Yunanistan ateşle oynuyor
Türkiye ile Yunanistan ilişkileri geçmişten bugüne her dönem inişli çıkışlı seyretmiş, Yunan tarafının uluslararası hukuka aykırı tutumları iki ülke arasındaki gerginliği tırmandıran en önemli etken olmuştur.
Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı olarak yürüttüğü faaliyetler karşısında “sözde” müttefikimiz olan çevrelerin, taraflı, yanlış ve çarpık tutumu bu ülkeyi daha da cesaretlendirmiştir.
Paris Barış Antlaşması ve Lozan Barış Antlaşmalarında silahsız ve askersiz olması gerektiği açıkça belirtilen adalar Yunanistan tarafından silahlandırılmaya devam edilirken ve bununla beraber ülkemize yönelik tahrikleri de giderek artmaktadır. 2022 yılında pek çok kez hava sahamızı ve karasularımızı ihlal eden Yunanistan, aynı yıl içerisinde S-300 füze sistemi ile Türk jetlerine radar kilidi atarak tahriklerini farklı bir boyuta taşımıştır. –bu durum; NATO angajman kuralları uyarınca bir düşmanlık eylemi olarak kabul edilmektedir-
2023 yılının Aralık ayında düzenlenen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 5. Toplantısı kapsamında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Atina’yı ziyaret etmiş ve Türkiye ve Yunanistan arasında “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi” imzalanmıştı. Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkiler için yen bir dönemin başlangıcı olarak ifade edilebilecek bu gelişme ne yazık ki Yunanistan’ın ikiyüzlü tavrı neticesinde sekteye uğramıştır.
16-17 Nisan 2024 tarihlerinde Atina’da düzenlenen “Okyanuslarımız Konferansı” sırasında biri Ege Denizi’nde diğeri İyon Denizi’nde iki yeni Deniz Parkı ilan edilmiş, Yunanistan samimiyetsizliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Geride bıraktığımız günlerde Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias yaptığı açıklamasında “Ege’de füze duvarı oluşturacaklarını” ifade etmiştir. Önümüzdeki yaz aylarında İsrail’den teslim alınması planlanan Spike NLOS füze sistemlerinin yanı sıra İsrail ile müzakerelerin devam ettiği 300 km menzilli PULS füze sistemlerinin de temin edileceği belirtilmektedir.
Yunanistan temin edeceği bu füzelerin neredeyse tamamını “uluslararası hukuka göre silahsız olması” gereken adalara konuşlandırmayı planlamaktadır.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin silahlanmasının ABD tarafından önünün açıldığı ve bu konuda iki taraf arasında savunma işbirliği anlaşmasının imzalandığı yine İsrail ile GKRK arasında “Demir Kubbe” hava savunma sisteminin temini noktasında pazarlığın devam ettiği bir süreç içerisinde İsrail füzelerinin Yunanistan’a gönderilmesi dikkatlerden kaçmamaktadır.-Yunanistan-GKRK ilişkisi malumdur-
Hem Yunanistan hem de GKRK bölgede sadece Türkiye’yi ve Türklüğü tehdit olarak görmektedir. İsrail ve ABD de bu plana çanak tutmaya devam etmektedir.
Gün gelir tarih tekerrür ederse yayılmacı ve saldırgan politika izlemenin en büyük zararını yine kendileri yaşayarak görecektir.
