09 Ekim 2024
weather
24°
Twitter
Facebook
Instagram

Yalanda, iftirada, inkârda şeytan bile yarışamaz bunlarla!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yalanda, iftirada, inkârda şeytan bile yarışamaz bunlarla!

          Türk siyasetinin kara mizah örneği Kemal Kılıçdaroğlu, Zillet İttifakının tek sorunu sanki kendi aralarında oturma düzeniymiş gibi geçen gün “Halt yemiş TV”de “Benim şahsi kanaatim; partiler alfabetik sıraya göre oturabilirler masada. Veya genel başkanların soyadı sırasına göre otururlar.” açıklaması yapıyordu. Konuşması, yorumları, örnekleri o kadar sıkıcı, anlamsız, boş ve gereksiz idi ki, CHP’li piyanist Fazıl Say bile “15 dakikadır Halk TV seyrediyorum. Şunu düşündüm; Bence CHP genel başkanı keşke Canan Kaftancıoğlu olsaydı…” açıklamasını yaptı.

          Kemal Kılıçdaroğlu sizin meseleniz oturma düzeni değil, biraz kalite, biraz ahlak, biraz edep meselesidir. Ben bu yaşıma kadar bu kadar kalitesiz, ahlaksız, edepsiz, gözü dönmüş muhalefeti ilk defa görüyorum. Çünkü bu muhalefet 2023 seçimlerini kendi siyasi menfaatleri, emperyalist güçlerden aldıkları proje ihaleleri için son fırsat olarak görüyor. Bu yüzden yalanda, iftirada, inkârda, tezgâhta elinde, avucunda ne var hepsini seri şekilde piyasaya sürüyorlar. 2023 hedefinde başarılı olmak için çok açık bir şekilde terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği yapıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu Halt yemiş TV’de HDP ve terörist Demirtaş güzellemelerine utanmadan, yüzü kızarmadan yine devam etti. “PKK’lıların (teröristlerin) ölüsüne, dirisine sahip çıkacağız” diyen terörist Demirtaş’ı savunmak için her türlü uyduruk cümleyi kurdu. Aslında kendi aralarında oturma düzenlerini HD(P)KK’ya ve terörist Demirtaş’a en çok sahip çıkanlar olarak gerçekleştirseler CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu en başa oturur. Diğerleri de kuyruk olarak sıraya konur.

          İktidar eleştirilmek, muhalefet eleştirmek için vardır. Siyaset düzeni elbette böyledir. Ama sağlıklı siyasi düzenlerde bu ilişki vardır.

Hükümetin eleştirilecek yanı yok mu?

          Elbette var. Ama zihniyeti “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim.” olan CHP ve onun peşine takılan kuyrukların hiçbir eleştirisi zaten sağlıklı ve hakkıyla yapılan eleştiri değildir.

          Herşeyi yalan-dolan olan muhalefetin Türk milletine verebileceği hiçbir şey yoktur. Çünkü yanlışa yanlış, doğruya doğru deme ahlakları yoktur.

          Bir ajansın elinde oyuncak, kukla olan muhalefet her türlü yalanı, inkârı adeta nefes alıp-vermek kadar kolay uyguluyor.

          Geçtiğimiz hafta NTV’de programa çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri üzerinden yine bu özelliklerine örnek sundular. Sol’un takıntılı, saplantılı, ruh hastası özellikleriyle, FETÖ’nün sinsi ve şeytani propagandaları birleşince bunlardan her türlü üretim çıkmaktadır.

          Cumhurbaşkanı Erdoğan NTV’de konuşuyor. Soru belli, soruya cevap bütün halde belli ama bunlar ne yaptılar biliyor musunuz?

          Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında soruların cevabını promterden okuyarak veriyor gibi bir algı yarattılar.

          Başta Halk TV (Halt etmiş TV) olmak üzere bunların gazetesi, televizyonu, trolü, yazarı, yorumcusu “Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorudan önce cevabı prompterdan okudu!” şeklinde haber yaptılar.

Oysa NTV’deki programda soru aynen şöyle idi:

          Sayın Cumhurbaşkanı, sanırım bir grup toplantısında yapmış olduğunuz konuşmaydı, yanılıyorsam sizden ve seyircilerimizden özür dilerim ama Selahattin Demirtaş’a yönelik kurmuş olduğunuz bir cümle vardı. Çok konuşuldu, çok tartışıldı. “Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek” demiştiniz. Bu yorumunuz, düşünceniz üzerine çok yorum yapıldı. Ne anlatmak istediniz bu cümleyle biraz açar mısınız?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu soruya bütün olarak cevabı da şu şekildeydi:

          “Bunu aslında Abdullah Öcalan’a sormak lazım. Çünkü Öcalan’ın, Demirtaş’ın oradan verdiği mesajlardan rahatsız olduğu ortada. Öcalan’ın bırakılması sözü yalandan ibarettir. Terör örgütü PKK elebaşını bırakacak tek bir iktidar olur, o da HDP’nin içinde olduğu zillet ittifakı başa gelirse böyle bir şey olabilir. HDP’nin teröristbaşı ile ilgili heykelini dikeceğiz vaadini hatırlayın. Terör örgütlerine sırtlarını yasladıklarını nasıl açık açık söylediklerini hatırlayın. FETÖ’cüleri serbest bırakacağız diyenler bunlar değil mi, CHP değil mi? Ama biz bunlara asla izin vermeyeceğiz. Allah’ın izniyle, milletimin feraseti ve sağduyusuyla böyle bir şey hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Bu hanım (Meral Akşener) zihnindeki ifade etmiştir. Zillet ittifakındaki ortağı HDP’ye verdiği sözler aklına gelmiş olacak ki terörist başının salıverileceğini zannediyor. Teröre, teröriste karşı tavizsiz bir mücadele devam ederken, bu hanımefendinin böyle bir iftirada bulunması siyaset değil, tek kelimeyle yalandan medet ummaktır. Bakın yine aynı yere geliyoruz, gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar. Çünkü onların kalpleri mühürlenmiştir. Hanımefendi sözlerimizi işine geldiği gibi anlıyor. Çünkü işine HDP’ye verdiği sözler geliyor. Sözleri içeriğinden ayrıştırarak, amacından uzaklaştırılarak yalanlarına malzeme yapanlar, milleti aldatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorlar.”

          Bu soru-cevap bütünlüğü içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan Meral Akşener’in “Öcalan’ı serbest bırakacaklar” iftirasına cevap veriyor. Ona konuşması içinde, o bölümde “hanımefendi” diye seslenerek cevap verdiği için gazeteciler teyit etmek için tam o sırada “Meral Akşener” diye sesleniyor. Ama bunların siyasetçisi, yazarı, yorumcusu trol zekâlı olduğu için “Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorudan önce cevabı prompterdan okudu!” propagandası yapıyorlar.

          “CHP’nin başını çektiği HDP’nin, İP’in ve bazı diğer partilerin de içerisinde olacağı bir ittifak var. Çok acıdır ki bu ittifakı FETÖ de destekliyor” dedikten kısa bir süre İP’e katılan Grup Başkanvekili Erhan Usta da algıda, yalanda tam onlara uyum sağlayarak aklınca kraldan çok kralcı olmak için “Ya dur Sayın Erdoğan, henüz soru sorulmadı. Ne bu acele? Lisede olsaydın kopya çekmekten kesin disipline verilirdin.” yorumuyla videoyu kesintili paylaşmıştır.

          Bunların siyasi menfaat için, siyasi projelerinin hayata geçmesi için yapmayacağı yoktur. Her yolu deniyorlar, menfaate ve hedefe ulaşmak için her yol bize mübah diyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözleriyle HD(P)KK ortağı, terörist Demirtaş sevdalısı Meral Akşener’i yerin dibine sokuyor. Bunlar da video keserek-biçerek algı çalışması yapıyorlar. Bir türlü şeytanlığı ellerinden bırakmıyorlar. Ama şeytan bile bunlara yetişmek için soluk soluğa kalıyor.

          2023 seçimlerine kadar ne kadar yalan, iftira, inkâr, provakasyon varsa hepsini en dibine kadar uygulayacak ve kullanacaklardır.

          O yüzden Cumhur İttifakı her manada dikkatli olmalı ve bunların her oyununa karşı uyanık durmalıdır. CHP ve kuyruklarının gözü dönmüş durumdadır. Bunların siyasi menfaat için yapmayacağı çılgınlık yoktur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *