Halk TV’nin çirkef yayınları sürüyor!

Mevlana, "Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun." diyerek eylemleriyle söylemleri birbirine uymayan kişilere yönelik bir tespitte bulunmuştu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dün grup toplantısında yaptığı Türkiye üzerinde oynanan bölücü oyunlara karşı yapmış olduğu tarihi açıklamalarından sonra konuşmanın etkisini, amacını, niyetini gerçeklikten saptıranların hali de aynı Mevlana’nın sözünü ettiği anlam gibidir. Gerçi onların burnuna sarımsak tıkadıkları doğru ama gül kokusu da aramıyorlar!

Onların aradığı koku; kendi ürettikleri fitne, iftira, yalan, çamur atma gibi erdem ve etik yoksunluğunun kokusudur.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi konuşması içerisinde şu bölüm vardı: Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur.

DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğasıyla ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyasetçi yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir.

Türkiye’ye getirilirken, “her türlü hizmete hazırım” diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.

Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin.

Burnuna sarımsak tıkamış Halk TV, bu konuşmayı resmi sayfasından nasıl sundu biliyor musunuz?

Aynen şu cümleyle: Bahçeli'den Öcalan'a çağrı: Ülke menfaatleri uğruna el ele tutuşmaya varım.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin o cümlelerinden bu cümleyi çıkarabilen Halk TV’deki zekâyı, karakteri gerçekten çok merak ediyorum. Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini bütün okusanız da cümleleri cımbızlasanız da terörist Öcalan’la ilgili böyle bir ifadeyi çıkarmak mümkün değildir. Ama söz konusu Halk TV olunca böyle sunumlar görüyorsunuz ki çok pervasızca olabiliyor.

Bu nasıl bir MHP takıntısı, saplantısı ve düşmanlığıdır?

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Halk TV’nin etik, objektif olmayan ve sürekli MHP hakkında yalan, iftira ve kara propaganda üreten yayın çizgisini eleştirdiğinde de niçin ekranlarınızı “Devlet Bahçeli Halk TV’yi tehdit etti” diye ağlama duvarına çeviriyorsunuz? Size kimse “CHP odaklı, DEM beslemeli yayın çizginize son verin, MHP/Cumhur ittifakı hakkında haber yapmayın” demiyor. Size söylenen “Kiminle ilişkiniz varsa da haberde, yorumda iftira atmayın, yalan söylemeyin. Haberi olduğu gibi objektif verin” şeklinde uyarılardır.

Bizler de sizin bu haber tarzınızdan midemiz bulanıyor, nefret ediyoruz. Öfkeli olduğumuz da muhakkak... Ama bir gün olsun size iftira atmaya tenezzül edecek kadar da karakter yoksunu değiliz. Hem karakterimiz hem zekâmız asla buna müsaade etmez.

Ey Halk TV!

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerinin etkisini azaltmak için iftira, yalan ve saptırma yüklü habercilik anlayışını bırakın da MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sizin de içinde olduğunuz ideolojik ekibe yönelik sorduğu şu soruya cevap verin: PKK, 1978 yılında, Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nin Fis Köyü’nde birinci sözde kongresinde, Marksist-Leninist çizgide büyük Kürdistan’ın kurulmasını hedef olarak belirlemişti.

CHP yönetimi, siyasete, akademik hayata ve medyaya tutunmuş vagonları cevap versin, dört parçalı büyük Kürdistan’ın kurulmasından yana mısınız, değil misiniz? Açıklayın da görelim. Söyleyin de öğrenelim.

Netleşin, yüzleşin, cesaretiniz varsa ifade ve itiraf edin.”

Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illere resmi sayfasından “Kürt illeri” ifadesini kullanması ve Şirin Payzın’ın bir programında “Kürdistan coğrafyasında…” ifadesini kullanan izleyiciye “Maalesef RTÜK gereği Kürdistan ifadenizi Kürt illeri olarak düzeltiyorum" şeklindeki “maalesef” şeklinde cevap vermesi Halk TV’nin sicili ortaya çıkarmakla beraber bu soruya bir nevi cevaptır.

İnanın bu gibi konularda Halk TV’ye neler söylenir neler… Tamamını yazsak sayfalar almaz bunların ihanet sicilini anlatmaya… Onlar istediği kadar yalan, iftira, kara propaganda üretsin sonuçta kendileri rezil oluyor. Nihayetinde “Bahçeli'den Öcalan'a çağrı: Ülke menfaatleri uğruna el ele tutuşmaya varım.” başlıklı haberlerini sildiler. Sosyal medyada bu yüzden hala dalga konusu olmaya devam ediyorlar.

Gelelim Halk TV gibi "Burnuna sarımsak tıkayarak” koku arayışına giren bir başka isme…

Halk TV’nin çirkef yayın politikasını takip edip etkilendiği belli olan İP Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu; MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin konuşmasının bütünlüğünü takip etmeden “Terör örgütünü devlet tasfiye eder. Terörün bittiğini de devlet ilan eder! Teröristbaşından hüküm bekleyene devlet değil, gaflet ve dalalet denir!..” yorumunda bulunmuş… Halk TV de kendi gibi birini bulduğu için dün haber bültenlerinde tekrar tekrar onun bu cümlelerini ekranlarında gösterip durdu.

Ey Müsavat Dervişoğlu!

HDP ile kurduğunuz ittifaklara, yaptığınız iş birliklerine bakmadan, konuşmasında şunları söylemiş MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye o sözleri kullanman akıl, mantık ve ahlak işi mi?

“Devlet terör örgütüyle pazarlığa tutuşmaz, müzakere etmez, sonuna kadar, kıran kırana mücadele eder.”

“Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin.

“Devletin teröre teslim olması ve teröristlerin önünde diz çökmesi anlamına gelecektir ve çok açık söylüyorum ki; makamı ve mevkii ne olursa olsun bunu yapmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.”

“Teröristlerle konuşulacak, konuşularak çözülecek hiçbir şey yoktur.”

“DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğasıyla ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyasetçi yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir.”

Bu cümlelerin hangisinden akıl tutulması olarak nitelendirdiğim iddiaları üretebildin Sayın Dervişoğlu?

Şimdi terörle mücadele eden bir komutan, eline megafon alıp, mağarada sıkıştırdığı PKK’lı teröristlere “Silahlarınızı atıp gelin, Türk devletinin şefkatli kollarına teslim olun” dediğinde vatana ihanet mi etmiş oluyor? Bu halin yüzlerce örneği yok mu?

Terörle mücadelede bu kadar tavizsiz olan ve her fırsatta elini öptüğün bir liderin sözlerini saptırarak, sırf Halk TV beslemeli tipleri memnun etmek ve kendini ön plana çıkarmak için kurduğun o cümleler ile siyasi rant peşinde mi koşuyorsun? Buna değer mi?

Yahu siz, İP’i kurduğunuzda parti programınıza teröristbaşı Öcalan’ın “Eşit vatandaşlık” kavramını koymuş ve kendi yazarınız Arslan Bulut tarafından "Eşit vatandaşlık kavramını her zaman kullanan Öcalan'dır. Bu söylemin patenti Öcalan'dadır” şeklinde suçlanmış kişilersiniz.

Yahu sizin kurucu genel başkanınız Meral Akşener; Ruşen Çakır ile röportaj yaptığında “Kürtlerin oransal olarak büyük çoğunluğu bunun içinde. Eziyetleri var, problemleri var, talepleri var. Onlara saygı duyulur, o başka bir şey. Çift unsurluluk isteniyor mu istenmiyor mu? Yarın ayrı bir devlet isteniyor mu istenmiyor mu? Federasyon isteniyor mu istenmiyor mu? Abdullah Öcalan’ın fi tarihinde söylediği bir şey: ‘Biz büyük hatalar yaptık’. Bunlar bu ülkede konuşuluyor mu? Konuşulmuyor. Velhasıl-ı kelam dönüyoruz bireye. Eğer Kürt’se Ruşen Bey, ne istiyorsun kardeşim, ne istiyorsun kardeşim, ‘nasıl yani’si.” cümlelerini kurmuş kişidir.

Yahu siz, "Bana göre Öcalan'a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkan tanınarak ister televizyonla ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir" diyen Mehmet Salim Ensarioğlu’nu partinizde Genel Başkan Yardımcısı yapmış kişilersiniz.

Yahu siz, “Leyla Zana işareti verir demedim mi ellerimizi taşın altına koyarak Apo’yu ev hapsine yollayacağız” diyen Bahadır Erdem’i Genel Başkan Yardımcısı yapan kişilersiniz...

Yahu siz, "Teröristbaşı Apo" posteri altında pozu olan, HDP-Demirtaş sevdalısı Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş'ı parti binanızda ağırlayıp, ona seçim propagandası yaparak destek olan ve partice oy verenlersiniz…

Siz, tüm iradesini İmralı ve Kandil’e teslim etmiş HDP ile yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak yapmadınız mı?

Geçen günlerde yine size cevap verdiğim “HÜDAPAR’lı, DEM’li hafızanızı geri yükleyin Müsavat bey!” başlıklı yazımda şunları hatırlatmadım mı? 

Emperyalizmin ürettiği “Kürt sorunu” kavramı için “HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla çözebiliriz…” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na “HDP yasal, meşrudur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çözüm süreci için Meclisi işaret etmesini destekliyorum” mealinde verdiğin desteği unuttun mu Müsavat Bey?

Hatta o günlerde bir basın mensubunun, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tezkereye 'hayır' deyip sonra Kandil'i bombalama vaadinde bulunmasının çelişkili olduğu söyleniyor.' demesi üzerine “Kapsamlı bir çelişki de görmüyorum. Kandil başka bir yer, Suriye'nin kuzeyi başka bir yer” şeklinde tuhaf bir cevap vermiştin değil mi Müsavat Bey?

Vallahi helal olsun… Böyle bir sicile rağmen MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini saptırma ve Halk TV ile beraber uydurma pervasızlığını sergileyebildiniz.

Halk TV, Müsavat Dervişoğlu ve benzerleri, şu burnunuza tıkadığınız sarımsağı bir çıkarın. Önce beyninize gidecek oksijeni alın, sonra da hasret kaldığınız gül kokusunu arayın… Bırakın bu MHP hakkındaki yalan, iftira kokulu kara propagandaları…