Anket sahtekârlarını telaş aldı
"Dilencinin keyfi işlek caddede gelir” misali anket şirketleri de gündem seçim olunca sürekli anket yayınlıyor. Sürekli anket yayınlayanlar da CHP ve yancı partilerinin kurdurduğu, beslediği, yönlendirdiği şirketlerdir. Son bir yılda o kadar anket şirketi peydah oldu ki birçoğunun ismini ilk defa duyduk. “Cumhur ittifakına şok, Erdoğan’a şok, Bahçeli’ye şok” başlıklarıyla servis edilen anketlere baktığımızda hep CHP ve yancı partilerine çalışan bir sistem kurulduğuna şahit olmaktayız.
Bu hormonlu anketleri görünce aklıma istifa etmeden önce hem CHP’nin hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatlığını yapan Mustafa Kemal Çiçek’in “Son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir” sözleri aklıma geliyor.
Bu sözlere cevap verebilen olmadığına göre 650 milyonun hareketlilik alanını bu anket şirketlerinde aramak en doğru adres olacaktır.
Anket şirketleri bu işi para hesabı üzerinden yürüttüğü için parayı veren kimse onun düdüğünü çalmaktadırlar. Anket-araştırma şirketlerine 650 milyon dağıttığı iddia edilen CHP’nin bugün yaptığı işte kendi düdüğünü çaldırtmaktır.
2023 seçimlerini son fırsatı gören CHP ve yancı ekibi Cumhur İttifakı’nı güçsüz göstermek, itibarsızlaştırmak için bu anket-araştırma şirketleri üzerinden algı yaratmaya çalışmaktadır.
Sabah-akşam anket sonucu yayınlamaları, her yeni güne adını ilk defa duyduğumuz anket-araştırma şirketlerinin sözde verilerini servis ederek başlamalarının yegâne sebebi budur.
Anket ve araştırma şirketleriyle ilgili “parayı kimden alıyorlarsa onun düdüğünü öttürme düzeni dağıtılsın, bozulsun” dendiğinde de en çok tepkiyi CHP ve yancıları vermektedir. Bu işi para vererek algı yaratmaya dönüştürmüyorsanız niçin bu kadar telaşlanıyorsunuz? Demek ki bozulacak oyununuz var, kendinizi böyle şişirerek, Cumhur İttifakı’nı da kara propagandayla güç kaybediyor şeklinde göstererek bir anket düzeni kurdunuz?
MHP anket sonuçlarının kamuoyunu yanılttığı gerekçesiyle TBMM’ye kanun teklifi sunmuştu. Böyle bir teklife CHP ve yancıları adeta çıldırmıştı.
Bu konuda TBMM’ye kanun teklifi sunan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya bu konuda şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Şimdi adam 3 güne bir anket yayınlıyor. Kim veriyor bunun parasını, söylemiyor. Sorulduğu zaman ise ‘sır’ diyor. Oysa kamuoyuna açıklanan anketlerin kim tarafından yaptırıldığı, kaç liraya yaptırıldığı, anket açıklanmadan önce burada bizim teknik olarak örneklimi dediğimiz anketin esasların bunların seçiminin hangi bilimsel esaslara göre yapıldığı, verilerin nasıl analiz edildiği mutlaka anket sonucu açıklanmadan söylenmesi gerekir. Hatta bunu açıklamadan yayınlayan yayın kuruluşlarına dahi cezalar vardır. Anket yapmadığı halde yapmış gibi yayınlayanlar kendileri söylüyorlar, bunu televizyonlarda itiraf ediyorlar. İstanbul borsasında bir şirketin hisse senedinin manipüle etmenin hapis cezası var. Bu yasa çıksın bu düzenleme yapılsın, herkes bilimsel esaslara göre araştırmalarını yapsın. Biz de o araştırmanın güvenlik derecesinin ne olduğunu bilerek evlerin nasıl tespit edildiğini, örneklemenin nasıl seçildiğini hangi bilimsel esaslar kullanıldığını bilelim. Dönüp, ‘Bu ankete şu oranda güvenebiliriz, bu oranda güvenemeyiz’ diyebilelim. Şu anda böyle bir şey yok, tamamen manipülasyon. Bu yasal düzenlemenin yapılması lazım. Bu konu gündeme geldi, hepimizin de bu düzenlemenin yapılması için gayret göstermesi lazım. Aksi takdirde bizi kandırıyorlar.”
Anket-araştırma şirketlerine bu manada düzenleme yapılmasını isteyen MHP’nin bu talebinde bir tuhaflık var mı?
İşini bilimsel ölçülerle ve hakkıyla yapanlar niçin buna alınganlık göstersin ki?
Zaten anket-araştırma şirketleriyle ilgili temel mesele manipülasyon yapanlarla ilgili…
Geçen gün bir televizyon programında anketçi Hakan Bayrakçı oldukça ukalaca, hadsizce, seviyesizce MHP’nin bu konudaki hassasiyetini sorgulamaya kalkıyordu. Hakan Bayrakçı sen niye gocundun hayırdır?
1 Kasım 2015 seçimlerinden sonraki süreçte MHP’nin oylarını %4-5-6 civarında gösteren anket şirketlerinin, MHP %12’ye yakın oy alınca yaptığı yanlış yönlendirme veya algı çalışmasının bedelini ödemesi gerekmiyor mu?
Anket şirketlerini objektif, bilimsel olmaya davet etmek, bu manada yasal düzenleme talep etmek kimi rahatsız ediyorsa onlar bu işin üçkâğıdında olan kişilerdir.
O yüzden MHP doğru adım atıp, anket sahtekârlarını ürkütmüştür.