Ajans figüranları sofraları, mutfakları istismar ediyor
CHP’nin başını çektiği “Komedi Dans Altılısı” olan muhalefet günlük gösterilerine devam ediyor. Malum ajans “Guk” diyor pozisyon alıyorlar, ajans “Gak” diyor pozisyon alıyorlar. En son sergiledikleri komedi de iftar sofraları ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun evindeki mütevazı(!) bayram hazırlığına dair oldu.
Ajans, Kemal Kılıçdaroğlu’nun mutfağından bu ara çıkmıyor. Yaratmaya çalıştıkları algı şu… “Kemal Kılıçdaroğlu çok mütevazı birisi, mutfağı ortalama bir Türk ailenin modelinde…”
“Aaa buzdolabına bak annemgilin evindeki model, aaa mutfak masasına bak ninemgilin evindekinden… “
Maksatları böyle bir propaganda oluşturmak… Eskiden bu pozlar yoktu. Şimdi insanlarımız pandemi sürecinde ekonomik sıkıntı çekiyor ya, ne kadar duygu sömürüsü yaparsak o kar gözüyle bakıyorlar.
ÇALIŞILMIŞ TİYATRO
Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener ajans tarafından çalışılmış, çalıştırılmış bir de iftar sofrası pozu verdiler. Bunun için Çankaya Belediyesi’nin tesislerinde çok sade görüntü verilerek bir iftar sofrası hazırlattılar… Buradaki amaç ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Özbek Otağı’ndaki iftar yemeğinde bir araya gelmesiyle çeşitli kıyaslar yaparak, kendilerinin halk gibi davrandıklarına, yaşadıklarına dair algı yaratmak idi. Zaten medyaları, trolleri de bunun için işaret bekliyordu. Aynen de öyle oldu.
Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere sol medya ve yancıları hemen böyle haber yaptılar. Servis edilen haber şu oldu. “Biri karnı aç, gözü tokların masası, diğeri karnı tok, gözü açların masası” diye yorum yaptı. Bir yurttaş sadece “Ev/saray” notunu düşerken bir diğeri “Beyaz örtülü masa milletin sofrasını temsil ediyor. Diğeri ise şaşaa ve zenginlikten ve hayallerine kavuşanları temsil ediyor.” dedi.”
Allah Allah Özbek Otağı’ndaki sofrada sanki altın yendi. Bunların sofrasında sanki dişlerini kıran kuru ekmek yendi. Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediyesi olan Özbek Otağı’nda sıradan bir sofra zenginliğinde iftar olmasının dışında başka bir özelliği yok iken, bunların yaratmaya çalıştığı algıya bakar mısınız?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kebapçıda mangal etlerine boğulmuş yemek masalarını hiç bilmesek, Meral Akşener’in şatafatlı yemek sofralarını hiç görmemiş olsak diyeceğiz ki; Yahu bu muhalefet her gün kuru ekmek yemekten bir deri, bir kemik kaldı.
AJANS İŞİ
Yazı içinde kullandığım fotoğraflara bakın bakalım, hiç öyle bir görüntüleri var mı?
Oysa ajansın senaryolarında figüranlık yaptıklarını kendileri de çok iyi biliyorlar. Maksat halkı kandırmak, duyguları sömürmek olunca ajans ne rol verirse onu oynuyorlar.
Ajans bayramdan önce tekrar Kemal Kılıçdaroğlu’nun evine kameraları kurdu. Yine mütevazı aile pozları, yine bu pozlar üzerinden duygusal mesajlar, yorumlar…
Kemal Kılıçdaroğlu ajansın istediği mutfak pozunu “Arefe günü Selvi Hanım ve benim geleneksel gece mesaimiz başlar. Her bayram tüm aile bir araya geliriz. İyi bayramlar Türkiye!” diye paylaştı.
Sıradan kendi halinde bir aile olsa inanın bizim gönlümüze de çok sıcak bir fotoğraf karesi olarak görünürdü.
Terör örgütü DHKP-C’nin mensubu olan Dilek Doğan’ın cenazesine katılmış bir Selvi Kılıçdaroğlu istediği kadar börek açsın bir hükmü yoktur. Her türlü terör örgütüne sahip çıkan, askerimizin ve polisimizin evlatlarını öksüz, yetim bırakan teröristlere kol kanat geren Kemal Kılıçdaroğlu istediği kadar eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun mutfağından mütevazı aile pozu versin hiçbir değeri yoktur.
BÖREKTE KAN VAR
Hendek-Çukur-Kobani olaylarında bilinen toplam 846 kişinin öldürülmesinde azmettirici olan, “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyerek PKK’lıları terör eylemleri için sürekli öven, tahrik eden terörist Demirtaş için “Cezaevinde yattığı her gün Demirtaş için şeref madalyası olacaktır”, “Demirtaş’ın suçu ne, derhal serbest bırakın” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun böreğinde mütevazılık değil kan vardır.
Evinin mutfağında eşiyle, kocasıyla, çocuklarıyla bayrama börek hazırlığı yapamayan her şehidimizin vebali bu adamın üzerindedir. Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıyla, sembol isimleriyle sürekli işbirliği içinde olan birinin bu millete verebileceği mütevazılık pozu yoktur. Ortaya mütevazılık pozu diye koyduğu her şey sahtedir, hormonludur, kandırmacadır.
CHP’den istifa eden CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek’in “Son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir” sözlerini hatırlayınca iftar sofra pozlarının, ev mutfağından verilen pozların nasıl da trajikomik olduğu anlaşılıyor.
KILIÇDAROĞLU VE MÜTEVAZI ROLÜ
“Sen beni olduğumdan farklı göster, vatana ihanetlerimi ört, kirli muhalefetimi gizle, beni güç olarak şişir” diye anket şirketlerine, televizyonlarına milletin cebinden sana verilen hazine yardımını götür dağıt.
Sonra mütevazı adam rolünü oyna…
Algı için 650 milyon dağıtacak mütevazılık nasıl bir şey?
Ajans elinde “siyaset madarası” olmak da böyle bir şey sanırım.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun figüran ortağı Meral Akşener’in terörist Demirtaş ile yapacağı kahvaltı sofrası nasıl olacak acaba? Ajansın bu konuda bir hazırlığı var mı?
Terörist Demirtaş’ın içeriden çıkması mümkün değil de, “hadi çıkabilir” diyelim. Ajans kan doğranmış ekmekleri gizlemek için ne düşünüyor?
İhanet sofrası kuranlar, milletin sofrasını istismar etmesin… Gerzek ajans bunu anlamıyor ama umarım Türk milleti bu aldatmacayı görüyordur.