Astral ruh hastaları

Yok, yok, sizde hiç suç yok.
Bak, yalan yok! Gerçekten yok!… Siz çok kral adamlarsınız. Çok doğru adamlarsınız…
Tek suçlu psikiyatrlarımız ve psikologlarımızdır. Çalışmıyorlar abiciğim... Az mesai yapıyorlar. Sizin gibi ruh hastalarını tespit edip tedaviye almıyorlar!
***
Hala zırvalıyorlar işte!
“Dublör” müş… Filtreli kameralar kullanılmışmış… Sesi yapay zekâyla dönüştürülüyormuş!
Çaplarına bakmadan üfürüyor da üfürüyorlar...
Üzerlerinde çulları yok, insan içine çıkacak yüzleri yok, ama it-kuyruklarını dik tutmaya çalışıyorlar!
O değil de asıl mesele onlara inanıp intisap eden takipçi sapıklardır! İflah olmayan, tedavi edilemeyen “Sosyal Madde” müptelaları…
Turpun değil ama “Hıyarın büyüğü X’de” diyebiliriz.
“Gördük, yanındaydık… Bir değil binlerce kişiydik” desek ne olacak ki? Açıkta kalmış bir sürü tımarhanelik deli işte…
ASTRAL RUH HASTALARI
Bunların bir de ‘dünya yuvarlak değil, düzdür’ diyenleri var.
Hatta “Astral Seyahat” yapıp, dünyanın etrafında çevrili olan duvarlardan aşıp, öteki âlemdeki varlıklarla görüşüp geri dönenleri var…
Uzaya çıkıp Mars’taki nehirlerde yüzenleri, Jüpiter’de ozon banyosu yapanları, Uranüs’te saç ektirenleri daha ne bileyim Neptün’de güzellik uykusuna yatanları var.
Alper Gezeravcı da kim yahu? O nereden bilecek dünyanın yuvarlak olup olmadığını.
‘NASA’ya ne oluyor? Hem ‘TUA’ ne diye kuruldu ki?
Bu arkadaşlar varken niye yani, niye?...
OKU BAKAYIM
Bu kadar da değil elbette…
X’i, miksi, o da tv’si, bu da tv’si, şu da tv’si de var bunların…
Onlardan biri geçtiğimiz gün “İmamoğlu cezaevinde ne okuyor” diye flaş haber yapmış. Göz boyayacak, seçmene mesaj verecek ya…
Haberin içeriğinde de Ekrem Bey zindanda “Kuran-ı Kerim, Nutuk, Nazım Hikmet ve Hacı Bektaş-ı Veli” kıraat ediyor diye yazmış… (nasıl seçmişler ama).
Kur’an-ı Kerim’den “adalet” ile ilgili ayetleri, Nazım’ın “Bütün Şiirleri” ni, Hünkar’dan da az sayfalı fakat müthiş derinlikli bir kitabı okuyormuş, diye de vermişler coşkuyu…
Bir tek Nutuk’tan bahsetmemiş, neresini okuyor acaba?
Biz de yedik tabii…
Kürt kardeşlerimizden ümidi kestikleri için hiçbir kürt yazarın kitabını almamış yanına Ekrem Efendi… Necip Fazıl’a dokunmamış, Atsız veya Es’Seyyid Ahmed Arvasi kitaplarından ise hiç söz etmemiş…
Mesaj eksik kalmış yani…
TIPIŞ TIPIŞ TOPLANACAKLAR
Bugün toplanıyorlar…
Olağanüstü büyük kurultaylarını icra edecekler… Yangından “mal kaçırmak” gibi bir şey olsa gerek…
Olurda “usulsüzlük ve yolsuzluk” sebebiyle bir önceki kurultayları iptal edilir ve kayyum atanırsa; “biz zaten o kurultayı geçersiz kıldık, yeniledik” diyerek sıyrılmayı düşünecekler.
Yani bütün Türkiye’yi kandırmaya çalışacaklar…
E bu sefer de “hangi delegelerle” bunu yaptınız denecek… Vah vah vah! İşleri çok karışık…
İPLER KİMİN ELİNDE?
Fakat durum son derece vahim…
Özgür Özel Genel Başkan ama ipler Ekrem İmamoğlu’nda… Davul Özgür Özel’in boynunda ama tokmak Ekrem İmamoğlu’nun elinde!..
Bu durumda kaçınılmaz olarak yine onların cenahtan bir şarkı dolanıyor dilime… Güftesi Aysel Gürel’e ait olan bu kıymetli eseri sol yanımızın nadide sesi Selda Bağcan seslendirmiş… “Ziller ve İpler” Özgür Özel Beyefendi için geliyor şimdi:
“son, ki, üç, dört”…
Ne yapsın işte böyle
Oyna demiş birileri
Bir ileri iki geri
Birilerinin elinde ipleri
…
Şeffaf bir maske taktı
Deli mi ne?
Bir oynadı, bir oynadı
Oynamaya doymadı
…
Hop taralelli hop taralelli
İpler kimde izleri belli
***
Bize şükür düşüyor şimdi… Elhamdülillah. Sağlık ve afiyet dualarıyla Efendim…