Hafıza yok, vizyon yok, pişkinlik çok!

Türk siyasetinin hem kara mizahı hem de şen şakrar eğlencesi olan devrik CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Türkiye’nin siyasi ve güncel meseleleri hakkında konuşurken görünce "Ağam eğlenir bizimle" repliği dilimden düşmüyor. Bir adamın her şeyi mi tutarsız olur? 

Söylediği ile yaptıkları, yaptıkları ile söyledikleri arasında bu kadar mı uçurum olur?
Ben, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu halini izledikçe siyasetten umudumu daha çok yitiriyorum. Koca koca adamların yalan söyleyen, sürekli ikiyüzlü davranışları Türk siyasetinin kalitesini gerçekten dibe çekiyor. CHP’nin ön plandaki sembol isimleri maalesef ki hep bunlardan oluşuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu acınası halinin son örneğini TV100’de katıldığı Taksim Meydanı programında bir kez daha gördük...
Programda yaptığı şu başlıktaki tüm konuşmaları fecaat içerikli idi.
Anayasa’nın ilk dört maddesi hakkındaki konuşması... Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atması hakkındaki konuşması.
Ümit Özdağ ile yaptığı ittifak anlaşması hakkındaki konuşması...
6’lı masa hakkındaki konuşması...
PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’ı cezaevindeki ziyareti hakkındaki konuşması...

1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye yaptığı koalisyon teklifi hakkındaki konuşması..
Daha neler neler...
Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın ilk dört maddesi konusunda HÜDAPAR’ın açıklaması üzerinden Cumhur ittifakına yönelik ahkâm kesmiş... Peki, bu ahkâmı kesen Kılıçdaroğlu kim? 

Terör örgütü PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’ye çıkıp Anayasa değişikliği için gazeteci Banu Güven’in ısrarla "Anayasa'nın ilk 3 maddesi de dahil mi?" diye sorması üzerine "Tabii ki, evet" diyen ve partisi CHP’yi, HDP, İP, SP ile yan yana getirip Anayasa’nın ilk dört maddesine dokunacak Anayasa taslakları hazırlatan kişidir.
Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganlarını atmasıyla başlayan tartışmalar üzerine “Her asker kendisini Atatürk'ün devrimlerine bağlı hisseder. Ne diyecek bu askerler? Kural şu, siz ülkenizin bağımsızlığı için mücadele eden ve o bağımsızlık için 7 düvelle savaşan bir kahramanı dillendirdi diye kimseden rahatsızlık duymayacaksınız. Rahatsız olursanız başka yere gideceksiniz.” diyen kişi... Bak hele bak, büyük Atatürkçü Kemal Kılıçdaroğlu’na bak! "Mustafa Kemal'in askerleriyiz gibi bir sloganı doğru bulmuyorum" diyen Canan Kaftancıoğlu’nu Türkiye’nin en büyük şehrine il başkanı yapan, “İt sürüleri, siz Mustafa Kemal'in değil askerleri generali olsanız ne yazar.” diyen PKK’lı Sırrı Sakık’ın içinde olduğu terör uzantılı partilerle ittifak yapan ve PKK’lı terörist Demirtaş’ın yönlendirdiği Kobani terör olaylarında Atatürk heykelleri yakıldığı halde, her daim PKK’lı Demirtaş’ın avukatlığını yapan Kemal Kılıçdaroğlu; pişkinliğin dibine vurmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı Yeşil Sol’un tam desteğini alıp, diğer yanına da Ümit Özdağ’ı alıp; ona MİT Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı ve çeşitli bakanlıklar vaat eden Kemal Kılıçdaroğlu hatırlayın yaptıkları protokolü inkâr etmişti. Ümit Özdağ protokol metnini paylaşınca kabul etmek zorunda kalmıştı. Altında imzası olan protokol metnini bile inkâr eden Kemal Kılıçdaroğlu başka neleri inkâr etmez ki?
Kemal Kılıçdaroğlu “6'lı masa ile ilgili neden sahte videolar gösterildi?” diyor. Mesela sahte video dediği nedir? 6 saniyeden oluşan ve PKK elebaşı Murat Karayılan’ın geçmiş yıllara ait bir alkışlama görüntüsünün CHP’nin “Haydi” reklamına caps yapılması değil mi? Kim o caps görüntüsüne “Kemal Kılıçdaroğlu Kandil’e gitti seçim klibi çekti” dedi. 

Kim “O video gerçek” dedi.

O video adı üzerinde caps... 

Terör örgütü PKK’nın tüm unsurları Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemedi mi? 

O caps görüntüsü bunun kara mizah halidir. PKK’nın siyasi uzantısıyla ittifak yapmaktan utanmıyor ama buna yönelik capsten rahatsız oluyor.

Kendi sicili bu şekilde ortada iken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı üzerinden nutuklar atıyor, Anayasa’nın ilk dört maddesi üzerinden ahkâmlar kesiyor ama “Küçük Öcalan” rolüne soyunup PKK’lı teröristleri azmettirip emniyet güçlerimizi şehit ettiren, vatandaşlarımızı öldürten, Türkiye’yi böleceklerini açık açık ifade eden, her fırsatta PKK’lı teröristlere sahip çıkan Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret ettiğini de ballandıra ballandıra anlatıyor ve “Düşünceden ötürü bir insan hapisse atılır mı?” diye soruyor. Hendek ve Kobani terör olaylarında PKK’lı teröristleri azmettirip şehit ettirdiği asker, polis sayısını ve kaç vatandaşın hayatını kaybettiğini biliyor musun Kemal Efendi?
Kemal Kılıçdaroğlu o programda 1 Kasım 2015 seçimleri sonrasına giderek demiş ki: Nerede bir şey olsa sorumlusu Kılıçdaroğlu. Bahçeli'ye 'Gel bu ucube sistemden kurtulalım, sana başbakanlık veriyorum.' dedim. Kabul edilmedi. Suçlu kim? Kılıçdaroğlu. İnsanda bir vicdan olur.

***
Ey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz Kemal Kılıçdaroğlu...
Niye, “MHP’ye terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin de içinde olduğu koalisyon teklif ettim.” ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’den 'CHP-MHP-HDP koalisyonu olabilir' diyor. Onu düşünen varsa önce bir doktora göndermek lazım" cevabını aldığını niye söylemiyorsun? Hakkında terör örgütü PKK’ya yardım
ve yataklıktan kapatma davası açılmış HDP ile MHP’yi koalisyonda birleştirecektin öyle mi? 

Vay vizyonsuz, vay şuursuz...
Kemal Kılıçdaroğlu bir de çeşitli siyasetçilerin isminin yanında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ismini de katarak ona da “normalleşti” demiş...
Bu “normalleşti” ifadesini AK Parti iktidarıyla hareket etmesi üzerinden değerlendiriyor.
Ah hafızasız Kılıçdaroğlu ah...
Mesele AK Parti iktidarı ile hareket etmek ise, 1 Kasım 2015 seçimleri sonra adeta AK Parti’ye yalvararak koalisyon kurmak istediğini Hürriyet gazetesindeki şu röportajla ifade ettiğini unuttun galiba!
Biz tekrar hatırlatalım...
AK Parti ile koalisyon kurmanın CHP'ye oy kaybettireceği yorumları var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Biz Türkiye'nin çıkarları için her türlü ödünü vermeye hazırız. Yeter ki Türkiye kazansın. Kurulacak koalisyon eğer Türkiye'ye önemli bir sıçrama yaptıracaksa, kısa vadeli oy kaybı yaşamaya razıyız. Uzun vadede böyle bir koalisyon öncelikle Türkiye'ye kazandırır. Sonunda aklıselim galip gelir, toplum bizim yaptığımız fedakârlığı dikkate alır. Dolayısıyla, uzun vadede partimizin yaptıklarının değeri anlaşılır.

İş dünyasından ciddi anlamda AK Parti-CHP koalisyonu yönünde beklenti ve talep var. Bu konuda sizi arayanlar oluyor mu?
İş dünyası, dernekler, sendikalar, vatandaşlar... Her kesimden koalisyon konusunda talep geliyor.
AK Parti ile görüşmeler olumsuz sonuçlanırsa, yani koalisyon kuramazsanız üzülür müsünüz?
Elbette üzülürüm. Ama şunu anımsatmak isterim ki, biz koalisyon konusunda kendi düşüncelerimizi samimi olarak, açıklıkla ortaya koyduk.

***
Hatırladın mı Kemal Bey bu röportajını?
Senin tabirinle bu sözler duble yalvarma yakarış içeren
“Normalleşme” mi oluyor?
Bak daha “AKP ile önyargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız'' sözlerini de unutmadık...
Ah Kemal Bey ah...
Türk siyasetinin harbi hem kara mizahı hem de şen şakrak eğlencesisin. Son nefesine kadar siyaseti sakın bırakma aman! Toplumun sana bu özelliklerinden dolayı çok büyük ihtiyacı var.