04 Ekim 2024
weather
21°
Twitter
Facebook
Instagram

İsrail ateşi yayıyor

YAYINLAMA:
İsrail ateşi yayıyor

İsrail, Gazze’de yaktığı ateşi Ortadoğu’nun geneline yaymak için devlet aklından uzak adeta bir terör örgütü gibi tutum sergileyerek saldırganlığını sürdürmektedir. Geçtiğimiz günlerde Lübnan’da çağrı cihazı, telefon ve telsizleri patlatarak gerçekleştirdikleri saldırının ardından bu kez de Lübnan’ın başkenti Beyrut’a F-35’lerle saldırı düzenledi.

İsrail’in yıllardır artan saldırgan ve vahşi tutumu Ortadoğu’da uzun yıllar sürecek etkiler doğurabilecektir. Netanyahu ve hükümetinin saldırgan tutumu bölgeyi ateşe sürüklerken bundan sonraki hamleleri ise topyekün bir savaşı başlatmaya yönelik olacaktır. ABD ve İngiltere’nin sağladığı yoğun destek İsrail’i daha da cesaretlendirmektedir. Burada şöyle bir gerçeklik vardır; esasında ABD’nin Ortadoğu politikaları ülke içerisindeki etkin Siyonist lobi tarafından yönlendirilmektedir. Bahsi geçen yapı ABD içerisinde eriştiği kabiliyet ile ekonomi, siyaset, savunma sanayisi gibi alanlarda karar verici yetkilere erişmiş ve hatta mevcut ABD hükümeti içerisinde aktif ve etkin rol oynamaktadır. Blinken’ın 12 Ekim 2023 tarihli İsrail ziyaretinde dile getirdiği “Bugün sadece ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak da buradayım. İsrail'e net bir mesaj getirdim. Kendinizi savunabilecek kadar güçlü olabilirsiniz. Ancak ABD var oldukça hiçbir zaman bunu yapmak zorunda kalmayacaksınız çünkü biz her zaman yanınızda olacağız.” İfadeleri az evvel bahsettiğimiz hususun en açık örneği olmuştur.

ABD, kurulduğundan beri İsrail’e enflasyon oranı da hesaba katıldığında 300 milyar dolar yardımda bulunmuştur. Diğer yandan İsrail’in bugün kullandığı ileri teknoloji silahların büyük çoğunluğu ise yine ABD menşeili ya da ABD desteğiyle temin edilmiş teknolojilerdir. ABD kadar gündeme gelmese de İsrail’e sağlanan yardım konusunda İngiltere de hemen hemen ABD ile eş değer oranda destek vermektedir. ABD ve İngiltere’nin sağladığı bu yoğun destek İsrail’in kendisini güvende hissetmesine, cesaretlenmesine olanak tanımaktadır. İşin gülünç yanı ise İsrail’e bu denli destek veren çevrelerin arabulucu rolünü üstlenmeye çalışmalarıdır.

İsrail, kendince Gazze’deki planının sonuna yaklaşmıştır. Sonrasında Lübnan ve İran’ı da istikrarsız hale getirerek önümüzdeki süreçte çeşitli gerekçelerle Mısır, Irak ve Yemen’i hedef olarak belirleyebilecektir. Eğer İsrail’in saldırgan tutumlarına karşı somut adımlar atılmaz ve kalıcı bir barış sağlanmazsa Ortadoğu’nun geneli ateş çemberine dönebilecektir. İsrail sadece Ortadoğu’nun meselesi olmaktan çıkmış tüm insanlığa karşı bir tehdit olduğu açık şekilde görülmüştür. 

Ortadoğu’nun kalıcı bir huzur ve barış ortamına kavuşabilmesinin ilk ve en önemli adımı iki devletli çözüm kapsamında bağımsız, egemen, siyasi ve toprak bütünlüğü tescillenmiş, 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin tanınmasıdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *