HÜDAPAR'a bakıyor, PKK'ya bakamıyor Murat Bakan!
HÜDAPAR’A BAKIYOR, PKK’YA BAKAMIYOR MURAT BAKAN!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun tasarımı olan “Yeni CHP” hakkında nasıl bir tanı koymak gerekiyor, inanın tam adını henüz bulamadık.
Şizofren mi?
Alzheimer mı?
Dissosiyatif kimlik bozukluğu mu?
Yoksa siyasette çok karşılaştığımız olaylar karşısında yüzsüz, pişkin olma hali mi veyahut kendi siyasi karakterini çok iyi bilerek uyanık, kurnaz olma çabası mı?
Öyle bir siyasi eylem ve söylem içindeler ki CHP’ye tanı koymakta kararsız yahut CHP’yi tarif etmekte hep eksik kalıyoruz.
CHP, her gün “Bana tanı koyun” diye kendi hastalıklarından örnekler sunuyor ya da “Siyasi karakterimi analiz edin” diye davranışlar sergiliyor.
En son ortaya saldıklarından birisi de CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan oldu. Sanırım bu şahıs, Türkiye’de bunca olay karşısında soyadına yakışır şekilde sadece bakan olmuş ama anlayan olamamış.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hüda-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu TBMM’deki odasında ziyaret etmesine çok sinirlenmiş ve “Sayın Ali Yerlikaya, Hüda-Par Genel Başkanı’nı Meclis’teki odasında ziyaret etmiş olmanızı kabul edemiyorum. Siz, kahraman şehit polisimiz Gaffar Okkan ve koruma polisleri Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri Kün ve Atilla Durmuş’un katillerinin savunucularının ayağına nasıl gider, nasıl ‘nezaket ziyaretinde’ bulunursunuz? Bu ülkenin İçişleri Bakanı olarak, Hizbullah savunucularıyla nasıl aynı kareye girersiniz? Nasıl içinize sindirdiniz?” tepkisini göstermiş…
Partisi CHP’nin, 2015 yılında bu yana her konuda iş birliği ve seçimlerde ittifak yaptığı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP olan biri bu cümleleri kurabilir mi? Normalde akıl sahibi bir CHP’linin kurmaması gerekir. Bahsettiğim tanı meselesi burada devreye girmesi gerekmez mi?
Kurulduğu günden bu yana 10 bine yakın askerimizi, polisimizi şehit etmiş terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapan CHP’nin bir milletvekili, bu cümlelerle bir mantıksızlığın içine girmiyor mu?
Yahut Hendek-Çukur Olaylarında “Hendek kazanların alnından değil ellerinden öpüyorum” diyerek azmettirdiği PKK'lı teröristlere 793 askerimizi ve polisimizi şehit ettirmiş terörist Demirtaş’ı cezaevinde HDP’den ziyade en çok ziyaret eden CHP milletvekilleri iken, Demirtaş’a özgürlük istemek CHP’nin oklarından biri haline gelmişken, “Demirtaş inşallah Cumhurbaşkanı seçilir” diyenler CHP üst düzey yöneticileri iken, “Demirtaş’ın cezaevi günleri onun şeref madalyası” ve “Demirtaş ile ülkeyi yönetmeliyiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu iken sana nasıl tanı koyalım Murat Bakan? Bakma öyle söyle de koyalım!
Hüda-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, Hizbullahçıları azmettirerek asker ve polis şehit ettirdiğine dair bir belge, mahkeme kararı yok ama ortağınız HDP’nin “Sırtımızı dayadık” dediği PKK’nın/YPG’nin şehit ettiği 10 bini aşkın asker ve polisimizin resmi kayıtları yok mu?
Aşkından öldüğünüz terörist Demirtaş, 10 bine yakın askerimizin, polisimizin katili PKK’ya yardım ve yataklıktan cezaevinde değil mi?
Sayın Ali Yerlikaya’ya “Bu ülkenin İçişleri Bakanı olarak, Hizbullah savunucularıyla nasıl aynı kareye girersiniz?” diye seslenip terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıyla girmedik kare bırakmamak nasıl bir zekâ düzeyi acaba?
Gaffar Okan ve 5 şehit polisimizin hesabını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Hüda PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu ziyareti üzerinden soruyorsan, biz de sana HDP ile ittifakınız üzerinden 10 bin şehidimizin hesabı üzerinden sorarsak nasıl bir cevap verebileceksin?
Hüda PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’na, “Gaffar Okkan, Konca Kuriş ve İzzettin Yıldırım cinayetlerini onaylıyor musunuz?” sorusunu sordular, o da “Kim bir kimseyi kasten, haksız bir yere öldürürse bu dünyada cezası idam olmalı, ahirette de benim inancıma göre kutsal kitabımın bana öğrettiği şudur ki, onun cezası ebediyen kalmak üzere cehennemdir. Şiddetin her türlüsünü reddettiğimizi söyledik. Hiçbir cinayeti tasvip etmeyiz. Bize birçok televizyon kanallarında bu soru soruldu, (Hizbullah’ın devamı mısınız?) biz kimsenin devamı değiliz. Biz hiç kimsenin uzantısı değiliz.” cevabını vermişti.
Peki, CHP olarak topyekûn tapındığınız terörist Demirtaş onbinlerce insanı öldürüp, 10 bin asker ve polisimizi şehit eden terör örgütü PKK için ne diyordu? “Biz PKK'yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyoruz. 1990'dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamadı.”
Murat Bakan, sen olayları anlamadığın gibi baktığını da görmüyorsun. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya “Hüda-Par Genel Başkanı’nı niçin ziyaret ettin?” diye sesleniyorsun ama Hüda-Par Genel Başkanı ile “Erbakan’ı Anma Toplantısı” ve Kudüs mitingi gerçekleştirip yan yana oturan Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu’nu, HÜDA-PAR Genel Başkanı’nı İYİ Parti Genel Merkezi’nde “Şeref verdiniz. Ayaklarınıza sağlık” diye karşılayan ortağınız Meral Akşener’i ve HÜDA-PAR’a bayramlaşmaya giden ve elinde çiçekle poz veren İYİ Partili üst düzey yöneticilerini, HÜDA-PAR’ı genel merkezlerinde ziyaret eden ve kendi genel merkezlerinde misafir eden ortağınız Ali Babacan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu, Temel Karamollaoğlu’nu bakarken göremedin mi yoksa gördün de idrak mi edemedin Murat Bakan?
Murat Bakan, onbinlerce şehidimizin HD(P)KK’lı katilleriyle iş tutup da gelip bu ülkede kimseye şehit edebiyatı yapmayın!
Murat Bakan, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” ve “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize mi saldıracak?” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ile “Aslında Türkiye orada YPG ile PKK ile savaşmıyor. Çünkü YPG Amerika'nın kara gücü. Amerika'nın askerleridir. Öyle ya Amerika onları eğitti, silah verdi, istikamet verdi, hedef gösterdi, 'Git vur.' dedi ve onlar da gidip vurdu” diyen HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu arasındaki fark nedir sence?
Derdiniz Gaffar Okan değil, olsaydı 10 bin askerimizi, polisimizi şehit eden PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile her olayda, her seçimde fingirdemezdiniz!
Bu arada Sezgin Tanrıkulu, PKK’nın televizyon kanallarından birinde “Gaffar Okkan benim dostumdu. Kendisiyle dostluk ilişkimiz vardı. Gaffar Okkan bulunduğu dönemde JİTEM'in faili meçhul cinayetlerine engel olmak istediği için ortadan kaldırıldı!” yorumunda bulunmuş, Kemal Kılıçdaroğlu ise 2018 yılında "Faili meçhul bir cinayete kurban giden Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan” diye anma mesajı yayınlamıştı. Daha partin bile olayı netleştirememiş, o yüzden sakin ol Murat Bakan… Sen hala askerimizi, polisimizi şehit etmeye devam eden, seçimlerde ortaklık yaptıklarınıza bak! Gözünü dört aç bir bak, bakabilirsen eğer Murat Bakan…