21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram

Cudi’ye neden şiir yazmadık?

YAYINLAMA:
Cudi’ye neden şiir yazmadık?

Hep batıya çevirmişiz yüzümüzü… Oysa sırtımızı döndüğümüz yerler de bizimdi, daha öteleri de… 

Nasıl bir fırtınayla gelmişsek bu topraklara, hep batıya doğru sürmüşüz atlarımızı…

Ardımızda neyi bıraktık, kimi bıraktık diye hiç düşünmeden hep ileriye doğru atılmak bize çok şey kazandırmış olsa da geride bıraktıklarımızı unutmak da o derece kaybettirmiş bize(!)… 

Hızla batıya doğru ilerlerken yolda durdurulsak ve sorsalardı bize “nereden gelip nereye gidersiniz?” diye, nasıl bir cevap verirdik acaba?...

Her halde Anadolu’yu Vatan yapmak için gidiyoruz derdik, İstanbul’u fethetmek için gidiyoruz derdik, Roma’ya ulaşacağız derdik, çil çil kubbeler serpmek için, gönüller fethetmek için gidiyoruz derdik, derdik de adım gibi biliyorum, “nereden geliyorsunuz” sorusuna cevap veremezdik…

Buna da “milli karakter” diyorlar; unutuyoruz işte… 

***

Evet, güneşin doğduğu, hadi daha açık ifade edeyim güneşimizin doğduğu toprakları unutmuşuz, ihmal etmişiz asırlarca, yıllarca… 

Çin Seddi önlerinden Viyana Kapılarına kadar süren bu yürüyüşün elbette bir manası, elbette bir hikmeti vardır, vardır ama bu mesafeleri alırken geçtiğimiz durakları ne yapacağız?...

Durak dedim ya, hani öyle beş dakika dinlenip geçtiğimiz yerlerden bahsetmiyorum. Yüzlerce, hatta binlerce yıl öncesinden bizim olan yerlerden söz ediyorum…

Şu anda o çok çok geride bıraktığımız, hatırlamak için neredeyse yirminci yüzyılı bulduğumuz Turan elleriyle kavuşmak üzereyiz ya hani, ya yanı başımızdaki unuttuklarımızı ne yapacağız? 

Tanrıdağı’na yazdığımız kadar, Cudi’ye, Gabar’a şiir yazdık mı mesela?… Tuna Nehri’ni özlerken Dicle’ye, Fırat’a ve Aras’a hasret çektik mi? ‘Zap-Çığlı Suyu’nda aldığımız abdestlerin namazını Kırım’da kıldık’ diye yazılan bir şiirimiz var mı? 

Musul ve Kerkük için yanıp tutuşmuşuz da, yine bizim olan, ciğer köşelerimizi Mardin’i, Siirt’i Batman’ı, Şırnak’ı Tunceli’yi, Hakkari’yi nasıl da unutmuşuz böyle…

Oysa İzmir’ kadar, İstanbul kadar; Bursa, Ankara ve Trabzon kadar bizimdir o topraklar!

Tarihi, kanla yoğrulan toprağı; İnsanı, inancı, umudu ve duası bizimdir…  

Nasıl bir kopuştur bu, nasıl bir unutkanlık!?

Malazgirt Zaferi’mizi, Bitlis’teki mezar taşlarımızı hatırlıyoruz da Hakkari’deki Ön-Türk izlerini niye bilmiyoruz? Tunceli mezarlıklarındaki “Koç Başlı” Türkistan tipi kabirler vatan tapusu değil de nedir?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muzdaki Ön-Türk varlığını neden inkâr derecesinde yok sayıyoruz ki?

Hakkari’deki Türk Varlığının MÖ 2000’li yıllara denk düştüğünü duyduk mu mesela… Arkeolojik bulgularla ortaya çıkan bu eserleri gördük mü hiç? Nuray Bilgili Hocamızdan öğrendiğimize göre Türkistan Balbalları ile aynı karakteri taşıyan o abideler,  bu memleket kadar bizimdir oysa!

Rahmetli Servet Somuncuoğlu yıllarca izini sürüp gün yüzüne çıkardığı “Tamgaların Göçü” ile aslında halimizi anlatmıştı bize de pek anlayamamıştık…

Bu unutkanlıkta tek suçlu biz değiliz elbette. Asırlar önce başlayan ve bugünlere kadar süren bir ihmalkârlık bu…

VAKİT TAMAM, SÖZKONUSU VATANDIR!

Ruslara ve Ermenilere karşı Diyarbakır, Muş, Bitlis Zaferlerini kazanan Mustafa Kemal Milli Misak Sınırlarını Afrin’den çizdim diyor oysa… 

Bunları da mı unuttuk, ya da kim unutturdu bu gerçekleri bize?

Suriye Türkmeneli’ne gittiğimde kendini o günlere kadar Kürt ve Arap zanneden Türkmen Kızılkeçili Aşiretlerinin temsilcileri ile tanıştım. Kucaklaşırken gözyaşlarımı tutamamış, uzun süre niye bugüne kadar onlara ulaşmadığımızı düşünmüş ve bağımızı koparanlara beddualar etmiştim. 

***

MHP’nin Muhterem Lideri Türklük adına, birliğimiz kardeşliğimiz adına tarihi hatayı tashih ediyor şimdi… “Terör bitsin, huzur gelsin istiyorsan; Bin yıllık kardeşlikten yanaysan; Vakit tamamdır, Söz konusu vatandır” diyor…

Türk Milliyetçilerinin öteden beri taşıdığı milli ve vicdani sorumluluk Sayın Bahçeli sayesinde yine kuşatıcı ve yine samimi bir şekilde yüreklere dokunuyor…

Daha önce öz kardeşlerimiz Alevilere uzatılan Bahçeli eli, bu defa da terörden ayrı bir şekilde yine öz kardeşlerimiz Kürtlere uzanıyor…

Esasen MHP bu alanda hep var. Hatırlayalım ve dualarla analım seksen öncesi Bingöl Belediye Başkanlarımız Rahmetli Şehidimiz Hikmet Tekin ve yine rahmetli Hilmi Elçi’yi… Muş, Cizre, Iğdır ve daha onlarca şehrimizde MHP hep vardı…

Hala okuyamayanlar, hala anlamayanlar… İhanetin ateşiyle ağızlarını açanlar! 

Size söylenecek çok şey var ama bizim duracak, bekleyecek zamanımız yok, gün doğusuna akın var!

Sayın Bahçeli’nin gösterdiği hedeflere yürümek var! 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *