1915 Çanakkale Köprüsü ve kalitesiz muhalefet
AK Parti hükümeti, Asya ile Avrupa kıtalarını Çanakkale Boğazı’nda ilk kez birbirine bağlayan 1915 Çanakkale Köprüsü gibi muazzam bir eseri Türkiye’ye kazandırdı. Türkiye’ye birçok alanda ciddi katkılar sağlayacak olan 1915 Çanakkale Köprüsü’ne akıl sağlığı yerinde olan birinin karşı çıkması mümkün mü?
Türkiye’nin varlığını, geleceğini düşünen sağduyulu kim varsa bu muazzam eseri alkışlarken, Türkiye’deki muhalefet niçin 1915 Çanakkale Köprüsü’ne her türlü çamuru atmakta, itibarını zedelemeye çalışmakta ve halkın zihnini bulandırmaya çalışmaktadır?
Çanakkale Boğazı’nın geçiş süresini 6 dakikaya düşüren, zamandan 382 milyon euro, akaryakıt tüketiminden 31 milyon 300 bin euro ve 3 bin 234 ağaca eş değer karbon salınımdaki azalmayla, çevresel olarak 1 milyon 900 bin euro tasarruf edilecek ve yıllık istihdama etkisi ise doğrudan ve dolaylı olarak 118 bin kişi olacağı söylenen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün Türkiye’ye kazandırılmasına karşı çıkmak olsa olsa Türkiye düşmanlarının yapabileceği bir şeydir. Aynı zamanda vizyonsuz, çapsız olmaları ve siyasi menfaat için bu şekilde davranmaları işin cabasıdır.
1970’li yılların ortasında başlayan Boğaz Köprü tartışmalarında CHP ve Sol’un uzantıları, o günlerde de aynı zihniyetle karşı çıkmıştı.
O karşı çıkanları hatırlayalım mı?
Mimarlar Odası: Boğaziçi köprüsü, Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felakettir.
Prof. Dr. Besim Üstünel (CHP Milletvekili): Köprü akıl ve hesap işi değildir.
İlhan Selçuk (Yazar): Bu köprüyle ne biz övünebiliriz, ne çocuklarımız. Boğazın iki yakasında evleri olan zenginlere tüketim malları taşıyan kamyonlara yol açmak için çare: Boğaz köprüsü.
Prof. Dr. Gülten Kazgan: Köprü yapacağımıza birkaç araba vapuru daha inşa edelim. Üretken olmayan yatırımlar, Türk ekonomisi için büyük bir sarsıntı teşkil edecektir.
Nadir Nadi (Gazeteci): Bu köprü sağcıların köprüsüdür. Boğaziçi Köprüsü kel başa şimşir tarak.
CHP Konya Senatörü Fakih Özlen: Boğaz Köprüsü konusu, hissi, fevri, politik ve en başta teknik kusur ve noksanlarla maluldür.
Günümüzün CHP’si ve onun peşine takılan muhalefetin zerre zihinsel değişikliği yoktur. Her şeye karşı çıkmayı muhalefet gereği görmek gibi ciddi zihinsel hastalıkları vardır. Her karşı çıktıklarını sonuna kadar savunamıyorlar. Çünkü bunların muhalefeti toplumu bezdirdiği için bir noktadan sonra tepkileri dindirmek adına “U” dönüşü de yapıyorlar.
Mesela Kemal Kılıçdaroğlu “Şehir Hastaneleri” konusunda sürekli eleştiri yapıp “Bu şehir hastanelerini ben, arkadaşlarım, hepimiz eleştirdik. Yanlış yapıyorsunuz dedik” diyordu.
Sonra aynı Kılıçdaroğlu toplumda ilgi ve destek gören “Şehir Hastaneleri” konusunda köşeye sıkıştığında kendisine “Şehir hastanelerine gereksiz dediniz. Bu konuda vizyonsuz musunuz?” diye sorulunca ne dedi biliyor musunuz?
“Şehir hastaneleri niçin yapıldı diye eleştirmedim.”
Mesela Türkiye’de terör örgütlerine büyük darbe vurduğu için İHA ve SİHA’ları en çok eleştirenler CHP ve HDP değil mi?
Peki, toplumda büyük ilgi ve destek gören İHA ve SİHA’lar için Kemal Kılıçdaroğlu şimdi ne diyor: “SİHA’ları ilk destekleyen benim.”
1915 Çanakkale Köprüsü yarın toplumda ilgi ve destek görünce Kemal Kılıçdaroğlu’nun yine “U” dönüşü yapacağı kesindir.
CHP merkezli Sol’un gerçekten ahlakı ve vizyonu sıfır düzeyindedir. Bu anlayış Türk siyasetine olumlu katkı değil, çukurluk, ahlaksızlık, kalitesizlik üretir.
Geçen gün Halk TV’nin gevezeleri “Muhalefet 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışına davet edilmedi” yalanını utanmadan, sıkılmadan ekrandan tekrarlayıp duruyorlardı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu “Bütün muhalefet partilerini davet ettik” dediği halde bunlar oyunlarını, tiyatrolarını daha geniş oynamak için bu durumu bile yalanla süsleyebildiler.
“Allah düşmanımın başına vermesin” diyebileceğimiz muhalefet maalesef Türkiye’dedir. Allah Türkiye’yi bunlardan korusun.
AH ÇANAKKALE AH…
1915 Çanakkale Köprüsü, Çanakkale ilinin özelinde Türkiye’ye kazandırılmış, dünya medyasının övdüğü bir eser olmuştur. Bu köprü Çanakkale iline her manada büyük katkılar sağlayacaktır. Ekonomik, kültürel, sosyal bağların güçlenmesi Çanakkale halkına refah, kalkınma olarak yansıyacaktır.
Çanakkale şehitlerin diyarı, Türk’ün büyük zafer kazandığı toprakların adıdır.
Mehmet Akif Ersoy’un şiirinde tarifini yaptığı kutsal şehitler diyarıdır.
“Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.”
1915 Çanakkale Köprüsü açılırken aklıma direkt ne geldi biliyor musunuz?
Çanakkale Belediye Başkanı CHP’li Ülgür Gökhan’ın yaptıkları ve tekrar ödüllendirilmesi…
Neydi o yaptığı?
Şehitler diyarı Çanakkale’de şehitlerimizin katillerine hizmet eden “HDP barajı geçti” diye 2015 yılında halka ayran, pilav dağıtan ve bunu da “Bu baraj konusunda özellikle HDP’nin barajı geçmesini istiyordum. Bu şarttı. Bunu beğeniriz ya da beğenmeyiz ama demokrasiye aykırı bir durumdur. Nitekim, baraj yıkıldı. Demek ki baraj yıkılabiliyormuş. HDP’nin içerisindeki emanet oyları da dikkate almak gerekli diye düşünüyorum. Bunun tartışmasını daha sonra yaparız ama bu iki temennim yerine geldiği için, bunu Allah’tan istemiştim. Bu isteklerimde yerine geldiği için bu pilavı öncelikle bir şükür pilavı olarak sizlere takdim ediyorum. Allah’a şükrediyorum. Ona teşekkür ediyorum. Yüzümüzü kara çıkartmadı” sözleriyle destekleyen CHP’li Ülgür Gökhan son seçimlerde de ödüllendirilmiştir. Ne kadar acı bir durum değil mi?
Her karışı şehit kanı olan Çanakkale ilinde böyle bir HDP sevdalısı ödüllendiriliyor. Aynı İzmir’de, Mersin’de, İstanbul’da, Adana’da ödüllendirildiği gibi… Gerçekten akıl alacak gibi değil… Şehitlerimizin katilleri için pilav, ayran dağıtmak Çanakkale ilindeki yüzkarası bir davranış olmuştu. O pilavı, ayranı kusmak gerekiyordu.
Şuurlar açılsın, maskeler düşsün, gerçekler görünsün…
1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’ye ve Çanakkale ilimize hayırlı olsun…