Trump’et sesi
“Biz, ABD’deki seçime Türkiye merkezli bakıyoruz. Kimin kazanıp kaybettiğinden çok ABD-Türkiye ilişkilerinin nasıl bir boyut alacağıyla ilgili analiz yapıyoruz… Asıl mesele milli çıkarlarımızdır…”
Lider Devlet BAHÇELİ
***
Meselelere Türkiye merkezli bakamayanlar, Vahşi Batı’dan gelecek Trumpet sesini bekliyor.
Belli ki Onlar Trump’etin sesine göre hareket edecekler.
Eh onlar bekleyedursun Türkiye’nin KÖS vuracağımız günler yakındır. Zira kös tokmağı elimizde…
***
Malum çevre Türkiye’deki iktidar değişikliği için Bidon’dan yardım dileniyordu ya hani…
Seçimi Trump kazanınca dumura uğradılar. Elma şekerleri elinden alınan çocuklara döndüler.
Fakat yine de ihtiyatlı olmak şart. Zira orası ABD…
Müslüman asıllı olduğu söylenen OBAMA marifetiyle İslam Ülkelerine zulmedebilir, “adını deliye vermiş, sırtını çalıya vermiş” Trump gibi biriyle de içeride farklı dışarı da farklı politikalar uygulayabilirler…
***
ABD Seçimleri nihayet bitti.
CHP’nin Polit Bürosuna ve matbuat erbabına da “yine hüsran ve yine esmer günler düştü, eyvah!”
Eee, ne yapacaklar şimdi?
N’olacak, ellerindeki belediye başkanlarını yarıştırıp Cumhurbaşkanı Adayı çıkaracaklar…
Onlar için konu çok… Biz yine hassas meseleye dönelim.
***
Hatırlayalım;
Başkanlığının ilk döneminde “Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını gerektiğini” dile getiren Mr. Trump’dı.
Çok geçmeden Siyonist İsrail, Filistinlileri, İslam Âlemini ve dünya kamuoyunu yok sayarak Kudüs’ü başkent olarak ilan etti. İlk büyükelçiliğini açan da yine Mr. Trump oldu.
***
Bidon seçilince ise değişen bir şey olmadı. Batının Vahşi Kovboyu Trump’tan sonra Demokrat Bidon da Siyonist İsrail’in Vahşetine yol verdi.
Hülasa ABD’nin dış politikasında Cumhuriyetçi Parti veya Demokrat Parti ayrımının olmadığı yaşanarak bir kez daha öğrenildi.
Trump’un siyasi inadının sebebinin Evangelik Hıristiyan olması diyebiliriz... Evangelistlerin de Siyonizm’le kol kola olduğunu düşünürsek, perşembenin gelişini çarşambadan görebiliriz.
Özetle şunu da vurgulamak gerekir ki Cumhuriyetçi Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve Demokrat Joe Biden’ın İsrail’in devlet terörünü desteklemesi arasında siyasi bir farklılık bulunmamaktadır!
***
Pekiyi, Vahşi Batı Cephesi’nde değişen bir şey var mı? Trump ikinci döneminde İsrail vahşetinden ve PKK-PYD teröründen vazgeçecek mi?
Bu soruya cevabı, son seçimlerde Trump’u kimlerin desteklediğine ve kabinesinde kimlerin olabileceğine bakarak bulabiliriz.
İşte onlardan biri… Miriam Adelson.
Telaviv’de doğan İsrail ve ABD vatandaşı olan Miriam Adelson, 2021 yılında ölen Dünyanın en büyük kumarhanelerin sahibi Sheldon Adelson’un dul eşi…
Trump 2018 yılında kendisine “Başkanlık Özgürlük Madalyası” verdi.
Miriam son seçimlerde Trup’un kampanyasına 100 Bin Dolar bağış yaptı.
Dünyanın en zengin İsraillisi unvanını elinde bulunduran bu kadın, servetini tamamen Siyonizm için harcıyor.
Kurdukları Adelson Vakfı ile dünyada açılan tüm Yahudi ve İsrail davalarına para aktarıp destekleyen de yine Miriam Adelson…
Bayan Siyonist, İsrail’in en yüksek tirajlı gazetesi İsrail Hayom’un ve Nevada’nın en çok okunan gazetesi Las Vegas Review-Journal'ın da sahibi…
Sadece bu kadar değil… Bu vahşi kadının mal varlığı arasında ABD’nin büyük Basketbol takımları da var. Ayrıca Üniversitelerde hisseleri, dünyanın birçok yerinde kumarhaneleri ve New York borsasındaki hâkimiyeti de maddi gücü hakkında epey bilgi veriyor.
Trump’la arasından su sızmayan bu Siyonist kadının Gazze’den sonra Batı Şeria’nın ilhakı ve Lübnan’ın İsrail tarafından işgali için çalıştığını da herkes biliniyor.
***
Miriam Adelson, Batının Vahşi Kovboyu Trump’un etrafındaki Siyonist portrelerden sadece biri…
Buna ek olarak Kovboy Donald’ın bakanlık verebileceği konuşulan Evangelik’leri ve PKK-PYD destekçilerini de eklersek, yeni dönemde ABD’nin nasıl bir dış politika izleyeceğini az çok kestirmiş oluruz.
***
Kendi içinde “Ulusalcı” politikalar izleyeceğinin işaretlerini veren Trump, bakalım dış politikada, bilhassa Ortadoğu’da neler yapacak, hep birlikte göreceğiz…