Beşiktaş'ın eski hocası Önder Karaveli, genç yetenekler Arda Güler, Emirhan İlkhan ve Serdar Saatçı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'ta geçtiğimiz sezon Sergen Yalçın'ın görevden ayrılması sonrası takımın başına getirilen Önder Karaveli'nin macerası kısa sürdü. 18 maç siyah-beyazlı takımın başında sahaya çıkan, daha sonra kendi isteğiyle görevinden ayrılan deneyimli teknik adam, bir süre TFF 1. Lig ekibi Adanaspor'u çalıştırdıktan sonra Akdeniz ekibiyle yol ayrımına gitti.
Karaveli, teknik direktörlük yapmaya devam edeceğini belirterek "Çok uzun yıllar ben akademilerde çalıştım. Antrenörlükte 23'üncü yılım. Fakat artık Beşiktaş süreciyle beraber, kalan kariyerime dünyanın herhangi bir yerinde ayırt etmeksizin, inandığım bir kulüpte, inandığım bir projeyle teknik direktör olarak devam etmek istiyorum. Türkiye'de tabii mümkün olan en üst ligde olmasını isterim. Ama bana doğru bir iş gelirse 3. Lig'de de çalışabilirim. Sahada olmaktan çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Teknik direktör Önder Karaveli, sezon başında Beşiktaş'tan Torino'ya transfer olan Emirhan İlkhan'ın gidişi ile ilgili olarak şu yorumu yaptı: "U-19 takımında beraber çalıştığınız bir oyuncuyla beraber A takımda olmak, ona o şansı verebilmek benim adıma çok kıymetliydi. Bir hazırlık maçında Sergen hoca şans vermişti. Ancak ilk resmi maç, Katar'daki Süper Kupa maçıydı. O maçtan yaklaşık 1 ay önce U-19 Ligi'nde beraber oynadığınız bir çocuğun, Beşiktaş A takımında sizinle beraber sahada olması manevi açıdan çok güzel şeyler. Emirhan sürecinde çok eleştirildim. Önce oynatan olarak göklere çıkarıldım. Sonra da süre vermeyen olarak yerin dibine sokuldum. Çok net söyleyeyim, Emirhan başlangıç sürecinde bir yükseliş yaşadı ama sonrasında saha içi ve saha dışında yaşadıklarıyla bir düşüşü var. Düşüş sırasında da bazen oyuncuyu sahada tutmamak, oyuncuya daha iyi geliyor. Çünkü çok bocalamaya başlamıştı. İnsanlar sadece maçı görüyor, ama biz antrenmanı ve oyuncunun oynamaya hazır olmadığını da görüyoruz. Emirhan Delibaş, Berkay, Demir Ege Tıknaz ki kendisi çok beğendiğim bir oyuncudur. Çapraz bağlarından bir sakatlık geçirdi. Şimdi dönüş antrenmanlarına çıkıyor. İlerleyen günlerde o da Beşiktaş A takımının aday oyuncularındandır. Hatta gönlümden geçen, Beşiktaş A Takım kaptanlığı bile yapabilecek bir oyuncu. Bu çocuklara o şansları vermek güzeldi. Arkada bu kaynak hep var. Mesele, bu kaynağı doğru kullanmak.
'GİTTİKLERİNDE KALAN OYUNCULAR UMUT OLUYOR'
Herkesin bir zamanı var. Gittiğinde fırsat bulma şansı az oldu hem Rıdvan'ın hem Emirhan'ın. Belki Emirhan üzerinde başka takıma kiralanması söz konusu olabilir daha çok oynaması için, Rıdvan'dan da yaşı küçük. Benim gönlüm hep oralarda tutunmaları, kalmaları, oralarda oynamaya devam etmelerinden yana. Sadece Beşiktaş'tan giden oyuncuların değil, diğer takımlardan giden çocuklarımızın da gittikleri ülkelerde kalmaları ve daha üst seviyelerde takımlar geçiş yapabilmelerini isterim. Çünkü gittiklerinde kalan oyuncular için umut oluyorlar. İnsanın duygularıyla hareket etmesi olumsuz bir şeymiş gibi karşılanıyor ama çok da olumsuz bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sadece etten kemikten değiliz. Bizler fazlaca duygusaldan ziyade sahipleniciyiz. Tabii ki Emirhan'ın genç bir oyuncu olarak oynaması Beşiktaş geleneklerine çok uygun bir durumdu. Bence orada taraftarın üzüldüğü, gitmesindeki rakamın azlığından falan değil de biraz daha Beşiktaş forması ile onu biraz daha görmek istemeleriydi. Bu konuda sadece şunu söyleyebilirim, umarım gittikleri yerlerde çok süre alsınlar, çok başarılı olsunlar ve oradan da daha üst seviyelere çıksınlar."
Deneyimli teknik adam, sezon başında Braga'ya transfer olan Serdar Saatçı ile ilgili olarak "Serdar özelinde genel bir cevap vermeye çalışayım. Biz şimdi Beşiktaş'ta U19'da bulunduğum bölümde, Başakşehir kulübü ile beraber çalıştığımız bir spor psikoloğu vardı. Şunu söylemek istiyorum, oyuncularımızın onları antre eden, onların futbol yapılarına katkı sağlayan bizlere ne kadar ihtiyacı varsa, özellikle A takıma geçiş sürecinde ki genç oyuncularımızın spor psikologlarına da o kadar fazla ihtiyaçları var. Çünkü o kadar fazla şeylerle boğuşuyorlar ki ailenin istekleri, bazen baskıları, çevresinin baskıları kendi dünyaları, kendi içlerinde yaşattıkları duygular, beklentiler, kendini ispat duygusu. Serdar A Takıma gitti, sonra U19'a döndü, A Takıma bir daha çıktı. Bu geçişler çok zorlu süreçler. Bu süreçlerde oyuncularımıza mental açıdan yardımcı olmamız gerekiyor. Kendi hayat tecrübelerimle onlara yardımcı olabilirim, ama asıl yardımcı olacak kişiler bu işin uzmanları.
BATUHAN KARADENİZ ÖRNEĞİ
Biz geçmişte de bazı oyuncularımızla bu tip problemler yaşadık Beşiktaş'ta. Batuhan Karadeniz, Muhammed Demirci bu çocuklarımız da gerçekten çok üst seviyede yetenekleri olan oyunculardı. Uzun yıllar hem Beşiktaş'a hem Türk A Milli Takımı'na faydası olacak çocuklardı. Fakat onlara da doğru zamanda doğru destekleri veremediğimiz için, bilimden bu konuda faydalanamadığımız için bazı kayıplar yaşadık. Oyunculukları devam etti ama o zamanda doğru şekilde yapsaydık belki daha üst düzey oyunculuk yaşayabilirlerdi, ülke futboluna daha fazla katkı sağlayabilirlerdi. Serdar da bu süreçte genç yaşta Beşiktaş A takımına çıkmış, özellikle stoperde oynayabilmek zordur. Çünkü stoper antrenörlerin kolay kolay genç oyuncuların tercih etmeyeceği bir mevkiidir. Telafisinin kolay olmayacağı bir bölgedir. Serdar'a ilk önce Sergen hoca Şampiyonlar Ligi'nde Ajax maçında şans verdi, sonra Berkay da yanına girdi. Çok kritik bir görevdi ve iyi bir oyun oynamıştı. Sonrasında benim olduğum bölümde de şanslar buldu çok olmasa da. O süreçte Serdar'ın hayatındaki bu değişimler, zorluklar, yaşadığı bazı duygusal inişler çıkışlar ona hata yaptırabilecek durum aslında. Belki o süreçte Serdar'a yardımcı olunabilseydi kulüp açısından belki bu hataları aza indirebilirdi. Belki de böyle bir olay onun kendi kariyeri açısından bir fırsat olmuştur. Ümit Milli Takım'ın güncel oyuncusu. Umarım kendi yolunu en doğru şekilde bulur" şeklinde konuştu.
Haber7.com'a göre; Fenerbahçe'nin ve Türk futbolunun parlayan yıldızı Arda Güler'e övgü yağdıran Önder Karaveli, "Çok başka bir çocuk. Arda Güler'i gördüğünde insanın yüzünde bir gülümseme oluşuyor. Sarılası geliyor insanın. Bir kere oyunculuğunu bana 'Tarif et' dediklerinde ben hep aynı cümle ile tarif ediyorum: Su gibi... Gerçekten su gibi bir oyuncu. Umarım uzun yıllar boyunca Türk futboluna katkı sağlar. Türkiye'de çok uzun süre kalacağını düşünmüyorum. Çok kısa zamanda o da yurt dışında çok önemli kulüplere transfer olacaktır. Davranış açısından bazen çevreniz, aileniz, bulunduğunuz ortamlar, belki kulüpte en yakın arkadaşınız veya o küçük çevreniz bazen sizi daha doğru davranışlara doğru itebilir. Arda bu konuda şanslı gibi gözüküyor. Yaşadığınız semt, gittiğiniz okul, okuldaki belki bir öğretmeniniz, antrenör davranışlar. Çünkü çocuklar bizi rol model olarak alıyor. Çok net söyleyeyim giyimime kuşamıma çok dikkat ediyordum akademide çalışırken. Sakal tıraşı olmadan antrenmana gitmiyordum. Mümkün olduğu kadar oyuncularının yanında ağzımdan çıkan kelimelere zaten dikkat ediyorum. Ama oyuncuların yanında daha fazla dikkat ediyordum. Çünkü sizi örnek kabul ediyorlar. Siz kitap okuyorsanız o da kitap okuyor ama siz kötü söz söylüyorsanız onun da ağzından çıkıyor.
'BEŞİKTAŞ DA TRANSFER ETMEK İSTEMİŞTİ'
Arda Güler'in transfer sürecinde Beşiktaş'ında aralarında bulunduğu birçok kulüp olduğunu belirten Karaveli, "Gençlerbirliği'nden Fenerbahçe'ye geçtiğinde birçok kulübün renklerine katmak istediği hatta Beşiktaş'ın da transfer etmek istediği bir oyuncuydu. Çok belirgin bir şekilde göze çarpan oyunculardandı. Fenerbahçe'ye geldikten sonra da gelişimine devam etti. Ben Fenerbahçe'deyken de onu U-19 maçlarında takip etmiştim. A milli takımda bu kadar erken yaşta oynaması ve tüm taraftarlar tarafından sevilmesi de oyunuyla ve karakteriyle bağlantılı" yorumunu yaptı