05 Ekim 2024
weather
24°
Twitter
Facebook
Instagram

Proje kuklalarının, proje çocuklarla savaşı

YAYINLAMA:
Proje kuklalarının, proje çocuklarla savaşı

6’lı masa +HDP denkleminde “Hisseli Harikalar Kumpanyası” misali bir sahne kurmuşlardı. Gerçek “Hisseli Harikalar Kumpanyasında” Anadolu'da turne yapan bir kumpanyanın yeni bir assolist arayışına girmesi ve bulunan yeni assoliste köy ağasının âşık olmasıyla gelişen komik olayları anlatıyordu. 6+HDP’nin kurduğu “Hisseli Harikalar Kumpanyasında” da yıllarca Cumhurbaşkanı adayı aradılar, kim kime âşıktı finalde kimse bir şey anlamadı. Birlik, beraberlik maskesi altında sürekli ayak oyunları, hançerlemeler, yalanlar, inkârlar, iddialar, şüpheler, tereddütler, suçlamalar, iftiralar, aldatmalar, satmalar sahnesini izledik. Sürekli gündemi işgal ettiler. Sonuç ne oldu? Ne olacak koskoca bir hüsran…

“Türkiye’yi biz kurtaracağız” diye 6+HDP masası kuranların bizzat hüsranı kendileri yaşar yaşamaz “İyi ki kazanmadık” açıklaması yaptılar. Herkes birbirini suçladı. Ne demişler: “Memnuniyetsizler ordusu birçok imparatorluk yıkar ama bir köy dahi kuramazlar” 

Emin olun, 6+HDP masasının maksimum kabiliyet derecesi bu kadardı.

Eğer gelebilselerdi inşa etmek için değil, yıkmak için geleceklerdi. Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için mücadele eden terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıyla ittifak ve iş birliği yapanlardan başka ne beklenebilir ki?

Tüm bu işlerin mimarı olan Kemal Kılıçdaroğlu şimdilerde ora senin bura benim hesabıyla ortada dolaşıp duruyor.

“Allah bir daha 6+HDP masası gibi “Hisseli Harikalar Kumpanyası” gibi garabet bir sahneyi Türk milletine izletmesin” diye dua ederken, şimdi de başımıza Edi ve Büdü, Laurel ve Hardy, Tom ve Jerry, Donkişot ve Sancho Panza gibi bir ikili terazisi kurmaya çalışıyorlar. Bir tarafa Ekrem İmamoğlu’nu, diğer tarafa Mansur Yavaş’ı koydular. Adeta Hacivat ve Karagöz gibi kavga ettiriyorlar.

6+HDP masası kurulduktan aylar sonra iç kavga başlamış gibi gösterdiler oysa ki sürekli gelecek hesabında olan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasındaki güç ve konum kapma kavgası 6+HDP masasının ilk kurulduğu günlerde başlamıştı. Her iki tarafın taraftarları birbirini gözden düşürmeye, itibarsızlaştırmaya çalışmıştı. Şimdi ise bu süreç hızlandı. Gün geliyor bu ikili birbirine üstü kapalı laf vuruyor, gün geliyor trolleri birbirine ok fırlatıyor. CHP’nin 6 oku şimdi birbirlerine saplamak için kullanılıyor. O oklar zaten başka da bir işe yaramıyor.

CHP’nin delege ve kadro gücünü elinde bulunduran Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın CHP içindeki alanını dar bir alana sıkıştırmak için elinden geleni ardına koymuyor.

CHP’nin tüzük kurultayında Mansur Yavaş’a hazırlıklı bir konuşma fırsatı verilmeyince Mansur Yavaş’ın "Polemik çıkarmak istemiyorum ama Ekrem Başkanımın güzel konuşması gibi bir konuşma yapmak isterdim, Türkiye’nin tüm sorunlarına değinen ve fikirlerimi de açıklamak isterdim. Ama maalesef bir saat önce bana telefon açılıp 'Siz de konuşun' dendi. Bir kasıt aramıyorum ama kurumsal bir partide eğer iki belediye başkanı konuşturuluyorsa şöyle bir sorun vardır.” sitemi olmuştu. O tüzük kurultayında ezik bir şekilde Mansur Yavaş’ın gönlünü “Başkanım, size hem Mansur Başkanım derim hem de abi. Bizim aramızda bir sorun olmaz. Rahatsız olacağınızı bilsem konuşmamı yere atar, yerime otururdum Başkanım." şeklinde almaya çalışmıştı. Sonra kendisine ait bir İBB programında, o ezik Ekrem İmamoğlu gitmiş, yerine Mansur Yavaş’a söylediği kesin olan ve “Zaman hele hele aynı odada, aynı mekânda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların 'Sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun, yüzüme sert baktın' deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir.” Sözleriyle konuşan cesaret hapı yutmuş Ekrem İmamoğlu gelmişti.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu taraftarları da boş durur mu? Gün geçtikçe onlarda birbirlerine karşı dozajlarını artırıyorlar.

Mesela Mansur Yavaş’ın eski özel kalem müdürü olan, sonradan İP milletvekili olup, oradan da istifa ettikten sonra bağımsız kalan Yüksel Arslan’ın, Ekrem İmamoğlu hakkındaki şu sözleri yenilir yutulur cinsten değil:

“Kurucu iradenin, Atatürk'ün ortaya koyduğu kuruluş ilkelerinin düşmanlarıyla el el olanlar, "Mustafa Kemal'in Askeri" olamaz. Terör örgütleriyle, etnik bölücülerle, vatan hainleriyle aynı kareye girenlerin, Atatürk'ün aziz hatırasına ve mücadelesine ihanet ettiği gün gibi ortada. "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" sözü mesuliyet sahibi ve inanmış insanların dilindeyse memleketin sorunlarına şifa olur. Siyasi kalpazanların ve hangi bayrağa selam durduğu belli olmayan kimliksizlerin ağzından çıkıyorsa, kirli niyetlerin üstü örtülmek isteniyordur. Devletimizin temeline, milletimizin varlığına yönelik saldırıların hedefine ulaşması için işbirlikçilik yapanlar, "Mustafa Kemal'in Askeri" değil düşmanıdır. Kariyer basamaklarını çıkmak için Avrupa başkentlerinde kapı aralayanlar, Türk'ün kudreti ve kuvvetinden başka irade tanımayan Atatürk'e bizim gözümüzle bakamazlar. Tek derdi kendi kariyeri ve ona çizilen rotada yürümek olana, "Proje Çocuk" denir, "Mustafa Kemal'in Askeri" denmez.”

***

Ekrem İmamoğlu "Proje Çocuk" ise, Mansur Yavaş’a da “Proje Kuklası” dersek teşbihte hata olmaz sanırım? Anadolu da “Şeyde şeyi beğenmiyor” içeriğinde bir tabir var. Bunların hali de aynen böyle!

HD(P)KK, PKK’lı Demirtaş hakkındaki övgüleri, özgürlük duaları, İngiltere’deki PKK’lı dostları, yerel ve mali özerklik talepleri, PKK’nın siyasi uzantılarıyla yapılan ittifakı kabullenişi onu “Proje Kuklası” yapmaz mı?

Mansur Yavaş, Yüksel Arslan’ın Ekrem İmamoğlu’na yönelik açıklaması hakkında “bu tür açıklamalar benim siyaset tarzıma uymamaktadır.” açıklaması yaparak, oyunun kendi boyutundaki rolünü oynadı. Elbette “destekliyorum” diyecek hali yoktu. Zaten Mansur Yavaş’ın akıl hocalarının istediği atmosfer, Ekrem İmamoğlu hakkında “Türk ve Atatürk düşmanı olduğu, terör örgütü PKK’nın unsurlarıyla çok samimi olduğu ve emperyalist projelere uşaklık edeceğine” dair algının oluşmasıdır. Bu başlıklarda, Mansur Yavaş’ın, Ekrem İmamoğlu’ndan farklı hangi özelliği var?

“Bu tür açıklamalar benim siyaset tarzıma uymamaktadır.” diyerek sözde ilkeli, ölçülü, etik değerler duruşu rolü oynayan Mansur Yavaş, MHP MYK üyesi iken MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yazdığın proje mektubunu unuttun mu yoksa? 

Mesela mektubundaki şu cümleleri MHP’ye karşı kurmak senin haddine mi?

- Ülkücü harekete yabancı dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla "CHP'yle özdeş parti" suçlamalarına çanak tutan bir anlayış sergilenmiştir.

- İçinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP'yle aynı kategoride değerlendirildiğini fark edemeyen bir siyaset tarzıyla bu hareketi iktidara taşıyamayız.

Şimdi CHP’deki tüm vatan hainlerine susup, CHP’nin PKK ile ilişkisine dair zerre söz söylemeyip, Engin Alan gibi bir komutanı mektubunda hedef alıp "Cuntacı oluşumlarda yer aldığı iddiasıyla hakkında davaların devam ettiği isimlerin ön plana çıkarılması kamuoyunda ciddi kuşkular uyandırmıştır" cümlelerini kurmak; senin gibi siyaset çapsızının haddine mi?

Bu arada o mektubu kime yazdırmıştın Mansur Yavaş hala açıklamadın?

Aklı başında olan herkes “Proje Çocukları” da “Proje Kuklalarını” da çok iyi tanır. Sizin savaşınızda kim yenerse yensin, karakter olarak birbirinizden farkınız yok. Hadi savaşa devam… Bize de eğlence lazım.

 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 1 hafta önce
Yüreğine sağlık, Özgül Özel seçim seçim nidaları attıkça CHP içerisindeki Mansur / İmamoğlu çatışmasını daha çok izleyeceğiz. Ayrıca dün kaleme aldığınız Semih Dayı'nın hayat hikayesini ve sonrasında vefat haberini okudum. Allah, davamıza ve milletimize hizmet eden Liderimizden, Liderin izinde yürüyen dava arkadaşlarımızdan razı olsun. Türkgün gazetmizin kuruluşunun 6 yılını kutluyorum. Başta siz olmak üzere emeği geçen Yazar ve çalışanlarına selam ve saygılarımı sunuyorum. Dr. İhsan KARAGÖZ
BEĞENME
0
CEVAPLA