Habis niyetlere, karanlık oyunlara, alçak tuzaklara dikkat!
Bir şey dikkatinizi çekiyor mu?
Olayları, gelişmeleri sağduyulu takip eden herkesin zaten dikkatini çekmektedir. O da İçişleri Bakanlığında halef selef durumdaki Ali Yerlikaya ve Süleyman Soylu üzerinden yapılan kara ve gri propagandalardır.
Bu durumun farkında olan bir yazar olarak, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya sahip çıkan açıklamayı yaptığı günlerde şöyle bir değerlendirmede bulunmuştum: Önü-arkası görünmeyen her olayı Süleyman Soylu’ya bağlama, Süleyman Soylu ile ondan sonra göreve gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kadrolarını çatıştırma fitnesi çok net gözüken bir propaganda sistemidir. Mesela buna bir örnek ise hainlere sahip çıkan eski emniyetçiler Sabri Uzun ve Hanefi Avcı hakkında idari mahkemenin verdiği kararda gösterdiler. CHP merkezli medya bu gelişmeyi “Süleyman Soylu rütbelerini söktü. Ali Yerlikaya taktı” şeklinde tek tip başlıkla sunarak gösterdi. Amaç kendi alerji duydukları Süleyman Soylu’ya onun halefi Ali Yerlikaya üzerinden çatışma atmosferi yaratmak… Süleyman Soylu’nun terörle mücadeledeki başarılı çizgisi bugün de başarılı şekilde sürdürülmektedir.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’den ve Cumhur ittifakından nefret eden tüm unsurların Süleyman Soylu’ya saldırıp, mevcut İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı takdir ediyor, övüyor görüntüsü veriyor olmasını MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde “Bu saldırıdan hemen sonra sosyal medyadan İçişleri Bakanlığı ekseninde maksatlı tartışmaların körüklenmesi, eski ve yeni bakanlar arasında fitne ve fesat üretiminin tahrik edilmesi Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan arsızlık ve ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ’cülerin özellikle Sayın Süleyman Soylu’ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı’nı kötülemeleri ülkemize kurulan zaman ayarlı bir tuzaktır.” şeklinde çok iyi bir şekilde özetlemiştir.
Terör örgütü PKK’ya, FETÖ’ye, çetelere, mafyalara yönelik başarılı operasyonlar sürerken, CHP merkezli ittifak uzantılarının hükümetin bu gidişatından memnun olması mümkün mü?
Elbette değil… Hele ki HDP ile ortaklık yapmış hiçbiri için mümkün değildir. Ama akıllarınca hükümet ve Cumhur ittifakı içinde ikilik yaratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Cumhur ittifakına günahını vermeyecek tipler, Ali Yerlikaya’ya sözde övgü ve tebrik yağdırıyor. Akıllarınca etik muhalefet rolü oynuyorlar. Ama bu rolün arkasında bin şeytanlık yattığını bunların ruhunu çok iyi tanıyan herkes biliyor.
Bunlar, Süleyman Soylu üzerinde bugüne kadar yaptıkları kara propagandayı böyle meşrulaştıracaklarını düşünüyorlar. Felsefelerini, “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim.” diye açıklayan bu zihniyetin amacı çok açık değil mi?
En basit şekilde görülen manzara şudur: Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya arasında karşılıklı taraf ve saf oluşturup, onları çatıştırma tuzağına çekmeye çalışmak…
Burada hedeflenen Cumhur ittifakını yormak, meşgul etmek, içinde şüphe yaratmak ve kavga çıkarmaktır.
Bunun içinde özellikle sosyal medya içinde kullanılan hesaplara bakın, FETÖ’cü bilinen ve HD(P)KK unsurlarına çok rahatlıkla sahip çıkan hesaplardır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dikkat çektiği ve dikkatli olunmasını istediği tuzak budur.
Ne Süleyman Soylu ne de Ali Yerlikaya elbette eleştiriden muaf değildir. Ülke yönetiminde bulunan herkesin eleştirilmesi zaten kaliteli hizmetin yolunu açar. Eksik varsa tamamlanır, yanlış varsa bu vesileyle düzeltilir. Fakat iftiraya, yalana, karalamaya karşı herkesin duyarlı olması gerekmektedir.
Kandil’deki teröristbaşı Murat Karayılan, “Süleyman Soylu bizi tahriş ediyor” dediğinde de HDP milletvekili Garo Paylan, “Süleyman Soylu bizim ruh sağlığımızı bozuyor” dediğinde de zaten terörle mücadele konusunda Süleyman Soylu’nun başarısını tescillemiş oluyorlardı. Ali Yerlikaya da göreve geldiği günden bu yana terörle mücadele sürecini başarılı bir şekilde yürütmektedir. Sarı torba sistemi kesintisiz devam etmektedir. O yüzden her iki isimde maksatlı saldırıların, sahte övgülerin, yapmacık desteklerin farkında hareket etmelidir.
Türkiye, terörün hedefindeki bir ülkedir. Etrafımız bu manada kuşatılmış ve içimizde terör örgütlerinin hücreleri hala canlılığını korumaktadır. O yüzden İçişleri Bakanlığına büyük görev düşmektedir. Terör örgütü PKK’nın üzerinde çok düşünülmüş planlı bir saldırıyla İçişleri Bakanlığını hedef alması, bu büyük sorumluluğun önemini göstermektedir.
Tüm bu tartışmaların yaşandığı ve İçişleri Bakanlığına terör saldırısının olduğu bir zamanda, Süleyman Soylu’nun TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı olarak komisyon üyesi milletvekilleriyle birlikte İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya “Geçmiş olsun” ziyareti yerinde ve anlamlı olmuştur.
Türk’ün Türk’e küseceği çağda değiliz. Çünkü düşman hala çok diri…
