Hurdaya çıkmış ittifakın manzarası
Fatih Altaylı: "Kılıçdaroğlu - Ümit Özdağ anlaşmasını bilseydiniz ittifaktan çekilir miydiniz?"
Ahmet Davutoğlu: "Özdağ'ın İçişleri Bakanı olduğu bir ülkede bırakın aynı kabinede olmayı o denklemi bile kabul etmekte zorlanırım."
Soru o, cevap bu!
CHP’yi siyasi açıdan dolandıran seçimin en başarılı isimlerinden biri Ahmet Davutoğlu’nun bu açıklamaları, Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde kurulan ittifakın kendi içinde bile güven bunalımı yaşadığını ve istişare kapılarının aslında birbirlerine kapalı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Böyle değilse de kendi aralarında büyük bir tiyatro çevirdiklerini anlamamız gerekiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayrı ayrı herkese sözler verdiğini hesap edecek olursak, seçimi kazansa acaba hepsini nasıl idare edecekti? Belki de seçim kazanılmış olsa, herkes bir de hükümet olmanın pastasından pay kapmak için susacaktı ya da herkes başından beri Ümit Özdağ ile yapılan anlaşmayı biliyordu.
%2.23 oyu olan Ümit Özdağ’a 3 bakanlık ve Mit Müsteşarlığı veren Kemal Kılıçdaroğlu’nun, %8.83 oy alan HDP’ye Türkiye adına daha dehşet sözler vermiş olacağı çok da şaşırtıcı olmaz değil mi?
Meral Akşener 2. Tur seçimlerden önce “Sayın Kılıçdaroğlu’na, biz diğer Sayın İnce, Sayın Özdağ, Sayın Oğan’la ilişki kurmak, görüşme yapmak, iletişim kurmak ve onların talepleriyle ilgili tutum alma konusunda yetki verdik.” diyorsa zaten Kemal Kılıçdaroğlu ittifak içindeki bu yetkinin rahatlığında davrandığı anlaşılıyor ya da kazanma uğruna sınırsız yetki kullandı.
Peki, hem Meral Akşener hem de Ümit Özdağ HDP ile olan ittifaka niye karşı çıkmamıştı? Bu ikili, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 1. Tur öncesi HDP Eşbaşkanlarıyla yaptığı görüşmede kurduğu “HDP ile Kürt sorununu çözeceğiz” cümlelerinin neye mal olacağını bilmiyor muydu?
2. turda HDP ile ittifak bozulmadığına, Meral Akşener de Ümit Özdağ da aynı hedef için HDP’nin yanında hizalandığına göre şimdi kim kime tiyatro çeviriyor?
Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’li hiçbir denklemini bozmuyor ve Akşener-Özdağ gibi sözde küsleri bile HDP’li denklem için rol sahibi yapıyor.
Bu Kemal Kılıçdaroğlu’nun zekâsıyla oluşacak bir denklem olabilir mi? Bildiğimiz zekâsıyla olması mümkün değil. Bir üst akıl muhakkak vardır. Milliyetçi sosuna batırılmış Meral Akşener ve Ümit Özdağ ikilisi PKK’nın kan havuzunun ürünü olan HDP ile nasıl yan yana getirildi?
2018 yılındaki seçimler için Meral Akşener’in “Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yan yana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi.” şeklindeki itirafının kodları çözülseydi, bugün Meral Akşener ve Ümit Özdağ’ın HDP’li ittifaka niçin itiraz etmediği daha net anlaşılırdı.
Özdağ denklemine seçim sonrası tepki gösteren Ahmet Davutoğlu, seçim öncesi bunu niye yapmamıştı? Özdağ’ın İçişleri Bakanı olma hayaline seçim sonrası tepki gösteren Ahmet Davutoğlu, HDP’ye neler verileceğini araştırdı mı? Mesela HDP’ye ne verilse idi denklem dışı olurdu?
Seçim öncesi CHP’yi iyi tokatlamak adına her şeye susan Ahmet Davutoğlu’nun çenesinin düşmesinin hikmeti ne olabilir ki?
Anadolu’da “Aldık gidiyoruz kızımızı, it yalasın yüzünüzü” diye bir tabir vardır. CHP’den zahmetsiz 10 vekil tırtıklayan Ahmet Davutoğlu da bu tabire uygun mu davranıyor? Karşımızda CHP ile işi biten Ahmet Davutoğlu profili yok mu?
Üst bir aklın yönlendirmesi ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde kurulan ittifakın kendi içindeki güven bunalımı her yönüyle derinleşmektedir. Zaten ortada da bir ittifak kalmamış, başı, kolu, bacağı sağa-sola dağılmış bir şekilde hurda yığını görünmektedir.
Kendi aralarında güven, uyum bunalımı yaşamış olanlara Türkiye’nin teslim edilmemesi de ülke iradesinin titizliği olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsaydı, HDP çalacak, Meral Akşener Ümit Özdağ mı oynayacaktı? Türkiye’yi nasıl bir garabetle yönetecekti?
Türk milletine karşı sürekli yalanın, inkârın ve ayak oyunlarının baş gösterdiği bir ittifak Türkiye yönetimini teslim alsaydı, üst aklın dönüştürülmüş Türkiye projesi ne olacaktı?
PKK ve FETÖ seferberlik halinde bu ittifaka destek verdiğine göre sorunun cevabı ortada değil mi?
Daha Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokolün içinden çıkamayanların, HDP ile ne tür gizli protokollerin yapıldığını bilmeyenlerin, üst akıl kuklalığı artık ülke gündemine yük olmaktadır.
Türkiye gerçek meselelerine dönmeli ve artık hurdaya çıkmış bu ittifakın gündeminde esir olmayı bırakmalıdır.