27 Kasım 2024
weather
1°
Twitter
Facebook
Instagram

Serok Ahmet, hâlin komedi ama bölücülüğüne mi güleceğiz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Serok Ahmet, hâlin komedi ama bölücülüğüne mi güleceğiz?

          Bölücü, Kürdistancı, siyasal Kürtçü, Türklük düşmanı Serok Ahmet bu misyonunu yaşatma konusunda hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Son olarak Rudaw isimli Barzani’nin haber sayfasına konuşmuştu. Konuşmasının tamamı bölücü çevrelere şirin görünmek ve siyasal Kürtçülere selam çakmakla geçmiştir. Gerçi bunun ömrünün tamamı bunu yapmakla geçmedi mi?

Böyle olunca ona haddini bildirmek yine MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye düştü.

          MHP Lideri Devlet Bahçeli’den “Bak serok, Amed değil Diyarbakır diyeceksin. İstanbul’u da dünyanın en büyük Türk-İslam kenti olarak söyleyeceksin. Suriye’de federasyon önermen, fiilen Kobanili Ahmet olduğunun delilidir. Haddini bil, haysiyet sahibi ol. Sen ve efendilerin Türkiye’yi geçemez, bunu da unutma” sözlerini duyunca “küçük enişte” kendinden geçmiş ve cevap verdiğini sanarak saçmaladıkça saçmalamış…

          Türkiye’de Başbakanlık yapmış birisi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözüne “Bu eski Türkiye alışkanlıkları siyasi söyleme ve sloganlara da yansımaktadır. Demokrasiden nasibini almamış ülkelerin ortak özelliklerinden birisi dağlara, taşlara, meydanlara toplumu bölen, ayrıştıran sloganların yazılmasıdır. Türkiye sloganlardan yıllarca yeterince çekti” şeklinde karşı çıkıp, niçin PKK’nın kavram ve sıfatlarıyla illerimizin ismini değiştirme düşüncesi ortaya koyar? Ya ajandır, ya soyunda, kanında durduramadığı bir yön vardır değil mi?

          “Irak’ta Kürdistan kurulsun” diyor, “Suriye’de Kürdistan kurulsun” diyor. Diyarbakır’a PKK’nın seslendiği gibi “Amed denilsin” diyor ama Türk’ün kendi toprağı olan Tunceli’ye “Ne mutlu Türk’üm diyene…” yazılmasına şiddetle karşı…

          Sonra kendisine PKK’nın, HDP’nin, YPG’nin, PYD’nin, Peşmerge’nin, ABD’nin Serok’u dediğimizde kendinden geçiyor. Çok da komik oluyor farkında değil…

          Serok Ahmet bölücülüğünün, Kürtçülüğünün hesabını veremiyor ama MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi “Sayın Bahçeli’nin hiç tebessüm ettiğini gördünüz mü? Hiç insanlara sevgiyle baktığını, sokakta yürüdüğünü gördünüz mü? Sayın Bahçeli’nin karakteri şudur, donuk bir yüz, nefret dolu bir söz başka bir şey yok. Bahçeli, sert söylemi siyaset zannediyor, herkese ayar vermeye kalkıyor, herkese çizgi çekmeye kalkıyor” şeklinde tanımlamaya çalışıyor.

          Sen Mehmetçik’e kurşun sıkanla iş birliği yapacaksın, PKK’nın kavramlarıyla siyaset yapacaksın, komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü bozmak için bölücü fikirler ortaya koyacaksın, Türk düşmanlığı yapacaksın, MHP Lideri Devlet Bahçeli de sana gülücük mü saçacak? Yahu sen nasıl bir zekâ sahibisin?

          Sevgiyi hak eden herkese MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sevgisi, muhabbeti, güler yüzü vardır. Senin neyine sevgi, muhabbet, güler yüz duyacak Serok Ahmet? Hainliğe, bölücülüğe Devlet Bahçeli’nin ne zaman güldüğünü gördün?

          Serok Ahmet bir de “Devlet Bahçeli maalesef hem az okuyor hem de hiç anlamıyor” demiş… Senin bölücü eylem ve söylemlerini anlamak için kitap okumaya gerek var mı?

Alenen her hâlin ortada…

          Kaldı ki MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin okudukları senin gibi on bin kişiyi yan yana dizsek oluşacak uzunluk boyutundadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kütüphanesine girsen seni orada mercekle bulmaya çalışırlar.

          Serok Ahmet “Bir seçim kazanmak için Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasına, İmralı’dan bir mektup getirilmesine ve nice zillete ses çıkarmayan Bahçeli…” demiş…

Ah canım ne kadar hassas, insanın ağlayası geliyor?

          Çözüm sürecinde teröristbaşı Öcalan’dan mektup için postacılık yaptığın günleri unuttun mu Serok Ahmet?

          Murat Yetkin’in 2014 yılında “DAVUTOĞLU, PKK EYLEMLERİNİ ÖCALAN MEKTUBU İLE BİTİRDİ” başlıklı yazısında senin teröristbaşı Apo’nun mektuplarına nasıl postacılık yaptığını yazmıştı.

Hatırladın mı?

          Ve aynen şunları yazmıştı: “Davutoğlu’nun toplantı sonrasında basın açıklamasında vurguladığı ‘her türlü tedbir’ içine bu da dâhildi. Ve aslında o açıklamanın biraz geç başlamasının nedeni de Öcalan’dan eylemlere son verilip diyalog görüşmelerine devam edilmesi mektubunun alındığından emin olunmak istenmesiydi. Akşam saatlerinde Öcalan’ın mektubu HDP yetkililerine ulaştırılmıştı. HDP yetkilileri ile Kandil’deki PKK karargâhı arasında o saatlerde ne tür görüşmeler geçtiği henüz açığa çıkmış değil. Ama Ankara’nın saptamasına göre günün 8 Ekim’den 9 Ekim’e döndüğü gece yarısı saatlerinden itibaren ‘talimat’ yurt çapında HDP ve KCK birimlerine ulaştırılmaya başlamış, endişe edilen belli kritik eylemler durdurulmuştu.”

O yüzden Öcalan’ın mektubunu taşımayı en iyi sen bilirsin Serok Ahmet…

          Öcalan seçimler öncesi “Cumhur İttifakı’na ve Millet İttifakı’na mesafeli durun” dedi. HDP de “Biz önder Apo’nun mektubundan gerekli mesajı aldık, CHP’yi ve Ekrem İmamoğlu’nu destekleme stratejimiz değişmedi” dedi. Her konuda sahip çıktığın HDP’ye bu konuda bir tepkin oldu mu?

          MHP Lideri Devlet Bahçeli, Öcalan’ın mektubunu “HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş arasındaki derin çatlakların çok boyutlu analiz ve yorumu elbette yapılacak, nihai olarak İstanbul içine çekilmek istenen girdaptan 23 Haziran’da tamamıyla kurtulacaktır” şeklinde değerlendirmişken iftiralarını kendine sakla… Ha bu şekilde iti ite kırdırma taktiğinden rahatsız olduysan onu açık söyle…

          Osman Öcalan senin Başbakan olduğun dönem A Haber’e ve Akit TV’ye çıkarılmıştı. O günlerde göstermiş olduğun bir tepkini göster senden özür dileyelim. Bu ara da “meşru görüyorum” dediğin PYD’nin kurucusu Osman Öcalan değil mi? O itirafçı oldu, sen PYD’nin akıl hocası… Nasıl olacak bu iş?

          Ahmet Davutoğlu nereye el atarsan elinde kalır. O yüzden rezil olacağın konulara hiç girme… Hele hele MHP ve Lideriyle aşık atmaya kalkma…

Olacağın rezil olmaktan başka bir şey değildir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *