Hormonlu propagandalarda biraz Yavaş!
CHP’nin yerel seçimlerde, büyükşehirlerde başarılı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin gibi yerleri kazanması gerçekten sürpriz olmuştu. Ama başarısız olmaları, koltuğa oturur oturmaz çuvallamaları asla sürpriz olmadı. Bırakın vatandaşları kendi partilileri bile belediyecilik anlayışındaki çapsızlığa isyan ediyorlar.
İstanbul ve İzmir Belediye Başkanları çapsızlıkları yanında siyasi polemiklere gire gire kendilerini bitirdi. Adana, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanları zaten hizmeti bırakın ortada hiç görünmüyor. Antalya Belediye Başkanı, korona hastalığından dolayı çok sıkıntılı bir tedavi sürecini atlattı ve CHP’nin hastalık sürecinde akbaba gibi Muhittin Böcek’in başında uçarak onun yerine birini getirmeye çalışması aralarına kara kedinin girmesini sağladı. CHP sanırım yoğun bakımdan çıkamaz beklentisi içindeydi.
Muhittin Böcek de tekrar görev başı yapınca ilk açıklaması “Hastalık dışında bir acı gerçekle daha yüzleştim. 18 yıldır çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Uğrunda savaş verdiğimiz demokrasiye yakışmayan, seçilmiş bir başkanın inisiyatiflerini hiçe sayan uygulamalar yapmanın dışında; bu insanların, ben hastanede yaşam savaşı verirken öleceğimi, hatta öldüğümü düşünmeleri hepimizi insanlığımızdan utandırdı” şeklinde olmuştu. Muhittin Böcek, CHP’den istifa ederse kimse şaşırmaz.
Algı, reklam gücü, hileli propaganda yöntemleriyle ayakta tutmaya çalıştıkları tek kişi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tır.
Mansur Yavaş, Ankara’da sel olduğunda haftalarca İngiltere’de idi. Kar yağdığında, yollar buz tutup binlerce araç trafikte kaza yaptığında beceriksizliğe saplanmıştı. En ufak belediyecilik becerisi sergileyemiyor ama nasıl oluyorsa trolleri, ondan nemalananlar onun Cumhurbaşkanı adayı olmasına yönelik sosyal medyada sürekli propaganda yapıyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yedi Kocalı Hürmüz anlayışıyla yönetiliyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil… CHP-İP rant kavgasında; HDP, CHP üzerinden taleplerini yerine getirmeye çalışıyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesinin resmi kartlı arabasında uyuşturucu yakalandı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden ANFA Güvenlik’in finans sorumlusu 1 milyon lirayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla tutuklandı.
CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesinin, İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’a 107 milyon liralık ihale verdiği ortaya çıktı.
Hâlin özeti bu…
Ortada belediyecilik yok, kaliteli kadro ve yöneticilik yok...
Daha Ankara Büyükşehir Belediyesini yönetmekten acizler, hormon basarak Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaya çalışıyorlar. Her şeyleri baştan sona hormonlu… Mansur Yavaş geçen günlerde bir televizyon programında konuktu.
Programda bol bol halk adamı rolü vermeye çalıştı. Bunlardan birisi de “Ben minibüs kullanmayı tercih ediyorum. Makam arabası sevmiyorum. Zaten yabancı makam arabalarının hepsini sattık” sözleriydi.
“Ben minibüs kullanmayı tercih ediyorum” sözünü duyunca Sincan-Ayaş hattında bir minibüsle halk arasında gidip geliyor sandım…
Oysa minibüs dediği aracın fiyatı 1.700.000 TL… Ayrıca 3.5 milyonluk makam aracının da durduğu haber yapıldı.
Mansur Yavaş ayrıca o programda “Bilboardlarda ne benim fotoğrafımı ne de adımı göremezsiniz, sadece büyükşehir belediyesi yazar. Çünkü o reklamı kendi kesemden yapmıyorum...” açıklaması yaptı. Ama bu sözü de adını kullandığı afiş, pankart, bilboard fotoğrafları sosyal medyada yayınlanarak yalanlandı. Basit basit ve hormonlu algı çalışmalarıyla ancak bu kadar oluyor işte… Sonunda hep rezil olmak var.
Mansur Yavaş, Boğaziçi Rektörü’nü istifaya çağıran bir mektup yazmıştı. Gelen aşırı tepki üzerine “Gençler, Boğaziçi Üniversitesinde terör örgütleri sizi istismar etmesin diye bir mektup daha yazacağım” dediği hâlde o mektubu yayınlamadan ortadan kaybolmuştu. Mansur Yavaş, daha sen CHP’nin terör örgütleriyle olan ilişkisine tepki mektubu yazamıyorsun da Boğaziçi Üniversitesindeki öğrenciler meselesine niçin burnunu sokuyorsun?
Buna cevabın var mı?
Elbette aylardır, yıllardır bu sorumuza cevap veremiyorsun.
Belediyeciliğin en basit yönlerini bile beceremeyen bir belediye başkanından hormonlu propaganda yoluyla Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaya çalışmak sadece siyasi mizaha katkı sağlıyor.
İlk başlarda Ekrem İmamoğlu’nu “Artık mekânın yeni sahibi var” diye pazarlıyorlardı. Hormonlu ürün elde patlayınca, şimdi aynı yöntemi Mansur Yavaş için denemeye çalışıyorlar. Onun da tamamen patlaması yakındır. Sonra belki bir de Tunç Soyer’i “Cumhurbaşkanı adayı olacak adam” diye ortada dolaştırırlar…
Yerel seçimlerde ortaya çıkan sonuçların nasıl yanlış olduğunu CHP’li belediye başkanlarının İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin, İzmir gibi yerlerdeki çapsızlıkları, iş bilmezlikleri, doğal felaketler karşısındaki beceriksizlikleri herkesin dilindeyken hâlâ aralarında “Hangimizden Cumhurbaşkanı adayı olur?” diye papatya falı yapıyor, sosyal medyada trol coşturuyorlar. Büyükşehir belediyelerini alıp rezil edenler ve kendileri rezil olanlar bir de Türkiye geneli çapsızlık gösterme sahnesi arıyorlar… Son kurbanları da Mansur Yavaş…
Mansur Yavaş minibüs ile Ankara yollarında gezerken bugünlerde çok dikkat etsin… Yollar hep karlı, yollar hep buzlu…