devletinde elbette bunları saldırıyı meşrulaştırmak için söylemiyorum. Ama her kesimi, herkesi bu şekilde tahrik ve taciz eden bu müptezelin, Türklük düşmanlığı, PKK-FETÖ ilişkileri, haddini bir hayli aşan sözlü saldırıları göz önünde bulundurulduğunda bir provokatörlük uğruna kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Halk TV, bu Levent Gültekin isimli provokatörü provokasyonlarında kullanmak için ısrar etmektedir. Başbuğ Alparslan Türkeş’e hakaretler ediyor, iftiralar atıyor, Necmettin Erbakan’a saldırıyor ama foseptik televizyon kanalı bu kadar tepkiye rağmen hâlâ ona program yaptırmaya devam ediyor. En ilginci de Halk TV binasının yanında saldırıya uğradıklarını iddia ediyorlar. Dayağı yedikten hemen sonra canlı yayında “MHP kapatılmalı” diye yine irin kusmaya devam ediyor.
Müptezele bak!
On binlerce kişiyi öldüren terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP için “kapatılmamalı” diyor, on binlerce kişinin ölüm emrini veren teröristbaşı Öcalan için, binlerce kişiyi öldürme emri veren terörist Demirtaş için “serbest bırakılsın” diyor. Ama MHP için “kapatılmalı” diyor.
Atalar boşa “Kış kışlığını, puşt puştluğunu gösterir.” dememiş… Levent Gültekin’in, FETÖ’den PKK’ya, oradan oraya kucak kucak gezmesi boşa değildir. Elbette en büyük düşmanı MHP olacaktır.
Halk TV ve Levent Gültekin tencere kapak gibi birbirini tam bulmuşlardır. Levent Gültekin’in bu küfürbaz, haddini aşan dili yüzünden daha başına çok iş gelir de benim asıl merak ettiğim konu şu…
CHP’nin ihanet projelerini meşrulaştırmak için Halk TV’ye boncuk taneleri gibi dizilen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları ve sözde MHP’liler vardı. Levent Gültekin’in Başbuğ Alparslan Türkeş’e yönelik alçakça sözleri sonrası niçin bir tepki göstermediler? CHP’nin televizyon kanalı Halk TV’de MHP’ye yönelik her türlü hakareti, küfürü ve iftirayı serbest mi görüyorlar yoksa?
Son söz; Levent Gültekin’in dayak olayı ya FETÖ misali bir senaryodur ya da döven taraf kim ise çok kibar davranmıştır… Ya da olaydan hemen sonra Halk TV’ye Levent Gültekin’in dublörünü çıkarmışlardır.
Bir de bir şeye dikkat ettiniz mi?
Saldırıya uğrayan yahut uğradığını iddia eden tüm gazeteci ve siyasilerin ortak özelliği PKK ve FETÖ ilişkileridir. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarına, sembollerine sahip çıkan, teröristbaşı Öcalan, terörist Demirtaş için “serbest bırakılsın” diyen, HDP’ye her manada sahip çıkan, HDP ile ittifak yapan partilere mensup olan, geçmişleri FETÖ’nün kucağında olan bu gazeteci ve siyasilerin MHP’yi olayların içine çekebilmek için her yolu denemeleri gözden kaçmamaktadır. Bunu da herkes bilgi notu olarak hafızasına yazsın…
