Asma Kilit Partisi

Siyasi Parti sayımız 171’e ulaşmış. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resmi internet sitesinde de isim isim yayınlanıyor.
Yargıtay’ına yük oluyorlar ama ne yaparsınız işte, ‘demokrasinin cilvesi’ deyip katlanıyorlar.
Bunların içinde “Umuda Yürüyüş Partisi” gibi fotoroman ismi taşıyanlar da var, “Kanarya Sevenler Partisi” gibi gençlerin atari oynayıp sosyalleştiği partiler de…
En son “Asma Kilit Partisi” diye biri daha kurulduydu. Öyle hatırlıyorum lakin sonra ne oldu bilmiyorum…
Bugünlerde belki yine toplanıp “…ceğiz”li, “…cağız”lı konuşmalar yapar, şöyle üçüncü sınıf televizyon kanallarında da yer bulur, birkaç gazetenin de iç sayfalarında haber olurlarsa değmeyin keyiflerine… Döndürür döndürür kendilerine bakarlar gari…
Ha bir de işin internet haber siteleri ve “sosyal madde” mecraları var tabii… Bir nevi psikolojik tatmin yani… Çok görmeyelim canım.
***
Kuruyorlar da nereye oturacak bu partiler. Hangi sosyo-politik zemine?... Bilen yok.
Zaten herhangi bir program; ilke ve hedef de yok. Saldım çayıra, Mevla’m kayıra…
Ama parti ismi var; “Asma Kilit Partisi”… “DevA Partisi” … “Güden Parti”… “Gelmeyecek Parti”… “İp Partisi”…
Ağızları biraz laf yapıyor ya hemen benimsenecek insanlarımız… Koşa koşa bu partilere gidecek, ondan sonra da ilk seçimde iktidar olacaklar. Vay yavrum vay!
“Uyan aslanım, hadi uyan, işe geç kalıyorsun!”
***
Anlayamadılar, Türkiye’de oy almanın sosyolojik bir mesele olduğunu hala kavrayamadılar.
Dilimizde tüy bitti ama biz yine söyleyelim…
Türkiye’deki sosyal yapı %60-65 oranında geleneksel sağ Milliyetçi, Mukaddesatçı ve Demokrat karakter taşır. Sosyal Demokrat denilen kitle ise %25-30 civarındadır. Etnik Siyasi grubun oluşturduğu dilim ise %10 kadar…
Diğerleri mi? Oradan eksiltme buradan arttırma… Hepsi bu.
Yani MHP ve AK Parti’nin oturduğu Cumhur İttifakı’nın sosyolojik zemin belli… Binaenaleyh CHP ve birkaç ikame partinin yerleştiği parça da…
Hal böyleyken kurduğun partiyi nereye oturtacaksın azizim? Hangi siyasi boşluğu doldurup orada tutunduracaksın?
Sahi sana bu partiyi kim kurdurdu!?...
TÜRK DEVLETİ KAÇ YAŞINDA
Devletimizi son yağan yağmurlarla ortaya çıkmış bir Cumhuriyet olarak görüyorlar… Onlar için 1923 öncesi yok. Havsalaları da almıyor zaten. Türk Devleti’nin de tıpkı Türk Tarihi gibi devamlılık ilkesine tabi olduğunu bilmiyorlar.
Atatürk’ümüzün Anadolu ve Trakya topraklarımızda kurduğu Cumhuriyetimiz Osmanlı’nın devamıdır. Osmanlı Anadolu Selçuklu Devletinin; Anadolu Selçuklu Devleti de Büyük Selçukluların devamıdır. Yani Ön Asya’da tek bir Türk Devleti…
Bizde devlet geleneği kurulduğu ilk günden buyana kesintisiz olarak süren ve “Tanrı’dan geldiğine inanılan bir kutsallık” ihtiva eder. Gerçekten de kurucu milletinin hiç değişmediğini, ülküleri ve kurumlarının birbirinin devamı olduğunu; değişenin sadece hanedan-yönetim şekli- adları olduğunu söylemek felsefi açıdan doğru olacaktır. Ve tarihçilerimiz de taşları yerli yerine koyacaktır…
Solcu arkadaş, Kemal Tahir de “Kerim Devlet” kavramını ortaya atmıştı. Sen solun ABD ve İngiltere’den medet uman mandacı dönemine denk geldiğin için pek bilmezsin. Çok da üzülme, kaderin bu…
***
Geçtiğimiz hafta Polis Teşkilatımızın kuruluşunun 180. yılını resmi olarak kutladık… Bununla beraber bu yıl Tapu Kadastro Kurumumuzun da 178. yılı… Danıştay’ın 157. yılı… İtfaiye Teşkilatımızın 311. yılı… Kızılay’ın 157. yılı… Demir Yollarımızın 153. yılı… Jandarmamızın da 186. yılı…
Buna Kahraman Ordumuzun 2234 yaşında olduğunu da eklersek devletimizin Cumhuriyetimizden ne kadar eski olduğu ortaya çıkacaktır…
Atatürk de işte tam bu sebeple tarihi bütünlük sağlansın diye “Türk Tarih Kurultayları”nı gerçekleştirdi… Hatta rahmetli çok daha ileri gitmek istedi ama neyse…
Mustafa Kemal Paşa öncesini inkâr etseydi önce Osmanlı’dan kalan borçları kabul etmezdi fakat bunu yapmadı! Neden acaba?...
***
Hayırlı pazarlar efendim…