Bay Ceo’daki ramazan nefreti

Ramazan Ayı, “on bir ayın sultanı” olarak kabul edilir ve diğer aylara göre manevi üstünlüğüyle ön plana çıkar. Milyarlarca Müslüman için bu yönüyle büyük bir öneme sahiptir. Rahmet, bereket ve ibadet ayı olarak görülen Ramazan, aynı zamanda dayanışma, yardımlaşma, birlik ve beraberlik gibi değerleri hem maddi hem de manevi açıdan güçlendiren bir özelliğe sahiptir.

İslam dininde önemli bir yere sahip olan Ramazan Ayı’na saygı göstermek, ona hürmet etmek ve manevi misyonunu yaşatmak her inançlı insanın vazifesidir. İnancı olmayanların ise inançlı insanlara saygı duyması insani bir sorumluluktur. Edep, adap ve ahlak bunu gerektirir.

Yazıma böyle bir giriş yapmamın nedeni, gündemdeki konuyu daha geniş bir çerçevede değerlendirdiğimde daha iyi anlaşılacaktır.

Bildiğiniz üzere, Zorlu Holding bünyesinde faaliyet gösteren Vestel’in CEO’su Ergün Güler, 28 Şubat’ta çalışanlara gönderdiği bir e-postayla Ramazan Ayı’nı tebrik etmiş, mesajında birlik, beraberlik ve hoşgörü vurgusu yaparak Ramazan’ın manevi anlamına dikkat çekmiş ve çalışanlara huzur dolu bir ay dilemiştir.

Ancak Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal, Ergün Güler’e oldukça aşağılayıcı bir dil ve üslupla, Vestel’in kurumsal yapısı içinde herkesin görebileceği şekilde şu tepkiyi vermiştir:

“Ergün, bizim kurumsal olarak kutlanacak günler listemizde Ramazan Ayı yer almıyor. Dini günlerden sadece Şeker ve Kurban Bayramları var. Bunlar dışındaki dini günleri kurumsal olarak kutlamamız doğru değil. Şirket olarak dinden bağımsız bir duruşumuz var. Daha önce de bu konuda seni uyarmıştım. Lütfen tekrar edilmesin.”

Bu ifadeler, merhum şair Abdurrahim Karakoç’un şu dizeleriyle tarif edilebilir:

“Bizim gibi ağlayamaz, gülemez 

Töremizi, huyumuzu ne bilsin? 

Mizansızlar, imansızlar, yönsüzler, 

Tarihine çamur atan dünsüzler, 

Özü belirsizler, kökten dinsizler.”

Ne yazık ki, inancı olmayan bir yöneticinin inançlı insanlara yönelik bu saygısız, ölçüsüz ve nefret yüklü tavrı Türkiye’de büyük tepkiyle karşılanmıştır. Gelen yoğun tepkiler üzerine, Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal gözaltına alınmış ve ardından istifasını sunmuştur.

Zorlu Holding ise kamuoyunun tepkilerini hafifletmek adına şu toparlayıcı açıklamayı yapmıştır:

“Zorlu Holding'in 1953 yılından bu yana aile değerleri ve iş ahlakına sahip, ülkemizin milli ve manevi değerleriyle bütünleşen bir kurum olduğu kamuoyunun da malumudur. Grubumuzun, hissedarlarımızın ve tüm yönetim kadrolarımızın her zaman toplumsal konularla ne denli iç içe ve sorumluluk sahibi bir davranış içerisinde olduğu bilinmektedir. Zorlu Grubu olarak yaşanan bu gelişmelerden dolayı tüm paydaşlarımıza ve kamuoyuna üzüntülerimizi bildiririz.”

Ancak mesele, Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal’ın gözaltına alınması ve istifasından çok daha büyüktür. Asıl mesele, Türkiye’de %99’u Müslüman olan bir ülkede, yerli ve milli bir kuruluş olan Vestel’in yöneticisinin kurum içinde manevi değerlere yönelik böylesine düşmanca bir tutum sergileyebilmesidir. Türkiye’de Ramazan Ayı’nı idrak eden milyonlarca ailenin evinde Vestel ürünleri bulunmaktadır. Ben bile geçtiğimiz haftalarda, yıllarca kullandığım ve bozulan Vestel televizyonunun yerine yine Vestel televizyon aldım. Kayseri’deki ailemin köy evinde bile Vestel ürünleri kullanılmaktadır.

Zorlu Holding CEO'sunun yönetimindeki Vestel’in Noel ve Cadılar Bayramı’nı kutladığı bilinirken, Ramazan Ayı’na yönelik bu düşmanlığın izahı mümkün değildir. Batı dünyasında birçok kurumsal yetkili ve sektör sorumlusu İslam âleminin Ramazan Ayı’nı kutlarken, Zorlu Holding CEO’sunun “dinden bağımsız bir duruşumuz var” şeklindeki yaklaşımı akıl alacak gibi değildir.

Dünya pazarını adeta ele geçirmiş olan Apple’ın CEO’su Tim Cook, “Ramazan ayınız tüm dünyada mübarek olsun” ifadeleriyle kutlama yaparken, Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal, bu kadar geniş bir vizyona sahip bir kurumun yöneticisi olarak, kendi çalışanlarına ve toplumun inançlarına karşı böylesine sakat bir bakış açısı sergilemektedir.

Bay CEO, diyelim ki milli ve manevi değerlere uzaksınız, hatta düşmansınız. Peki, ticaretinizin büyük çoğunluğunu %99'u Müslüman olan Türkiye’de yaparken, ticari zekânız müşteri kaybettirecek, insanları kendinizden soğutacak kadar mı yetersiz?

İslam düşmanlığında sicili kabarık olan CHP’lilerin ve Zafer Partililerin, Ramazan ayının kutlanmasına tahammül edemeyen ve bunu 'dinden bağımsız bir duruşumuz var' diyerek gerekçelendiren Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal’a sahip çıkmaları da şaşırtıcı değildir. Bunlar, Ramazan ayına yapılan saygısızlığı bile 'Hükümete ve Cumhur İttifakı’na nasıl düşmanlık üretiriz?' propagandasına dönüştürmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin muhalefeti de işte böyle, millî ve manevî değerlere düşmanlık üzerinden hükümet karşısında kendine konum belirlemeye çalışıyor. Ve bunu yaparken de sürekli demokrasi, düşünce özgürlüğü nutukları atıyorlar… Türk milletinin inançlarına işte bu kadar uzaktırlar…