Aşağılanma, hor görülme, hakaret ve menfaat ortaklığı
2020 yılında erken seçim sorularına “Kimsenin erken seçim istediği yok ki... Kaldı ki benim veya bir başkasının erken seçim istemesinin bir anlamı da yok…” şeklinde cevap verenler, günümüzde ABD Başkanı Joe Biden’ın Türkiye’deki muhalefete verdiği “Sizi destekleyeceğim” mesajı ve pandemi sürecinin yarattığı ekonomik şartları bahane ederek tüm olayları “erken seçime” bağlıyor, iktidarı erken seçime mecbur etmek için her yolu, her tezgâhı deniyor. Bunun için CHP’nin başını çektiği muhalefetin yazmadıkları senaryo kalmadı. Ne yaparlarsa yapsınlar erken seçim olmayacak. Kaldı ki bu muhalefetin erken seçim istemesinin kendileri açısından gerçekten bir sebebi yoktur.
Mesela 1000-2000 kişiyle görüştüklerini söyleyerek anket sonuçları yayınlayarak CHP ve yancılarına gaz veren anket şirketlerinin yarattığı atmosfer için en gerçekçi sonuç, geçtiğimiz hafta 1830 seçmeni olan Afyon Güney beldesinde yapılan seçim olmuştur. Oyların 1021’ini alan Cumhur İttifakı seçimleri kazandı. Hatta Cumhur İttifakı’nın bir parçası olan BBP de aday çıkarmış, 504 oy da o almıştır. CHP 29, İP 23, Gelecek 17, Saadet ise 4 oy almıştır. CHP ve yancılarının toplam oyu 100 bile olmamıştır. Bu seçim sonucundan sonra CHP ve yancılarının âdeta ses telleri kopmuştur. Yorum dahi yapamamışlardır. Bir de tam tersi sonuçlar olduğunu düşünün, CHP ve yancıları seçimleri kazansaydı yer yerinden oynamıştı. Yancı anket şirketleriyle algı yapanlar, gerçek olan bu seçimle neler yapmazdı ki?
CHP ve yancıları, ABD Başkanı’na sadık olmak adına “şansımızı bi deneyelim” diye erken seçim istemektedir. Yerel seçimleri kazandıkları her yerde başarısızlıktan dolayı rezil olmuşlar ki, bunların vitrine koyacağı hiçbir başarıları da yoktur. Tek güvendikleri, pandemi sürecinin ekonomik sıkıntısıyla ilgili atmosfer yaratarak halkın duygu ve düşüncesini istismar etmektir. Daha geçtiğimiz haftalarda yapılan Afyon Güney beldesinde yapılan seçimler bu konuda da başarısız olduklarını göstermiştir.
CHP ve yancıları gergin durumdadır. Erken seçime kadar bunların birbirine girmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Erken seçim olmadıkça bunların biriktirdikleri kin, nefret, öfke kendi içlerinde patlayacaktır.
Yavaş yavaş başladılar zaten. HDP’li milletvekili, Meral Akşener’in yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’na “İT” diye hakaret etti. HDP sözcüsü ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri için “HDP Cumhurbaşkanı adayı çıkarmalıdır” diyen Meral Akşener’e “Sizin aklınıza ihtiyacımız yok” fırçasını attı.
Bunlar tartışılırken bir de CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ortaya çıktı ve “CHP oyları standart kendi yerinde sayarken, kendi elimizle İYİ Parti’yi güçlendiriyoruz” çıkışında bulundu.
Bunlar daha iyi günleri… 2023 seçimlerine kadar bunlar birbirini taşımanın psikolojisini kaldıramayacaktır. Mesela İP Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun “HDP’nin hakaretleri karşısında beni yalnız bıraktınız” diyerek istifa etmesi kaçınılmazdır.
İP’lilerin CHP belediyelerinde ihale, kadrolaşma peşinde koşması bir yerde kavga sebebi olacaktır.
HDP ise CHP ve İP’e hem alan açıp, hem de sürekli yok sayılmanın, desteğinin inkâr edilmesinin dayanılmaz sabrını bir gün çatlatacaktır.
Siyasi proje için bir arada tutulsalar da görüldüğü gibi basınç bir yere kadar bunları idare edecek gibi görünüyor.
Hele bir de bunların “erken seçim” projelerinin hayata geçmesi çok mümkün gözükmezken, bu basınçla beraber patlamaları kimseyi şaşırtmamalıdır.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP’de karakter aramayacağımız gibi, PKK uzantılarıyla ittifak ve iş birliği yapanlarda da siyasi karakter aramıyoruz.
Bunları yan yana getiren gücün Türkiye için iyi bir şeyler düşünmesi mümkün mü?
Ama birbirlerini aşağılayarak, birbirlerini fırçalayarak erken şeçim umutlarını koruyacaklardır. Çünkü “Ajans” bunlara öyle mecburiyet koşuyor.
CHP’li Bülent Tezcan, Akşener’in yardımcısı Koray Aydın’a “Haddinizi bilin! Sizin varlık nedeniniz biziz!” dediğinden, CHP’li İlçe Başkanı İbrahim Turan “İYİ Parti kim? Sokağın çöpçüsü bunlar. Sokağın çöpçüsü” dediğinden bu yana iki yıl geçti. İşte bu mecburiyet birbirlerine bunu zorluyor. Ama yerel seçim sonuçları belli olur olmaz genel başkan yardımcısını İzmir Büyükşehir Belediyesine “müdür” olarak gönderen Meral Akşener için aşağılanma, hor görülme, hakaret görme pek umurunda değildir. “Beni siyasi projelerde istediğiniz gibi kullanın ama bana tamamen ‘DUYGUSAL’ yaklaşın” karakterindedir.
Genel başkan yardımcısına kendi ortakları “İT” demişken ortalığı yıkmayanların bir erdemi, ahlakı olabilir mi?