HD(P)KK ile peşinen kabul, MHP ile peşinen ret!
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta “Her zaman millet iradesini ve egemenlik haklarını esas alan, bu doğrultuda fikri ve siyasi mücadelesini kararlılıkla ifa ve icra eden partimiz “Cumhuriyet’in 100. yılında 100 maddelik Yeni Anayasa Önerisi”ni milletimize ve siyasi muhataplarımıza bugün itibarıyla duyurmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’ne göre, “Cumhuriyet’in 100. yılında yeni anayasa yapmak, yeni bir toplum sözleşmesini milletimize kazandırmak bir tercihten öte tarihi, ahlaki ve milli bir sorumluluktur.” Biz bu sorumluluk duygusuyla hareket ederek üstümüze düşen siyasi görevi yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.” sözleriyle hukuk ve ilim alanında uzman kişilerin katkı ve desteğiyle hazırlanan “Yeni Anayasa Önerisini” basın toplantısı düzenleyerek duyurdu. Ne olduysa zillet ittifakının ortakları ve medyası âdeta “Yeni Anayasa Önerisi” karşısında çıldırdılar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’nin ‘Yeni Anayasa Önerisi’ni “Tamamen gündem değiştirmeye yöneliktir, Türkiye’nin gündemi mutfaktır, ekonomidir” şeklinde yorumlarken, İP’in Grup Başkanvekili Mithat Can, pardon Lütfü Türkkan ise “Sayın Bahçeli’nin bu çağrısına peşinen ‘ret’ diyoruz. Türkiye’de insanlar hastalıktan telef olmuş, hastanelerde ölüyor, aşı bulamıyor. İnsanlar açlıktan intihar ediyor.” şeklinde değerlendirmiş…
Aslında bu açıklamalar ile kendi ihanet ve şapşallıklarını ele veriyorlar farkında değiller… Ama siyaset yüzsüzleri oldukları için çok da umurlarında olmaz.
MHP’nin Türkiye’nin daha verimli yönetilmesine katkı sağlamak için emek vererek hazırladığı milli çizgideki “Yeni Anayasa Önerisini” basite ve alaya alanlar, HDP ile aynı masada yeni anayasa taslakları hazırlarken basıldıklarını unutuyor olmalılar…
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile “Yeni Anayasa Taslakları” hazırlarken bu milletin mutfak-ekonomik meselesi yok muydu?
CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu’nun “2017’nin sonlarına doğru CHP’nin öncülüğünde 4 parti arasında aylar süren bir çalışma yaptık. Anayasa, 3 Kasım 2019 seçimlerinden sonra yürürlüğe girecekti. Seçimler erkene çekilince çalışmalarımız uzun süremedi. Mevcut anayasanın Türkiye toplumu için sürdürülemez olduğunu öngörüyorduk. O yüzden anayasa çalışması yaptık. Değerli bir çalışmadır” açıklaması üzerinden bunların yaklaşımını değerlendirdiğimizde MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisi” yapmaya hakkı yok da, bunların PKK’lılarla oturup yeni Anayasa hazırlama hakları mı var?
Ya da CHP-İP PKK’lılarla oturup yeni Anayasa taslakları hazırlayınca milletin mutfak ve ekonomik sıkıntıları ortadan mı kalkıyor?
2018-2019 yılında HD(P)KK’lıları yanına alarak Anayasa taslakları hazırladığınıza göre ülkenin hiçbir mutfak ve ekonomik meseleleri yoktu. Siz şimdi korona salgın sürecini istismar ederek siyasi dizayn peşindesiniz…
MHP hazırladığı “Yeni Anayasa Önerisini” samimiyetle ortaya koyarken, siz gizli kapılar ardında hazırladığınız Anayasa taslaklarınıza dahi sahip çıkamadınız. CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu defalarca dört partinin (CHP, HDP, İP, SP) aralarında olduğu partiyle Anayasa taslakları hazırladıklarını itiraf ettiği halde Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener hep inkâr yolunu seçtiler.
21 Haziran 2018’te CHP’nin finansal desteğiyle yayın yapan Tele1 Televizyonunda “Biz daha önceden millet ittifakını oluşturan partilerle bir araya geldik zaten. Bir anayasa değişikliği için neler yapabiliriz diye ilkeler belirlendi ve o komisyonun başkanlığı da Sayın İbrahim Kaboğlu yapıyordu” dediği halde sonradan “Biz hiç Anayasa hazırlığı yapmadık” yalanına sarılmıştı. Ya Kemal Kılıçdaroğlu, ya Meral Akşener ya da İbrahim Kaboğlu yalan söylüyor. Ya da hepsi yalan söylüyor. Yalan, inkâr bunların siyaset diline yuva yaptığı için hiçbirine şaşırmıyoruz.
HD(P)KK ile Anayasa taslakları hazırlayacak kadar midesiz olan bu kirli muhalefet, önce MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisini” hafife alıp, halkın ekonomik sıkıntılarını istismar ederek perdelemeye çalıştı. Etkili olamayınca bu sefer AK Parti-MHP arasında “Yeni Anayasa Önerisi” konusunda nasıl bir fitne çıkarırım arayışına girdi.
Yok, “MHP’nin Yeni Anayasa Önerisi’ndeki bazı maddeler AK Parti’yi rahatsız etmiş”, yok “AK Parti bazı maddeleri tuzak olarak görüyormuş” tarzında fitne pompalamaya başladılar.
MHP, Cumhur ittifakı ölçülerinde çok ilkeli, ölçülü hareket eden aynı zamanda nevi şahsına münhasır özelliği olan bir parti olarak gündemde olan Anayasa değişikliği konusuna katkı sunmak için gizli ajandası olmadan sadece Türk milletini düşünerek bir hazırlık yapmıştır. Elbette AK Parti’nin de MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisi” içinde beğendiği yahut beğenmediği bölümler olacaktır. Bundan doğal ne olabilir ki?
Daha MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisini” görmeden “Sayın Bahçeli’nin bu çağrısına peşinen ‘ret’ diyoruz.” diyen gerzek muhalefetin bu konularda yorum yapması bile pespayeliktir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisi” hakkında “Yeni anayasayla ilgili Devlet Bey’le zaman zaman yaptığımız görüşmeler var. Külliye’de, Devlet Bey’in evinde yaptığımız görüşmeler var. Hazırlıklarımızı kendileriyle paylaşacağımızı da görüştük. Onlar şimdi belli bir noktaya geldi. Bize aktardılar. Bizim hazırlıklarımız bitmek üzere. Biz de onlara aynı şekilde takdim edeceğiz. Sonra ortak bir çalışma yapacağız. Muhalefete takdim edeceğiz. STK’lara da takdim edeceğiz. Milletin genelinin kabul edeceği bir anayasayı yapalım istiyoruz.” şeklindeki açıklamasıyla oldukça makul bir değerlendirme yapmıştır. Muhalefetin fitne tarzının bu açıklamalarla uzaktan-yakından bir alakası var mı?
HD(P)KK ile Anayasa taslakları hazırlayanların hazırlık metinlerinde ‘Türk’, ‘Türk Milleti’, ‘Yüce Türk Devleti’, ‘ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’, ‘Vatan’ gibi kavramlar yer almıyordu. HDP ile oturup Türk dilini, üniter yapıyı tartışmaya açan CHP ve İP’in, MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisi” hakkında kuracağı her cümle hainlik kurnazlığından başka bir anlam ifade etmez.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin basın toplantısında açıkladığını “Yeni Anayasa Önerisine” ait şu başlık mı siz de rahatsızlık yarattı?
-Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.
Oysa MHP’nin “Yeni Anayasa Önerisini” beğenmeyen Kemal Kılıçdaroğlu hem HDP ile hazırladıkları Anayasa taslağında yaptıkları gibi, hem de 2015 yılında PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’ye çıktığında “Anayasa’yı değiştirelim” demiş, araya giren Banu Güven’in “2. ve 3. maddeleri mesela” sözlerine “Tabi. Söyledik bütün bunların tamamını. Buyurun gelin yapalım bunların hepsini” diye yanıt vermişti. PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak ve iş birliği yapan birisi elbette MHP’nin milli temeldeki “Yeni Anayasa Önerisinden” rahatsız olacaktır. CHP’nin başını çektiği bu muhalefetin derdi, ne milletimizin ekonomik meselesi, ne de Anayasa çalışmalarıyla millete daha verimli hizmet etme gayesidir. Nerde ihanet var, nerde istismar var, nerede ikiyüzlülük var orada buluşup Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin içini boşaltmayı ana gaye edinmişlerdir. Aksi olsaydı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HD(P)KK ile ittifak yaparlar mıydı?