Demirtaş'ın çizgisini beğenen o çizgiyle kadrolaşır!

          TBMM bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşma ve verdiği bilgilerle CHP ve onun ortakları HDP ve İP’i adeta çılgına döndüren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB hakkında da vahim bilgiler paylaşarak CHP’nin terör örgütlerinin yuvasına dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne sermiştir.

          Süleyman Soylu’nun “İBB’ye 33 bin personel alındı. 14 bin kişinin bilgisi bize intikal ettirildi. 12 bin kişi incelendi.577 kişinin terör örgütünden kaydı olduğu belirlendi. İncelenen 12 bin kişiden 455’inin PKK/KCK kaydı, 80’inin DHKP-C kaydı, 20’sinin MLKP kaydı, ikisinin MKP kaydı var.” şeklinde verdiği vahim bilgi sonrası bazıları “İBB’de böyle şeyler olmaz” duruşuna geçip şok olmuş gibi davranıyor. Sanki sanırsınız Ekrem İmamoğlu Atatürk’ün silah arkadaşıydı. Ekrem İmamoğlu dediğiniz adam PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin oylarıyla seçilmiş “HDP’nin başımın üstünde yeri var. HDP’lilere layık olmaya çalışıyorum” diyen biri değil mi?

          Kaldı ki, Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanya danışmanı Necati Özkan “CHP’lilerin %98’i sandığa gidip bizi desteklerken, HDP’nin %100’ü bizi desteklemiştir” diyerek bu durumu tescillemiştir.

Biz şimdi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği bu bilgilerin nesine şaşıralım?

Tuhaf olan nedir?

“Olmaz-olamaz” diyeceğiniz nedir?

          “PKK’lıların ölüsüne-dirisine sahip çıkacağız” ve “PKK’lıların cenazesine katılmayan HDP milletvekilleri hakkında soruşturma açtırırım” diyen terörist Demirtaş için “Sayın Demirtaş’ın siyasette aktif olduğu dönemde çizdiği çizgiyi beğenenlerden biriydim.” hayranlığını gösteren Ekrem İmamoğlu’nun İBB’yi PKK’lılarla ve uzantılarıyla doldurmasına kim, niye şaşırsın ki?

          Süleyman Soylu’nun açıklamalarından sonra İBB’de işe başlayan bazılarının dağdaki fotoğraflarıyla birlikte PKK’lı oluşlarına dair çeşitli kimlikler ve dökümanlar paylaşılmıştır.

          Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı olmadan önce ve sonra HDP, PKK, terörist Demirtaş’a sahip çıkan eylem ve söylemlerine baktığımızda aslında İBB’de CHP ve Ekrem İmamoğlu’na yakışan bir oluşum vardır.

          CHP Genel Merkezi’nde 6 oklu kürsünün önünde düzenlediği basın toplantısında “PKK ve Öcalan konusunda CHP ile görüş ayrılığınız var mı?” diye sorulduğunda “Bu konularda bir sorun olduğunu düşünmüyoruz.” şeklinde cevap veren HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar aslında son noktayı koymamış mıydı?

          Ekrem İmamoğlu HD(P)KK’ya diyetini ödemektedir. Ama öde öde bitmeyecek ölçüde HD(P)KK’ya borçlanmış durumdadır.

          Selahattin Demirtaş’ın terör örgütü PKK’ya hizmet dışında bir çizgisi olmadığı halde, “O çizgisini beğeniyordum” diyen Ekrem İmamoğlu’nun PKK’lılara ödediği ve ödeyeceği diyet kimseyi şaşırtmamalıdır. Aksi bir durum olsaydı işte o zaman bir bit yeniği aramanız lazımdı.

          Ekrem İmamoğlu, Süleyman Soylu’nun verdiği bilgiler sonrası olayı sulandırmaya çalışsa da Ekrem İmamoğlu’nun PKK’lı terörist Demirtaş’a, PKK’lı Pervin Buldan’a, PKK’ya yardım ve yataklıktan dolayı görevden alınmış HDP’li Belediye Başkanlarına nasıl sevgi beslediği ve onlara sempatiyle baktığı ortadadır.

          Sayın Süleyman Soylu’nun bu açıklamasından sonra, yapacağı verdiği bilgilerin somut içeriğini Türk milletiyle paylaşması olmalıdır. Kimsenin aklında soru işareti kalmayacak şekilde İBB’ye alınan terör örgütü mensuplarının görsel ve yazılı bilgilerini paylaşarak İstanbul’un kimlere peşkeş çekildiğini ortaya dökmelidir. Laf cambazlığı yaparak HD(P)KK’lılarla yakınlığını gizlemeye çalışan Ekrem İmamoğlu o bilgilerden sonra cümle kuramaz hale getirilmelidir.

          Süleyman Soylu’nun verdiği bilgiler sonrası Türkiye “İBB-terör örgütleri ilişkisini” mercek altına almışken İBB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Yavuz Saltık neyi paylaşıyordu biliyor musunuz?

          “Ahmet Altan ile dünü, bugünü ve yarını konuştuk. Biraz edebiyat, biraz roman ve biraz da sosyoloji…”

          Ahmet Altan ile fotoğrafını koyup bu cümleleri paylaşan İBB Daire Başkanı Ahmet Altan’ın PKK ve FETÖ’ye yakınlığını bilmiyor mu?

          TSK’ya kumpas gazetesi Taraf’ın yöneticisi Ahmet Altan’ın Kandil’e gidip sonra orada yaşadıklarını “Ben o köy evinin kapısında PKK’lılar bırakmadım; aynı odayı paylaştığım, konuştuğum, şakalaştığım insanları bıraktım. Salih’i, Bozan’ı, Mizgin’i, Jiyan’ı, Roj’u, Adem’i bıraktım. Bir daha operasyon olursa eğer, sonuçlarını içim titreyerek okuyacağımı biliyorum; tanıdık bir isme rastlamaktan korkarak...” cümleleriyle ifade ederek nasıl PKK’lı sevdalısı olduğunu göstermemiş miydi?

          Ekrem İmamoğlu’nun İBB’ye atadığı daire başkanı Yavuz Saltık’ın PKK-FETÖ ortak noktasında hizmetleri olmuş Ahmet Altan ile samimi pozları bile Süleyman Soylu’nun başlattığı İBB gündemine ışık tutmaktadır.

          İBB’de başlayan yolsuzluklar, usulsüzlükler, bu tür kadrolaşmalar kutsal kent İstanbul’a yapılan en büyük ihanettir. İstanbul’un başına gelebilecek en büyük felaket Ekrem İmamoğlu gibi biriydi. O da 2019’da geldi.