Dört cambaz…
Muhalefetin ülkemizin meselelerine dair ürettiği bir çözüm önerisi var mı?
Yok…
Peki ne var?
Karşımızda çözüm sunan bir muhalefet yerine sürekli sorun sayan bir yapı var.
***
Kimse yanlış anlamasın.
Yanlış görülen işler elbette eleştirilecektir.
Buna itirazımız yok.
Bizim itirazımız iktidarın her adımını yerli yersiz eleştiri bombardımanına tutan anlayışadır.
***
Ekonomi kötü, e hani kurtuluş reçetesi?
Dış politika yanlış, e o zaman nedir doğrusu?
Bu sorular cevapsızdır.
Muhalefet etmek demek her şeye karşı olmak mıdır?
***
İktidar ne söylüyorsa tersini söylemekten mi ibarettir bütün mesele?
Bugünkü CHP’yi tabandan tavana iyice bir süzün.
Ülkeyi ve milleti düşündükleri hakkında tek bir emare görebileniniz var mı?
CHP’nin her gün parti içi hiziplerle yatıp ayak oyunlarıyla kalkan bir yapı olduğu ayan beyan ortadır.
***
Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’e kaptırdığı koltuğu ne zaman geri alacak?
Ekrem İmamoğlu mu yoksa Mansur Yavaş mı Cumhurbaşkanı adayı olacak?
Partinin bütün gündemi bu sorularla meşgul ediliyor.
Partideki herkes bu iki sorunun etrafında dönüp duruyor.
***
Bu durumun sebebi belli, içinde bulundukları çaresizlikten dolayı bu yola başvuruluyor.
Özgür Özel koltuğu dolduramayışının üzerini kapamak için fitneye yol veriyor.
Onun gelişiyle birlikte bir anda hayalini bile kuramayacağı makamlara kurulanları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dönüşü sonrası olacaklarla korkutarak elde tutacağını sanıyor.
Hizmetsizlikleriyle nam salmış iki belediye başkanı ise çapsızlıklarını, hangisi Cumhurbaşkanı aday olacak tartışmalarıyla kapamaya çalışıyor.
***
Milleti birbirine düşürmeyi kendilerine görev addedenler parti içi husumetin körüklenmesinde bir sakınca görmüyor.
Bu sebeple kimse bir ipte iki cambaz oynar mı diye sormuyor.
Dört cambaz bir ipin üzerinde tüm meziyetlerini sergiliyor.
CHP’li siyaset bezirgânları kurulan bu sirkte bile isteye rol alıyor.