24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

Tarkan’ın öz eleştirisi ve hayalet sanatçılar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Tarkan’ın öz eleştirisi ve hayalet sanatçılar

Toplumda meşhur olmuş, ün kazanmış sanatçıların bir olay karşısında konuşması da susması da her zaman haberlerde yoğunlaşan bir konudur. Geçtiğimiz aylarda Disney Plus isimli dijital platformun, Atatürk isimli hazırlanmış diziyi yayınlamadan kaldırması karşısında bazı sanatçıların tepkileri, bazılarının da suskunlukları çok konuşulmuştu. Suskunluklarına tepki gören sanatçılar ise, her siyasi olay karşısında Atatürk nutuklarıyla sosyal medya üzerinden arz-ı endam edip, söz konusu Ermeni lobisinin Disney Plus’a baskısıyla Atatürk dizisine yapılmış sansürleme olayı olunca suspus olanlardır. Bu sanatçıların çoğunluğu CHP’ye yakın duruş sergileyenler olması, gördükleri tepkinin dozajını artırmıştır çünkü bunların çoğu Atatürk’ü sadece kendi siyasi haklılıklarını sağlamak için maske olarak kullanmaktadır. CHP’nin her eylemi ve söylemi Atatürk’le bir bağının kalmadığını gösterse de bu sözde sanatçıların hiçbirinden Atatürk’e her türlü ihanet eden CHP’ye karşı en ufak bir sitem dahi duyamazsınız.

Disney Plus’ın Atatürk konusunda takındığı tavır karşısında da iç siyasette kendilerine sağlayacak bir katkı görmedikleri için hiç oralı olmadılar. Üstelik hükümet Disney Plus’a haddini bildiren açıklamalar yapınca, onlarda bu alanda hükümet ile aynı tavrı gösteren olmak istemediler.

Cem Yılmaz, Şahan Gökbahar, Tarkan, Gökhan Gökoğuz, Fazıl Say gibi sanatçılar o süreçte çok tepki çekmişti. İçlerinden sadece Tarkan geçtiğimiz gün özeleştirisini yaparak “Ve evet, haklıydınız. Disney yetkililerinin, Disney+'ta yayınlamama kararı aldığı Atatürk filmiyle ilgili herkesin tepki gösterdiği günlerde de sessiz kalmamam, bu kararı yanlış ve hatalı bulduğumu belirtmem gerekirdi. Bu kararın arkasındaki nedenler her ne idiyse kabul edilemezdi. Çünkü bugün bir daha görüyoruz ki bu zamanlar, Atatürk’ün varlığına, ışığına, bu millet ve vatan için yaptıklarını hatırlamaya en çok ihtiyacımızın olduğu zamanlardır.” açıklamasını yaptı.

Geç de olsa bu açıklama Tarkan adına erdemli bir davranış olmuştur. Darısı Cem Yılmaz, Şahan Gökbahar, Gökhan Özoğuz, Fazıl Say gibilerine…

Söz konusu CHP’ye hayat öpücüğü olunca Atatürk’ü hatırlayan sanatçılar, CHP’yi ilgilendirmeyen konularda Atatürk’ü hiç görmezden geliyorlar.

Ekrem İmamoğlu gibi milli konularda çok gevşek ve HD(P)KK’lılara karşı açıktan sevdasını gösteren bir adamı “2. Atatürk ilan eden” Gökhan Özoğuz, buna çok büyük örnektir. Disney Plus’a karşı suskunluğun ne olduğunu Tarkan bile anlamış ve özeleştirisini çok anlamlı sözlerle yaparken, bu tür sanatçılar durduğu noktanın nasıl bir garabet barındırdığını artık anlamalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ile olur-olmaz zamanlarda duyar kasıp, sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen HD(P)KK’lılarla ittifakı şak-şaklayan sanatçılar, aslında Disney Plus hadisesinde bir kez daha gerçek yüzünü göstermiştir.

CHP kimliğiyle siyasallaşan sanatçıların genel durumu bu vaziyettedir. CHP yanında ama iktidar karşıtlığında Atatürk nutukları atıp, konunun özünde Atatürk’e sahip çıkma söz konusu olunca adeta hayalet oluyorlar.

Mesela bu hayalet sanatçılar, güncel durumdaki Sezgin Tanrıkulu’nun Türk Ordusuna attığı iftiraya yahut Kemal Kılıçdaroğlu’nun teröristbaşı Öcalan’ı övdüğü için tutuklanan Merdan Yanardağ’a sahip çıkması hakkında bir Atatürkçü duruş sergileyebildiler mi?

Bu hayalet sanatçılara umarım Tarkan’ın özeleştirisi yeni bir yol açar ve kendilerini sorgulama ihtiyacı hissederler. Tarkan, Disney Plus konusunda hayalet olmanın yanlışlığını belki kendi iradesiyle, belki de yoğun tepki sonrası görmüştür.

Fakat Ekrem İmamoğlu ve Tunç Soyer gibi Atatürk’ün düşünce ve fikirlerine en uzak CHP’li belediye başkanlarıyla çok samimi pozlar veren Tarkan, yaptığı bu özeleştiriyi genişletmeli ve “Atatürk’ün tüm miraslarını, düşüncelerini ortadan kaldırmak isteyen bu CHP zihniyetiyle ne işim olur?” şeklinde bir ekleme daha yapmalıdır.

Popüler olan ve davranışlarıyla toplumda büyük etki bırakan sanatçıların Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendiren konularda topluma ön ayak olması, milli birlik ve beraberlik konularında şuurlandıran ve yönlendiren olması, Atatürk’ün miraslarını korumada sözde değil özde davranması beklentimizdir. Tarkan’ı geç de olsa özeleştiri noktasına getiren sürecin, Atatürk konusunda işine geldiği vakit nutuk atan, işine gelmediği vakit hayalet olan sanatçıları da etkisi altına almasını bekliyoruz. Atatürk her kesimin ortak değeri olmalıdır çünkü hepimize nefes alabildiğimiz bağımsız bir vatan miras bırakmış ve dünyada onurluca yaşam sürdürdüğümüz Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Ortak değerimiz olması için daha başka ne olması gerekiyor? Haydi, herkes Tarkan gibi kendi özeleştirisini yapsın… Ne demişler: Eleştiri ve özeleştiri kuruma değil, kişilere yöneliktir ve elbette doğruların yolunu aydınlatır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *