24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

Hep kapalı kapı ardındaki oyunlar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Hep kapalı kapı ardındaki oyunlar

Meral Akşener yıllar önce “Cumhur ittifakı et-tırnak gibi. Ama biz proje bazlıyız” demişti. CHP merkezli bu ittifakın her söylemi/eylemi bir proje olduğunu ispatlamıştır. Bu ittifakın bir üst akıl tarafından yönetildiği ve yönlendirildiği çok net anlaşılmıştır.

Bunu 2018 yılında Meral Akşener yine bir itirafla göstermişti. O itirafın konusu, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı yapılmasıydı.

Meral Akşener, o tarihlerde “Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yan yana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi.” demişti. Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmasını isteyen güç bu dört partiden hangisiydi, kimdi? Dört partiden hiçbiri bunu henüz itiraf etmedi.

Meral Akşener, Abdullah Gül’ün adaylığı konusunu ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyor. Meral Akşener partisinin Trakya bölge toplantısında bu konuda yine “Sayın Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmadığım için kıyma makinesinden geçirildim. Ben anlamıyorum bazı şeyleri. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Abdullah Gül’ün adaylığını bana söyledi. 15 milletvekili için ricaya gittiğim akşam söyledi. Ben de arkadaşlarımızın beni aday ettiğini, önceden ilan edildiğini, dolayısıyla arkadaşlarımın bunu kabul etmeyeceğini söyledim” açıklamasını yapmış…

Meral Akşener, Abdullah Gül açıklamasını çeşitli zamanlarda parça parça yaptığı için, Abdullah Gül’ü seviyor mu, sevmiyor mu tam anlaşılmıyor.

“Abdullah Gül’ü aday yapmadığım için” derken bir olumsuzluk var gibi değil mi?

Oysa başka zamanlarda da “Bizim partimizi kurarken Sayın Gül ile görüştüm, fikir aldım, tavsiye aldım. Sayın Gül’den ona yakın olan bazı isimleri istedim. Mümkünse partimizin kuruluşunda bulunmalarını istedim. Kendisine karşı kötü hiçbir fikrim yok” ve "Sayın Gül benim arkadaşım, kendisi ile ilgili olumsuz bir düşünceye sahip değilim” açıklamasını yapan da odur.

“Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığını engelleyen kahraman” rolü verilen Meral Akşener’in, bu sözlerinden anlaşılacağı üzere onun bu rolü sahtedir. Partisini kurarken Abdullah Gül ile olan diyalogunu bu şekilde anlatan Meral Akşener’in ona karşı bir alerjisi olabilir mi?

Meral Akşener zaten Abdullah Gül’ün adaylığına niye karşı çıktığını daha önce "Sayın Gül'ün tüm partiler tarafından aday gösterilme teklifi geldi. CHP'nin aday çıkarmasının doğru olacağını söyledim. Çeşitlilik olmasının gerekliliğini düşündüm. İkinci turda herkes birleşir.” cümleleriyle daha net izah etmişti. Yani Meral Akşener trollerinin “ABD’nin adamı/ Türklük düşmanı Abdullah Gül’ün adaylığını biz engelledik” propagandaları üfürükten ibarettir.

Meral Akşener, Abdullah Gül’den partisi için tavsiye, akıl alan, partisine kurucu adam isteyen ve partisine kurucu olmasını isteyen birisidir. O yüzden hikâyenizi az ötede anlatın. Bizim karnımız böyle hikâyelere tok…

Abdullah Gül’e, Meral Akşener gibi yakın olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir gün çıkıp 2018 yılında kimin baskısı ve dayatmasıyla Abdullah Gül’ü aday yapmak istediğini Türk milletine açıklamalıdır. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapalı kapılar ardındaki pazarlıklarda ve talepleri kabul etmedeki sinsiliği herkesin kabul ettiği bir özelliktir. HDP’li Ahmet Türk ile kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği kahvaltıda HDP-CHP yerel seçim ittifakını şekillendiren ve o toplantı deşifre olunca Ahmet Türk’ün “Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz. Öyle çok açık konuşmaz." diye tarif ettiği kişi o değil miydi?

Geçtiğimiz seçimlerde HDP ile kapalı kapılar ardında yaptığı pazarlıklar, daha sonra Ümit Özdağ ile yaptığı pazarlıklar ortaya saçılmadı mı?

Pazarlıkları ve verdiği sözleri deşifre olunca ne yapıyor? Önce inkâr, sonra “Öyle mi olmuş?” gibi sulandırmalar ve en sonunda “Evet öyle oldu” şeklinde final kabullenmeler… Onun siyaset sistemi bu değil mi?

Gazeteci Levent Gültekin, seçimlerden önce onunla olan bir görüşmesini nasıl anlatmıştı?

“Kemal Bey o zaman aday olma. Lütfen!' dedim, bana 'Levent benim kendi adaylığımı engelleme şansım yok' dedi."

Bu cümledeki “kendi adaylığımı engelleme şansım yok' ifadesi bile yine kapalı kapılar ardında hazırlanmış bir proje izi olduğunu göstermiyor mu?

Bugün ittifak içindekiler bile “Allah memleketi korumuş” diyorsa zaten söylenecek söz kalmamıştır. Biz bunlar yan yana geldiğinde zaten “Allah memleketi bunlardan korusun” diye en başından söylemedik mi?

Şimdi memlekette bir sıkıntı varsa, memleketin başında çözüm bulacak bir irade ve güçlü Cumhur ittifakı birlikteliği vardır. Bunlarda çapsızlık, ayak oyunu, emperyalizm kokusu dışında ne var?

“Bu pilav daha çok su kaldırır” misali, CHP merkezli bu hurdaya dönmüş ittifakın daha çok arka plan oyunları ortaya serilecektir. Ne diyorduk bunlara? Kim kime, dum duma ittifakı…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *