Devrimci teyzenin bunak olmadığı ortada!
Geçmişte Devrimci Teyze Ayşenur Arslan’a benim bir yazımdan kendince bir anlam çıkararak şahsımı suçladığı için "Teröristlerin anası Ayşenur Arslan yazıyı yorumlarken “Evet 846 kişinin azmettirici katili terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen bunak solculardan biri de benim” diye başlayaydın. Bunak kadın yazıdan onu mu anladın?" şeklinde seslenmiştim.
Bunak kelimesinin sözlükte anlamı; “Zihin yeteneğini yitirmiş, bunamış (kimse)” şeklinde geçiyor.
Hatta Ayşenur Arslan bu konuyu, programına konuk olarak aldığı o dönemin İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu’na "Bunak kadın hakaret sayılır mı?" diye sormuştu.
Mehmet Durakoğlu, uzun bir süre düşündükten sonra "Hayır sanmıyorum, bunamak tıbbi de bir terim" karşılığını vermişti. Ayşenur Arslan devamında araya girerek, "Benden söz ediliyor" deyince Durakoğlu çark ederek "Ha yani tabi o zaman olabilir, olur" diye cevap vermişti.
Ayşenur Arslan’a ‘bunak kadın’ dediğim için kamuoyundan özür diliyorum. Çünkü kamuoyunu yanlış bilgilendirmişim. Bu kadın zihin yeteneğini kaybetmeden ilk günkü gibi nasıl PKK’ya, terör örgütlerine sahip çıkıyorsa şimdi de aynısını yapıyor. Bunaklık olsa idi belki bir gün kazara da olsa Türk devletine, vatan için şehit düşmüşlere, gazi olmuşlara sahip çıkardı. Kendisi turp gibi maşallah! Çıktığı devrimcilik yolundan sapmadan, dönmeden yürüyor.
Ayşenur Arslan bugünlerde yine PKK’yı aklama yahut PKK terör eyleminin tam başarıya ulaşmaması konusunda dillendirdiği üzüntüleriyle gündemde. Geçtiğimiz gün gözaltına alındı ve ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Terör örgütü PKK, övüne övüne İçişleri Bakanlığına yaptığı terör saldırısını üstleniyor. Ama Ayşenur Arslan “Belki kendisini patlattı denilen kişi, terörist üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez. Bana sorarsanız her şeye aykırı durup dururken kendini patlatmış. Ama esas olarak bu benim aklıma takılan şeylerden biri iddia edemem elbette. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek neden... O kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız düz kontak çalıştıracaksınız bombayı şey yapıp gideceksiniz. Ankara'da bunu yapmak varken neden Kayseri'de birini öldürerek ben geliyorum, bombalar sırtımızda, tabanca belimizde mi, nedir yani?” yorumuyla terör saldırısını kendi mecrasından çıkarmaya çalışmıştı. Kandil terör eyleminde leş olan teröristleri “Kahramanlar, yiğitler, fedailer…” diye göklere çıkarırken (evet mantıken patladığında 100 parça göklere çıktı) bu Devrimci Teyze “Acaba öyle mi oldu, acaba şöyle mi oldu?” diye hem olayı sulandırma peşinde olup hem de “gelip hiçbir şey yapamadan ölünmez.” cümlesiyle de şehit vermememize karşı üzüntüsünü belirtmişti.
Devrimci Teyze Ayşenur Arslan’da teröristlere karşı hep bir merhamet vardır. Terör eylemlerinde hep onlar gariban hep onlar masumdur. “Bombayı patlatmışlar ama sor bi niye patlattılar” kıvamında acındırmaya yöneliktir hep yorumları…
Ayşenur Arslan, 2016 yılında da Ankara/ Kızılay’da 35 kişinin hayatını kaybettiği terör eyleminde canlı bomba olan kadın terörist Seher Çağla Demir için "kızcağız kendini patlattı" gibi yüreği ağlayan bir yorum yapmıştı. Ya hayatını kaybeden 35 kişi? Parçalanan aileler, geleceği yok edilmiş insanlar. Ya geride kalan yetimler, öksüzler? Devrimci Teyze’nin umurunda olur mu? Onun için “Kızcağız” diye ağıtlar yaktığı teröristler önemlidir.
Terör örgütü PKK’nın Mersin’deki terör saldırısı için de "Mersin'deki saldırı neyin nesi belli değil. Bilgi karışıklığı var." diyende Ayşenur Arslan’dı. Oysa PKK, o terör saldırısını da üstlenmişti.
Yahu biz neyi tartışıyoruz? Ayşenur Arslan dediğiniz kadın, "Terör örgütü PKK'nın propagandasını yaparak, örgütün yayın organı gibi hareket ettiği" gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatılan Özgür Gündem isimli bölücü yayın yapan gazetenin yazarı değil miydi?
Teröristbaşı Öcalan’ı övmekten şimdilerde yargılanan Merdan Yanardağ’ın geçmişte Yazı İşleri Müdürlüğü yaptığı PKK’nın Özgür Gündem gazetesinde yazarlık yapmış Ayşenur Arslan’dan askerimize, polisimize, devletimize bir destek mi bekliyoruz?
Ayşenur Arslan hiç bunak birine benziyor mu? Bakın 1990’lı yıllarda PKK’nın gazetesinde kalem oynatıyordu, yıl 2023 olmuş hala PKK propagandaları yapıyor.
Ayşenur Arslan, Burcu Karakaş’ın, “Manşetleri Gör Aklını Kaçırırsın” kitabında öldürülen teröristlere, “ Bir insan ölü olarak ele geçirilebilir mi? Siz onu öldürdüğünüz anda zaten, yakalamış olmuyorsunuz ki! Bir hayat ele geçirilmez. Bir insan ölü olarak ele geçirilmez, bir insan öldürülür. Bu kalıpla herkese şunu söylüyorsunuz: ‘Ele geçirmenin yolları vardır, bunlardan biri de öldürmektir.’ Bir tür kafalarda meşru hale getiriyorsunuz bu kalıpla.” içten içe ağıtlar yakıyordu.
Bir gün olsun mayınla, bombayla, kurşunla askerimizi, polisimizi şehit eden, masum insanları öldüren bölücü terör örgütü PKK’ya karşı bu şekilde yorum yaptığına ve “Alçaklar, masum hayatları nasıl alıyorsunuz?” dediğine şahit olamazsınız.
Ayşenur Arslan, dipdiri ve değişmeyen zihniyetiyle her daim PKK’nın yanındadır. Ona geçmişte bunak dememiz aslında onun bu ihanetini bir nevi örtmek olmuştu. Hatamızdan geç de olsa dönüyoruz.
“CHP’nin iktidara gelememesi her şeye rağmen bizim umudumuzu da yitirmemize yol açmamalı, çünkü demokrasi dediğimiz şey sadece ve sadece sandıktan geçmiyor. Bugün Kürt siyasi hareketi, nasıl yüzde 40 küsur ile gelmiş AKP iktidarını masaya oturtup bilek güreşi tutuyor. Arkasında silahlı mücadele var. Onun getirdiği bir gözdağı var. Silahlı mücadele demiyorum ama. Silahlı, silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek lazım…” şeklinde AK Parti iktidarına karşı HD(P)KK’yı örnek göstererek silahlı mücadele çağrısı yapan oydu.
Azerbaycan’ın yanında her manada dimdik duran TSK için "Ne yapacak Mehmetçik Azerbaycan'da? Şov için, muhalefeti susturmak için gönderiliyor" diyen oydu.
Türk Ordusu’nun sınır ötesi terörle mücadele operasyonları için "Bir televizyoncu olarak bir gazeteci olarak her gün televizyonda bunları son dakika son dakika görünce utanıyorum. Doğru değil bunlar ya!" diyen oydu.
Vatan hainleri için “Osman Kavala, Selahattin Demirtaş için sandığa gitmeliyiz." diyen oydu.
"PKK'yla ilkelerim örtüşüyordu.” diyen oydu.
Her halde bu derecede istikrarlı PKK unsurlarına sahip çıkan, Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı yapan Ayşenur Arslan’ın bunak olması düşünülemez. Bunak olmadığına göre bu kişi nasıl terör örgütü PKK propagandası yapıyor ve hukuki olarak cezasız kalabiliyor?