Türk işi VAR'a dönmeyelim

Maçları değerlendirirken skor odaklı düşünüyoruz hep. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor bay geçip, 3 büyükler de kazanınca, kimse hakem konuşmadı. Hakemler maçların neticesine tesir etmedi gibi görünse de, hakemlik tekniği açısından son derece sıkıntılı yönetimler ve VAR müdahaleleri yaşandı. Sezon başından beri VAR müdahale çıtasını, belli düzeyde tutmak için çaba sarf eden Merkez Hakem Kurulu da pes etti ve geri adım attı sanırım. Karagümrük-Galatasaray maçında Adnan Uğur’un sarı kartı VAR uyarısıyla kırmızıya döndü. Görüntü, MHK’nın yaptığı eğitimler ve tanıtımlar doğrultusunda VAR’ın görev alanına girmiyordu. Ancak bir önceki hafta Galatasaray’ın hakem kararlarından mağdur olup, MHK’yi topa tutmasından sonra, VAR’ın kırmızı kart uyarısı da kabul gördü. Bu kararı verdiren Serkan Tokat’ın hemen ertesi gün ve sonrasında iki kere daha VAR odasında görevlendirilmesi de, bu kararın MHK tarafından doğru olarak yorumlandığının göstergesidir. Bu da FIFA ve UEFA standartlarındaki VAR’dan vazgeçildiğinin sinyalidir bence. İnşaallah, “Türk işi VAR”a geri dönmeyiz.

YABANCI KOORDİNATÖR

Mehmet Büyükekşi’nin “projem” diye yola çıktığı, dünyada eşi benzeri görülmeyen VAR kadrosu uygulamasının çözüm olmayacağı baştan belliydi. Keşke dirayetli ve her şeye “Olur” demeyen bir MHK başkanı görevde olsaydı da, Büyükekşi’ye bu işin tutmayacağı izah edilebilseydi. Şimdi yabancı hakemden vazgeçildi, yabancı VAR peşinde koşulmaya başlandı. Bizde VAR’a maç başına 10.000 TL ödeniyor. Yaklaşık 550 avro karşılığında dünyanın hiçbir yerinden hakem getirmek mümkün değil. Ama ufukta yabancı VAR koordinatörü görünüyor. Yabancıya para vermeye meraklıyız. David Elleray’e boşa giden paralardan sonra Hugh Dallas’tan da bugüne kadar somut bir fayda göremedik. Şu anda sahadaki hakemden çok, VAR gündemde ise, VAR’ın başına uluslararası bir otoritenin gelmesi en akıllıca çözüm yolu olacaktır. 5 yıldan beri Türk VAR koordinatörleri Türkçe anlatıyor. “VAR’ın hedefi daha doğruyu bulmak değildir” diye diye dillerinde tüy bitti. Ama kimse anlamıyor. Birileri gelip İngilizce anlatırsa belki o zaman anlaşılır.