Şehit yakınlarına kim, nasıl bakıyor?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Şehit ailelerinin, şehit annelerinin, şehit çocuklarının, şehit eşlerinin ve gazilerimizin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir çözüm üretilmemelidir. Ben o gözlerin içine bakamam. Devlet Bahçeli nasıl bakacak bilemiyorum” sözleriyle şehit yakınlarını ve gazi ailelerini istismara yeltendi. Siyasi sicilinin kirinden önünü göremeyenlerin bu ifadeyi şehit ve gazi yakınlarının elinden ve dilinden en emin olduğu bir siyasi lidere karşı kullanması için öncelikle ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden sağlık raporu alması şarttır.
Özgür Bey;
2012 yılında milletvekili olduğunuz dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Öcalan’ın ev hapsine çıkması değerlendirilebilir” dediğinde şehit ailelerinin gözünün içine nasıl bakacağınız aklınızın ucundan geçmedi mi?
7 Haziran 2015 seçimlerinin ertesi günü HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey “birlikte iyi salladık” diyerek sevinç çığlıkları eşliğinde birbirlerine sarıldığında “şehit ailelerine ne deriz” diye hiç düşünmediniz mi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mehmetçiklerimizi şehit eden terör örgütü için, “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyorum. Vatanını savunan oluşum” dediğinde babasının tabutuna sarılan şehit çocukları hiç gözünün önüne gelmedi mi?
2015 yılında Hendek ve Çukurları kazan PKK terör örgütü için “hendek kazan arkadaşlar” ifadesini kullanan Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlerken gözlerinin içi gülen siz değil miydiniz? Hendek ve Çukur terörüne karşı kürt kökenli vatandaşlarımızı korurken şehit düşen asker ve polislerimizin yakınları ilgi alanınıza girmiyor muydu?
“Abim” dediğiniz CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba TBMM basın toplantısında yanına bir teröristi alıp açıklama yaptığında görme yetinizi mi kaybetmiştiniz?
Güney sınırlarımızın hemen ötesinde her gün roketlerle şehirlerimizi hedef alan, sivil insanlarımızı şehit eden PKK terör örgütünün temizlenmesi için başlatılan sınır dışı operasyonlara karşı çıkarken gözlerine perde mi inmişti?
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde “Kürdistan’da kazanacağız, batıda AKP-MHP faşizmine kaybettireceğiz” diyen HDP ile ittifak yapıp Kandil’in övgüsüne mazhar olurken gözleriniz de hiç mi utanma duygusu belirmedi?
HDP ile birlikte sınır ötesinde terörle mücadele tezkeresine “hayır” oyu verirken kimin dizinin dibinde oturup, gözlerinin içine bakmakla meşguldünüz?
HDP Eş Başkanı Mithat Sancar CHP Genel Merkezinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettikten sonra 6 ok’un önüne geçip, “Öcalan ve PKK konusunda CHP-HDP arasında sorun yok” açıklamasını yaptığında gözlerinizi emanet mi vermiştiniz?
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayınız Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme karşılığı kapalı kapılar ardında YSP ile pazarlık yapıldığında ve “Öcalan’ın serbest bırakılması” gündeme geldiğinde ve Sırrı Sakık bu görüşmenin detaylarının şeffaf bir şekilde CHP tarafından açıklanması gerektiğini söylediğinde lügatinizde “şehit” kelimesi yer almıyor muydu?
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde DEM ile birlikte “Kent Uzlaşısı” yaparken ve birlikte seçim kampanyası yürütürken hiç mi şehit ailesine denk gelmediniz?
CHP’nin 38. Olağan Kurultayında Selahattin Demirtaş’a selam gönderirken gülen gözler size ait değil miydi? Yoksa dublör kullandığınız için mi şehit yakınları aklınıza gelmedi?
“Türkiye kürdistanda işgalcidir” diyen sözde bir sanatçının önünde eğilip elini öptükten sonra gittiğiniz şehit cenazesinde o ailenin gözlerinin içine nasıl baktınız?
Şehit cenazesinden çıkıp DEM Parti Genel Merkezine giderken aklınızdan şehit ailelerini ve çocuklarını hiç geçirmediniz mi? “Bir daha onların yüzüne nasıl bakarım” diye hiç mi düşünmediniz?
Geçtiğimiz hafta “biz daha aponun heykelini dikeceğiz” diyen ve Kobani olaylarında halkı sokağa davet edip 53 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettiğinizde yanına yakın gözlüklerinizi almayı unuttuğunuz için mi şehit yakınlarını göremediniz?
CHP’nin Sevgili “Özel” Genel Başkanı!
Siz bunları yaparken BDP-HDP-YSP-DEM’e “terörle aranıza mesafe koyun”, “Terör örgütü PKK’yı kınayın ve lanetleyin” demediniz, diyemediniz. Bu yapıyı olduğu gibi, bulunduğu yerde sevdiniz, saydınız baş tacı yaptınız. Daha da cesaretlendirip terörün kucağına bıraktınız. Oy hesabı yaptığınız için Türkiye’nin geleceğini hesaba katmadınız. Bugün de aynı noktadasınız ve 1 Ekim’den bu yana hala DEM’e “Türkiye Partisi olun” ya da “terörle aranıza mesafe koyun” çağrısında bulunmadınız ve bulunmuyorsunuz. Çünkü sizin için sorun terör değil, kürt kökenli vatandaşlarımızdır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin uzattığı “samimi, iyi niyetli ve hesapsız” ele gelince…
MHP Lideri Bahçeli, “Türkiye Partisi olun, terörle aranıza mesafe koyun” diyor. Kan kusar kızılcık şerbeti içer “terörün sıfırlanması için” terörsitbaşı Öcalan’ın DEM grubuna gelip “Silahları tek taraflı bırakma ve PKK terör örgütünü feshetme çağrısı” yapmasına bile katlanırım diyor. Bu çağrıyı ne bir oy fazla almak ne de siyasi bir ön almak için yapıyor. Tam aksine MHP Lideri Bahçeli şehit yakınlarını düşünerek elini değil gövdesini taşın altına koyuyor. Bu taşın altına bırakın elini serçe parmağını koymaktan imtina edenler MHP Lideri Bahçeli’ye “şehit” hatırlatması yapıyor.
Bu taşı kaldırmak her siyasetçinin harcı değildir. MHP Lideri Bahçeli’nin gövdesi taşın altında ise yüreği de şehitlerin safındadır. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı ile Er Şehit ve Gaziler Platformu’nun MHP Lideri Bahçeli’yi ziyareti sırasında kurulan yürek teması bunun ispatıdır.