19 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Aynaya bakmak…

Aynaya bakmak…

YAYINLAMA:

Atatürk’ün partisinden Atatürkçü olduğu bilinen isimleri bir bir kapı dışarı edip yerlerine mezhep ve etnik fitnelerin koçbaşlarını yerleştirmek kolay bir iş miydi?

Bir yandan marjinal grupların savunuculuğuna soyunup diğer yandan kendini Cumhuriyet’in koruyucusu olarak göstermek alışılmış bir şey miydi?

Türkiye’nin PKK terör örgütüne son darbeyi vurması için hazırlanan tezkereye hayır dedikten sonra CHP’nin altı okundan birinin milliyetçilik olduğunu hatırlatmak hafife alınacak bir mesele miydi?

***

Hendek-Çukur-Kobani olaylarında azmettiriciliğiyle kahraman askerlerimizin, polislerimizin şehit olmasında parmağı olan terörist Demirtaş’ı “Cezaevinde yattığı her gün ona şeref madalyasıdır” sözleriyle yüceltmek ve “derhal serbest bırakılması” gerektiği yönünde çağrılarda bulunmanın ardından vatan sevdalısı olduğunu ileri sürebilmek olağan bir durum muydu?

Peki ya…

PKK’nın televizyonunda “Anayasa’nın 2. ve 3. maddelerini değiştirelim” önerisinde bulunan birinin bayrak sevgisinden dem vurması her yiğidin harcı olan bir rahatlık mıydı?

***

Kemal Kılıçdaroğlu bu siyasi tiyatroyu büyük bir ustalıkla sergiledi.

Söz konusu ilkesizlik ve tutarsızlık olduğunda kimse onun eline su dökemedi.

Halefi Özgür Özel de onun bıraktığı yerden aynı yolda tam hız yürümeye başladı.

***

Ben kimim diye aynaya bakmadı.

Aynaya bakmadığı gibi bulduğu her fırsatta MHP’ye dil uzatma cüretini göstermekten geri durmadı.

Her defasında ağzının payını almış olması onu girdiği çıkmazdan döndürmek için yeterli olmadı.

***

Çünkü o yolunu çoktan çizdi.

Şimdilerde Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerinden sergilediği laf cambazlığıyla aklınca MHP’ye çatarak, istedikleri gibi at koşturacakları bir Türkiye’yi oluşturabileceğini göstermek adına küresel güçlere göz kırptı.   

Partisinin Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarmak ve Türklüğü tasfiye etmek amacında olduğunu maskeleyebileceğini sandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *