Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Toplantımızı şereflendirdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Zirvenin tüm Afrika Müslümanları için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bizim gibi ülkeyi yönetme mesuliyeti taşıyan liderler için bu toplantılar ufuk açıcıdır.
Afrika dostu bir siyasetçiyim. 27 Afrika ülkesini ziyaret ettim. 2005 senesini ülkemizde Afrika Yılı ilan ettik. Çabalarımız neticesinde Türkiye Afrika ilişkilerini hayal edilemeyecek bir noktaya getirdik.
Dünyanın gözünü kapattığı olaylarda, 2011 yılında eşimle beraber Somali'yi ziyaret eden ilk lider oldum. THY Afrika'da 58 noktaya uçuş düzenliyor. Bugün Afrikalı dostlarımız diğer ülkelere ziyaretlerini Türkiye üzerinden yapıyor.
50 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKARTACAĞIZ
STK'larımız kıtanın dört bir köşesinde ciddi riskleri de alarak kardeşlerine yardım götürüyor. Türk girişimciler kıtanın her yerinde çok büyük bir kabul görüyor. Türkiye-Afrika ticaretini 50 milyar dolar seviyesinin üstüne çıkartacağız.
Bizi zaman zaman Afrika'da ne işiniz var diye suçluyorlar. Bazı batılılar çok rahatsız oluyorlar. Yıllarca kıtayı sömürenler, saygı çerçevesinde temasta olmamızı hazmedemiyorlar.
Barış Pınarı Harekatı'ndan dolayı bugün bize silah ambargosu uygulayanlar, Ruanda'da teröristlere silah yardımı yaptı! Bugün bize silah ambargosu uygulayanlar o günlerde eli kanlı katilleri silaha boğmuştur. Batı dünyası ve BM, Ruanda'da tam üç ay boyunca 800 bin insanın vahşice öldürülmesini sadece seyretmiştir. Somali'nin iç savaşla boğuşmasında menfaati olan kimlerdir biliyoruz.
BİZİM BİNLERCE YILLIK TARİHİMİZDE SÖMÜRGECİLİK YOKTUR
Bunlar 300 yıl önce Dakar'da dünyanın en büyük köle pazarını kurmuşlardı. Kongo'daki kauçuk tarlalarını ölüm tarlalarına çevirmişlerdi.
Bugün bize hak, hukuk, özgürlük dersi verenlerin geçmişinde ya katliam ya işgal ya da sömürgecilik lekesi var
Aradan yüzyıllar geçse de beyaz adamın Afrika'ya bakışı değişmiyor. Batılıların kibrinde hiçbir eksilme olmuyor. Kıtanın onca zenginliğine rağmen hala açıkla mücadele etmesinin sebebi Neokolonyalizm'dir. Bizim binlerce yıllık tarihimizde sömürgecilik yoktur.
Kendimizi ne kadar önemsiyorsak, Afrikalı kardeşlerimizin haklarını da o kadar önemsiyoruz. Sömürmenin değil, karşılıklı saygı ve adalet ortamında Afrika'yla ilişkilerimizi yürütmenin çabasındayız.
Bizler de gittiğimiz yerlerde adı Mustafa, Ahmet, Abdullah olan ancak İslam'la bağını koparmış pek çok insana ne yazık ki rastlıyoruz. Bu tabloda büyük güçlerce yürütülen misyonerlik faaliyetlerinin çok ciddi etkisi vardır. DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi terör örgütleri de bu sürece katkı sunuyorlar. Batı da yanlı yanlış haberlerle hemen 'İslami terör' yaftasını öne çıkartıyor. İslam güneşinin balçıkla sıvanamayacağına tüm kalbimizle iman ediyoruz.
Emperyalistlerin bizi Şii-Sünni, Arap-Farisi, siyah-beyaz diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz. Biz birbirimiz ırklarımız için değil, Allah için seveceğiz.
