HDP ile yan yana soru alamayacak kadar korkaklar!
İmralı çıkarması, Kandil peydahlaması HDP sırasıyla Zillet İttifakının mensuplarını gezdi. Önce Temel Karamollaoğlu’nu, sonra Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı, en son da CHP’yi ziyaret ettiler. Stratejik olarak yerel seçimlerde CHP için oylarını birleştirdikleri İP ve tüm PKK-CHP ilişkilerine susarak vekillik alan hayalet Demokrat Parti’yi ziyaret etmediler. Çünkü onlara rollerini iyi oynama alanı bıraktılar.
Bu ziyaretlerde en dikkat çeken konu ise her iki tarafın temsilcilerinin olduğu basın toplantısında basın mensuplarından soru alınmaması olmuştur. Bu durumu da bizzat genel başkanlar düzeyinde açıkladılar.
Temel Karamollaoğlu “Hepinize teşekkür ediyorum. Hoşunuza gitmeyecek bir konu var. Soru almayacağız” diyerek…
Ahmet Davutoğlu “Çok teşekkür ediyoruz. Ev sahipleri olarak temel talepleri bizim için önem taşır. Kendilerinden gelen talep doğrultusunda soru cevap bölümünü bugün yapmayacağız” diyerek…
Ali Babacan da soru almadı ama görüşmeden “Deva-HDP her konuda mutabakat içindedir” kararı çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu “Teşekkürler. Ortak soru almama kararımız var. Bunu da değerli basın mensuplarına iletmiş olalım” diyerek…
Milletin huzurunda sorulacak sorulardan kaçtılar.
Hani HDP 6 milyon oy almış meşru, yasal bir parti idi?
Öyleyse bu korku nedir?
HDP’nin her şeyine sahip çıkarken, onunla ittifak yaparken korkmuyorsunuz da basın mensuplarının soracağı sorulardan mı korkuyorsunuz?
Zaten yüzsüz hâliniz maske kabul etmiyor ama bu son HDP yanında soru almama hâli tüm maskelerinizi düşürdü.
Mesela bir gazeteci “Mithat Sancar, PKK-Öcalan konusu CHP ile aramızda bir sorun yaratmıyor demişti, siz bu konuya ne diyorsunuz?” dediğinde Kemal Kılıçdaroğlu ne cevap verecekti?
Bu durum Kemal Kılıçdaroğlu için “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” hâli olmuştur. Aksi bir cevap verip tribünlere oynasa olmayacak, “Mithat Sancar doğru söylemiş” dese olmayacak…
Diğerleri de keza aynı durumda. O basın toplantısında bir soru sorulup HDP’nin eş başkanları terör örgütü PKK’ya, teröristbaşı Öcalan’a sahip çıkan bir açıklama yapsalar tüm “HDP ile oyun kurma” foyaları bir kez daha ortaya çıkacaktı.
Bu Zillet İttifakı soru almayarak kendilerince akıllılık yaptıklarını sanıyor da aklı başında herkes HDP’nin bölücü mikrobunun basın toplantısında “soru almayacak” kadar iğrenç bir noktada olduğunu görmüş oldu.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapmadan sonuç alamayacaklarını bilen bu hainler ekibi, bu yüzden HDP’ye her türlü tavizi vermek zorundadır.
Kemal’i, Meral’i, Temel’i, Ahmet’i, Ali’si o yüzden HDP’ye muhtaçtır. HDP binlerce askerimizin, polisimizin katili olan terör örgütü PKK’ya hizmet etsin, şehitlerimizin anaları, babaları, eşleri, çocukları yüreği acı içinde yansın bu haysiyetsiz muhalefetin umurunda değildir.
“Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, Sayın Karayılan, Sayın Bayık... Bu insanlar dağlarda. Hakkârili gençler dağlarda, Hakkâri’nin çocukları dağlarda” sözleriyle Kandil’i selamlayan HDP Eş Başkanı Pervin Buldan ve Kandil pozlarıyla meşhur ve “Öcalan’ın özgürlüğü için ittifak kuracağız” diyen HDP Eş Başkanı Mithat Sancar ile siyasi projede kim yan yana geliyorsa bilin ki, bu ülkenin en haysiyetsiz ve şerefsiz siyasetçisidir.