'Cinayeti kör bir kayıkçı gördü'
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Seçimler öncesi siyasi cinayetlerden endişe ediyorum” açıklamasına sazanlık eden bir başka partinin yöneticisi de “Siyasi suikastlar yapılacağı konusunda bizim de aldığımız duyumlar var” sözleriyle İP’in Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın olmuştu. CHP-İP uyumu ve paslaşması diyebiliriz buna…
Duyumu nerden aldınız?
Kulağınıza bunu kim üfledi?
Cevap yok. Sürekli “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” tarifi yapıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “siyasi cinayet” sözlerini aslında belli süreçlerde kullandığı joker bir propaganda olduğu ortaya çıktı. 15 Temmuz hain darbe girişiminden tam bir ay önce de (15 Haziran 2016) “Siyasi cinayetler olabilir” demiş ve ondan önce de çeşitli zamanlarda nedense hep aynı cümleyi kurmuş…
Bu ülkede siyasi cinayet işlenmedi mi? Elbette işlendi.
Bundan sonrada ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen karanlık odaklar yine siyasi cinayetler işleyebilir.
1980 öncesi siyasi cinayetler işlenmedi mi?
Bizim canımız şehit Gün Sazak bu konuda sembol bir örnek değil mi?
Bugün bir vatan, millet, bayrak sevdalısı; Türkiye’nin varlığı, birliği, beraberliği, geleceği adına kaygısı olan bir politikacı “Siyasi cinayetler olabilir” diye bir uyarısı olsa inanın bunu ülke adına bir kaygı, millet adına bir hassasiyet olarak görebiliriz. Sağduyulu herkeste bunu öyle görür.
Ama “Seçimler öncesi siyasi cinayetlerden endişe ediyorum” sözünü Türkiye’deki ve bölgedeki ne kadar terör örgütü varsa (PKK, YPG, PYD, MLKP, DHKP-C, TİKKO, FETÖ) hepsiyle partisi CHP’yi haşir neşir etmiş Kemal Kılıçdaroğlu gibi biri söylerse herkesin şüphesini artırması gerekiyor.
Türk devleti Afrin’de YPG’li teröristleri öldürmek için “Zeytin Dalı Operasyonu” yapmaya kalktığında “Afrin’e girilmesine kesinlikle karşıyım” diyen, CHP’yi YPG ve PYD’ye sahip çıkmak için seferber eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun “siyasi cinayetlerden” bahsetmesinin mantığı nedir?
“Siyasi cinayetler” sözüyle Türkiye’yi düşünen, ülke adına kaygısı olan biri olsa terör örgütü YPG’ye karşı yapılan operasyona karşı çıkmazdı, HDP ile işbirliği yapmazdı, her gün “Selahattin Demirtaş niçin hapiste?” diye terörist avukatlığı yapmazdı.
O zaman böyle birisi “Siyasi cinayetlerden” bahsediyorsa ve bunu çeşitli süreçlerde tekrarlıyorsa, bu meseleyi çözecek olan ya psikologlar ya da hangi kanlı atmosferin hazırlığı olduğunu ortaya çıkaracak emniyet ve istihbarat kurumlarıdır. Bu konuyla ilgili yazdığım tüm yazılarda odak vurgum bu noktadır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “siyasi cinayetler işlenebileceği” iddialarıyla ilgili başlattığı soruşturma, bu konuyla ilgili varsa suç ve delillerin tespiti bakımından inceleme ve araştırma yapılması önemli bir adımdır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Koray Aydın çok yönlü sorgulanmalı ve bu propagandayı kimin hesabına yaptıkları aydınlatılmalıdır.
CHP ve ortaklarının olduğu her meseleye şüpheyle yaklaşmak gerekmektedir.
Çünkü CHP’nin hücresi artık Türkiye’yi koruyacak bir hücre sahibi değildir. CHP’nin hücresine terör örgütlerinin uzantıları yerleştirilmiştir. CHP başkalaşmış, dönüşmüş ve milletin değer yargılarından uzaklaştırılmış bir partidir. CHP artık terörist Demirtaş için “İnşallah Cumhurbaşkanı seçilir” diyen vatan hainlerinin yuvasıdır.
Böyle bir partinin “Siyasi cinayetler olabilir” sözü olsa olsa “Yine neyin peşindeler?” sorgusuyla değerlendirilmelidir.
Hadi tekrar tekrar sorgulayalım. Her gün askerimizi, polisimizi şehit eden YPG terör örgütünü “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” diye tanımlayan, “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” diyen bir çizgi film karakteri adam niçin “Siyasi cinayetler olabilir” dedi.
Kılıçdaroğlu gibi birini “siyasi cinayetlere karşı ama terör cinayetlerine destek veriyor” diye mi savunacaksınız?
Hal bu olunca, ha “Cinayeti kör bir kayıkçı gördü” ha Kemal Kılıçdaroğlu gibi terör örgütünün siyasi uzantısı HDP ile haşir neşir olmuş kör vicdanlı bir adam gördü. Niyet ve amaç çok önemli…