27 Kasım 2024
weather
1°
Twitter
Facebook
Instagram

Birbirinize verme zahmetinden kurtulacaksınız!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Birbirinize verme zahmetinden kurtulacaksınız!

          CHP ve siyasi kuyrukları “Denize atsan balık olur” modeli siyasetlerine aynen devam ediyorlar. Bunlar aile ve okul eğitimlerinde nasıl yetiştirildiler, karakterleri nasıl böyle şekillendi, gerçekten çok merak ediyorum. Yoksa siyasette görevli oldukları ve ipleri başkasının elinde olduğu için mi böyle davranmaktadırlar?

Her söylemleri, her eylemleri birbirine zıt olur mu?

Bunlar uyguluyorsa her söylemi ve eylemi birbirine muhakkak zıt oluyor.

          “Yalan, iftira, aldatma, kandırma, inkâr etme, siyasi tezgâh” olmadan siyaset yapamıyorlar. Her olayda bunu yansıtmasalar inanın kendilerinde büyük bir eksiklik hissediyorlar.

          Her yaşanan gelişmeye, her olaya baktığımızda bunların bu özelliklerinden kesitler bulursunuz.

          Bu özelliklerini MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin seçim baraj sistemi hakkında “Sayın Cumhurbaşkanımız Bosna-Hersek ve Karadağ ziyaretinin ardından uçakta bulunan basın mensuplarına barajın yüzde 7 olacağını açıklamıştır. Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar bu açıklamayla noktalanmış ve Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır” şeklinde yapmış olduğu açıklamadan hemen sonra yine gösterdiler.

          CHP ve kuyruklarının yöneticileri, yazarları, yorumcuları yüzde 7 seçim barajı olayını öyle bir değerlendiriyorlar ki, hepsinin gelip dayandığı “MHP’nin baraj problemi var, ondan seçim barajını düşürüyorlar” noktası olmaktadır… Hatta bu zevzekler kendi ortakları HDP üzerinden “Cumhur İttifakı HDP’yi rahatlatmak için barajı aşağıya çekiyor” gibi bir propaganda da yapmaktadır.

          Mantığınız buysa o zaman size Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in seçim barajı konusunda daha önce ifade ettikleri şu sözlerini hatırlatalım.

          Kemal Kılıçdaroğlu 2017 yılında “Milli iradenin parlamentoya tam yansımasını istiyoruz. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı parlamentoya gelip kürsüye çıkıp konuşmalıdır. Parlamentonun itibarını korumak için milletin vekilini, milletin seçeceği bir modele geçmemiz lazım; liderin değil. Böylece parlamento liderden bağımsız doğru karar verebilecektir. Böylece liderin dudağına bakmaz, ona göre el kaldırıp indirelim diye karar vermez. Baraj için hiçbir şartımız yok; ister 1, ister 5 yapsınlar fark etmez ama milli iradenin parlamentoya sağlıklı yansıması için baraj inmeli” açıklamasını yaparken, Meral Akşener ise “Hedefimiz parlamenter sistemi en kısa sürede hayata geçirmektir, kimsenin bundan şüphesi olmasın. Seçim barajını yüzde 5’e indireceğiz” diyordu.

          Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yüzde 7 noktasını tescillemesine çeşitli yorumlar yapanlar, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in seçim barajını yüzde 5’e düşüreceklerini söylemesini nasıl izah ediyorlar? Onlar demokrasi istiyor da, Cumhur İttifakı siyasi menfaat mi düşlüyor?

          Kaldı ki 2018 seçimleri öncesi MHP’nin oyunu yüzde 3-4 gösterenler, MHP yüzde 11 oy alınca nasıl bozulduğunu unutuyor mu?

        İttifak sistemi olmasaydı Meral Akşener’in partisi yüzde 9.96 ile seçim barajını aşamıyordu. Yani CHP yancısı olmak onları kurtarmıştı. İP’liler bu manada Kemal Kılıçdaroğlu’na çok şey borçludur.

          Seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesini “MHP’yi kurtarma hamlesi” olarak yorumlayan gerzeklere ironi yapacak olursak aslında bu CHP ve İP’i kurtarma hamlesi olur ancak…

        Seçim barajı yüzde 7’ye düşürülünce CHP “HDP barajı aşsın” diye “CHP’li her evden bir oy HDP’ye” kampanyaları yapmaz yahut CHP’de genel başkan yardımcılığı yapan Murat Özçelik gibiler ailece HDP’ye oy vermek zorunda kalmaz. Ya da Meral Akşener’in İP’lileri HD(P)KK’lı Fatma Kurtulan’ın “İYİ Parti, size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ya içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. Bu ittifakta, CHP’yle yaptığınız ittifakta HDP’nin oylarının etkisi vardır. Ne yapacaksınız şimdi? Ne diyeceksiniz şimdi buna?” şeklindeki aşağılamalarına maruz kalmazsınız!

          Yüzde 7 seçim barajı olsa olsa CHP-HDP-İP arasındaki yükü hafifletecektir. Birbirlerine verme zahmetinden kurtulacaklardır.

          Kendileri “seçim barajı yüzde 5’e düşsün” diyenler demokrasi kahramanı oluyor da, demokrasiye makul katkıda bulunan ve seçim barajını yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşüren Cumhur İttifakı niçin abuk sabuk yorumlara muhatap oluyor?

Dedik ya siyasi karakterleri bozuk olunca ancak böyle siyaset üretebiliyorlar.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli yaptığı açıklama içinde bunlara “Yüzde 7 seçim barajı üzerinde kurulan yalan ve dedikodu çarkı ilk önce bu çarkı kuranları öğütecektir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın vatan, millet ve demokrasi sevdasını hiçbir görevli provokatör, hiçbir ruhu ve iradesi hacizli siyasetçi ve sözde yazar-çizer takımı tahlil edemeyecek, bunu test etmeye deneyim ve donanımları yetmeyecektir. CHP’sinden HDP’sine, İP’inden diğer marjinal ve ipotekli partilere, aynı zamanda satılmış gazetecisinden ikbal ve çıkar peşinde soluk soluğa koşan şuursuz yorumculara varıncaya kadar baraj konusundaki yürekli, tutarlı ve milli iradenin onurunu korumayla ilgili kararlılığımızı anlamaları imkansızdır” cümleleriyle gereken cevabı vermiştir.

          Ama bunlara ne söylenirse söylensin siyasi karaktersizlikleri yine bildiğini okuyacaktır. Çünkü bunların cibilliyeti budur.

        Cumhur İttifakı bunlara 2023’de yine büyük ders verecektir. Her gün bir yanları dökülen CHP ve kuyruklarının 2023’e kadar birbirine dolanmadan gelmeleri mümkün değildir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *